Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında - Son Dakika
Politika

Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında

Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinde önceliklerinin hükümetin kurulması olduğunu, görüşmeler sırasında 4 bakanla ilgili Yüce Divan konusunun gündeme getirilmesinin doğru olmayacağını belirterek, "Hükümetin kurulması gibi çok acil bir konu gündemdeyken bu konuları gündeme getirmek, bir başka seçime hazırlık anlamına gelir benim için" dedi.

16.07.2015 08:23

Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinde önceliklerinin hükümetin kurulması olduğunu, görüşmeler sırasında 4 bakanla ilgili Yüce Divan konusunun gündeme getirilmesinin doğru olmayacağını belirterek, "Hükümetin kurulması gibi çok acil bir konu gündemdeyken bu konuları gündeme getirmek, bir başka seçime hazırlık anlamına gelir benim için" dedi.

Davutoğlu, NTV canlı yayınında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Koalisyon görüşmeleriyle ilgili sorular üzerine, Cumhurbaşkanın anayasal sınırlar içine çekilmesi taleplerine değinen Davutoğlu, " Türkiye'de parlamenter sistem tam olarak uygulanmadığı için ve maalesef bugün bizi eleştirenler o parlamenter sisteme e-muhtıra verildiğinde ve daha birçok örnekte sahip çıkmadıkları için Türkiye'de altı tam değiştirilmemiş bir uygulamaya geçildi. Yani altyapı değişmeden üstyapıya geçildi" diye konuştu.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiğini, altyapının ise buna imkan vermediğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü başkanlık, sorumluluk ve yetki tümüyle, tümüyle demeyim de Başbakanda, imzalar, hukuki sorumluluk... Cumhurbaşkanlığı makamı devletin üst makamı olarak belli yetkilerle donanmış ama hesap verebilecek durumda olan hükümet. Şimdi bu çarpıklığın bütün faturasını Sayın Cumhurbaşkanımıza kesmek da doğru değil, bu bizim ürettiğimiz bir sistem de değil. O zaman gelin bunu nereye rayına oturtacaksak oturtalım. Ama size oy verenleri memnun edeceğini veya sizi popüler kılacağını düşünerek Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bunu sürekli gündemde tutmak da sistemi işletmeyi zorlaştırır. Anayasal çerçevenin uygulanmasını da zorlaştırır. Şu anda bizim görevimiz ne? Türkiye'nin meselelerine çözüm bulacak şekilde bir hükümet kurmak. Bunu yapalım."

-"Yolsuzluklar dosyası gündeme gelmedi"-

"Görüşmelerinizde yolsuzluklar dosyası açıldı mı? Hiçbir parti bunu gündeme getirdi mi" sorusunu da Başbakan Davutoğlu, "Hayır getirmediler. Çünkü biz yöntem olarak da 'detaylara girmeyelim' dedik" değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde, CHP'nin 14 maddesini etüt ettiğini söylediğini belirten Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'na, "Bu maddelerden 8-9 tanesi, ilkesel, soyut, kavramlar itibarıyla anlaşacağımız hususlar, 2-3 tanesi üzerinde müzakere edeceğimiz hususular. Bir, iki tanesi de sıkıntı doğurabilecek hususlar" dediğini aktardı.

AK Parti Olağanüstü Kongresi'nde taahhüt ettiği 9 maddelik restorasyon çerçevesini ve seçimden önce Diyarbakır mitinginde açıkladığı 10 adımı hatırlatan Davutoğlu, Kongrede "ahlaki restorasyon" diyerek, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği, CHP, MHP getirdiği için değil, bütün yüreği ve benliğiyle inandığı için gündeme getirdiğini anlattı.

Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır'da 10 maddelik yol haritasını açıklarken de "şeffaflık ve buna bağlı imar yasasını hazırladık, Meclis takvimi yetişmedi, iktidar olduğumuz anda ilk gündeme getireceğimiz yasalardan biri şeffaflık ve imar yasasıdır" dediğini anımsattı.

Bu yasaların çıkmasında yaşanan gecikmeden, iç güvenlik paketinin çıkmasını engelleyen partilerin sorumlu olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Çünkü bu engellendikçe takvim sıkıştı. Başlamış bu yasayı çıkarmamış olsak, seçim güvenliği ile ilgili de sıkıntılar doğacaktı. O geciktiği için şeffaflığa vakit kalamadı. 'Bunu yapacağız' dedim. CHP'nin 14 maddeyi açıklamasından çok önce benim kendimi bağladığım bir açıklama var, yasanın bütün çerçevesi var" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'na, "Gördüğünüz gibi birçok konuda anlaşabiliriz. Muhtevaya girdiğimizde sizin söylediğiniz hususların bir kısmı zaten bizde var. Bizim söylediklerimiz de sizin düşüncelerinizde olabilir' dediğini kaydeden Davutoğlu, "Oturup herkes masaya elindekileri koyarak, ortak bir zemin varsa yürünür. Zaten ayrı partilerin varlığı, varoluşsal olarak farklılıklara dayanır. Farklılıklar olan yerde de farklılıklara saygı gösterilir, ortak yerde ne yapılır ona bakılır" yorumunu yaptı.

-"Ben dahil hiç kimse layüsel değildir"-

Başbakan Davutoğlu, "Koalisyon aşamasında TBMM'ye bakanlarla ilgili Yüce Divan önergesi geldi. Koalisyonu kurmanızı etkiler mi" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ben dahil hiç kimse layüsel değildir, eski tabirle yani hesap sorulamaz değildir. Kim benden hesap soracaksa ben buradayım. Biz bu makamları babamızdan almadık. Babam bana güzel şeyler bıraktı ama nihayet bizim mülkümüz değil buralar. Biz milletten aldığımız emaneti koruyarak hizmet etmeye çalışıyoruz. Benim bu konudaki tutumum son derece açıktır. Kimse hesap verilemez veya hesap vermeyecek konumda, layüsel değildir. Herkes hesap verir. Biz inananlar içinse iki hesap birden var. Herkes inanmak durumunda değil. Bir, burada vereceğimiz hesap, bir de ahirette vereceğimiz hesap. İkinci kısım herkesin kendi dünyasıyla ilgili. Ama en azından iki kere yanıyor yüreğim, şurada nerede ne var diye. Dolayısıyla, ben başta olmak üzere bu böyleyse benim partimle ilgili herkes de aynı durumdadır, hiç kimse bunun istisnası değildir."

-"Bildiğim bir yanlış uygulamaya göz yummam"-

Bakanlarla ilgili mahkemenin takipsizlik kararı verdiğini hatırlatan Davutoğlu, hukuki bir sürecin işlediğini ve mahkemenin kararını açıkladığını söyledi.

Davutoğlu, TBMM'deki Araştırma Komisyonu'nun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde başlatıldığını hatırlattı. Bu komisyonun çalışmalarında bir yere gelindiğini, bunun da Meclis ile ilgili bir süreç olduğunu kaydeden Davutoğlu, şunları dile getirdi:

"Meclis mantığı içinde düşünülerek yol alınacak bir süreçtir. Ben bu anlamda bildiğim bir yanlış uygulamaya göz yummam. Burada mahkemede bir süreç işlemiş, bir karar vermiş, Meclis süreci işlemiş, bir tablo ortaya çıkmış, şimdi tekrar bu dosyaları açarak bir yol alınması bekleniyorsa burada şey olur. Ortam itibarıyla birinci gündem maddesinin bu olmaması gerekir. Birinci gündem maddesi bizim için hükümetin kurulup, Türkiye'nin hükümetsiz kalmamasıdır. Ama bu konularda herhangi bir arkadaşa soru tevcih edilip, herhangi bir arkadaşın açıklama yapma zorunluluğu varsa, o arkadaşların da yapması gerektiğini düşünüyorum. Kimse layüsel değildir. Ama önce bir düzene oturtmak lazım. Yani hükümet olup olmaması meselesi gündemdeyken, bir an önce hükümetin kurulması gibi çok acil bir konu gündemdeyken bu konuları gündeme getirmek, bir başka seçime hazırlık anlamına gelir benim için. Yani, hükümet konuşurken bunu gündeme getirdiğinizde demek ki zihninizde hükümeti hemen kurmak düşüncesinden daha çok 'bir sonraki seçimde AK Parti'yi nereden sıkıştırırım' gibi bir gündem varsa, o doğru olmaz. Her şeyimiz açık, her şey sorulabilir."

Başbakan Davutoğlu, daha önce öğrencilerine, kıyafetten savaş stratejisine veya psikolojiye gidişi görmek için sorduğu "Orta Çağ kıyafetlerine bakarak, iki ordunun psikolojisi ve dayandıkları tavrı karşılaştırın" sorusunu siyasette de sorduğunu belirterek, "Kıyafetlere bakıyorsunuz, birinde zırh var, gözleri neredeyse görünen, korumaya dayalı. Öbürü akıncı kıyafeti, bir cepken bir kılıç. Hareket etmeye, yürümeye dayalı. Zırh koruyor görünüyor ama aslında hareket etmenizi engelliyor ve her an kollamanız gereken bir psikoloji var" ifadesini kullandı.

-"Hata ile yerleşmiş ahlakı ayırt etmek lazım"-

Bu örneği vererek, siyasetteki arkadaşlarına, "Zırhınız, ağırlığınız olmayacak. Ağırlık olarak taşıdığınız her şey hareketinizi engeller, düşünmeye başlarsınız, 'Neremden hangi darbeye karşı nasıl korunacağım' diye" dediğini aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Biz insanız, hata yaparız. Hiç kimse melek değil. Hata ile yerleşmiş ahlakı ayırt etmek lazım. Türkiye 90'lı yıllarda özellikle sonlarına doğru öylesine bu yolsuzluklarla yerleşmiş ahlaka dönüşmüştü ki, milletin kaynakları heba edilmişti, hortumlanmıştı. Doğru işleyen hiçbir ekonomik süreç yoktu. Yerleşmiş bir kültür olmuştu yolsuzluk kültürü. Ama, 13 yıl içinde AK Parti'nin yolsuzluklara, yasaklara karşı takındığı tutum, başarının arkasında hatalar olmuş olsa bile bunun bir kültüre dönüşmemesi dolayısıyla büyük bir kaynak tasarrufu oldu. Bize kimse Yunanistan'a verdiği gibi borç vermedi. Nereden geldi bu kaynak? Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız eleştiriliyor ama bütün 13 yıl içinde öylesine tasarruflu... Tek tek hatalar değişik yerlerde olmuş olsa dahi AK Parti'de bu hiçbir zaman bir kültür haline dönüşmemiştir. Bunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın da doğru attığı temeller var. Buradan, şuraya geliyorum. Bir hata varsa bunun hesabını sorarız. Partide de sorarız, hukuki olarak da ne yapılması gerekiyorsa yaparız, buna göz yummamız diye bir şey söz konusu olamaz. Ama kimse AK Parti'ye, bir yolsuzluk kültürü veya alışkanlığı atfında bulunamaz. Bunu şiddetle reddederiz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement