"Başbakan Olayın Kendisine Ulaşmasından Korkuyor" - Son Dakika
Politika

"Başbakan Olayın Kendisine Ulaşmasından Korkuyor"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifini eleştirirken, "Anlaşılıyor ki Başbakan, olayın kendisine ulaşmasından korkuyor" dedi.

14.02.2012 15:50

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifini eleştirirken, "Anlaşılıyor ki Başbakan, olayın kendisine ulaşmasından korkuyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini, bunu daha önce de defalarca söylediklerini belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, "Bu özel yetkili mahkemelerin savcılarına, yargıçlarına güvenmiyorsan, bu sorunu çözmek için günah keçileri yaratarak devleti illegal yapıların içinde boğmayın. Gelin hep beraber özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. Hukukun üstünlüğüne inanmış, temiz bir yargı sistemi oluşturalım. Biz de destek verelim" diye konuştu.

Özel yetkili mahkeme garabetinin tümüyle bitirilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bunların sıkıyönetim mahkemeleri olduğunu savunarak, "Yarın namlunun kime döneceği belli olmaz. Sen devletin kurumlarını tetikçi olarak kullanırsan, yarın bu namlular sana dönecek" dedi.

Devletin savcısının, MİT Müsteşarı ve MİT görevlileri aleyhinde ciddi suç delilleri olduğunu söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, ancak bu savcının ve savcıya bu deliller getiren polislerin görevden alındığını kaydetti.

Yerine gelen Cumhuriyet Başsavcı Vekilinin de soruşturmanın doğru olduğunu ve ciddi delillere dayandığını söylediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yani, 'Onları görevden aldın ama biz bunu sürdüreceğiz' diyor. Suçlanan kişi sıradan bir kişi değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin en stratejik kurumlarından birinin başkanı, MİT Müsteşarı. Devletin tüm sırlarına sahip olan kişi. MİT Müsteşarı her türlü delili karartabilecek nitelikte bir makamda oturuyor. Her türlü delili karartabilecek, yeni deliller üretebilecek durumda. Soruşturmayı istediği gibi yönlendirebilecek durumda. Siz MİT Müsteşarı'nı orada tutarak ne yapacaksınız- Bu soruşturmayı engellemek için özel yasa çıkaracaksınız. Kişiye özel yasa olmaz. Bu, demokrasilerde ayıptır. Yasalar herkes için olur. Bir kişi için özel yasa çıkmaz. Çıkarsa hukuk ve demokrasi zedelenir.

Anlaşılıyor ki Başbakan, olayın kendisine ulaşmasından korkuyor. O gitmeyecek, kendisi paçayı kurtaracak. Bizi ısrarla anlamayanlar, CHP'yi ısrarla anlamak istemeyenler var. Biz şu veya bu kurumdan yana, şu veya bu unvandan yana değiliz. Biz demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, güçler ayrılığı ilkesinden yanayız. Biz adaletten yanayız. Kim olursa olsun, unvanı, rütbesi, makamı ne olursa olsun, hukukun üstünlüğü bu coğrafyada yaşayan herkes için geçerlidir.

'Benim evim sabahın köründe nasıl basılacak' diye kaygı duymayacağım ben bu ülkede. Ben bu ülkede düşüncelerimi özgürce ifade edeceğim.

Barolara, sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum, sessiz kalan AKP'nin yandaşlığını yapan üniversitelerin rektörlerine sesleniyorum: Neden sesiniz çıkmıyor- Korkunun ecele faydası yok, söyleyeceksiniz. Hem üniversitede rektör olacaksınız hem sesinizi çıkarmayacaksınız. Neden korkuyorsunuz- Üniversite öğrencisinin ensesinde boza pişirmeye alıştınız. O üniversite öğrencisi özgürlük türküleri seslendirecek, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni ezberleyecek. Sormadan edemiyorum, bunlar üniversite mi orta çağın medresesi mi-"

-"Asla yıldıramayacaksınız"-

Baştan beri özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini söylediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi son olaylardan sonra günübirlik siyaset yapar ve birden bire bocalarlar. 'Ne yapacağız' diye birbirlerine düştüler. Bu ilkesizler, bu utanmazlar, işi gücü bırakmışlar CHP'ye saldırıyorlar. Çünkü AKP onların kutsal mekanı, oraya saldıramıyorlar. Oraya biat etmiş durumdalar. Ensesinden vurup ağızlarından lokmayı alsalar yine seslerini çıkarmayacaklar. CHP'ye ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin asla yıldıramayacaksınız" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"İktidarda da var ilkesizler. Türkiye'yi dünyaya rezil eden adam. Güney Kıbrıs Rum kesimi petrol ararken, 'Biz bunu savaş sayacağız' deyip sonra kuyruğunu altına kısıp oturan adamlar...

Ülkeyi getirdikleri hale bakın. Bir ekonomiye 12 milyar dolar para giriyor, nereden girdiği belli değil. Siz ülkeyi yönettiğinizi mi sanıyorsunuz- O 12 milyar doları getirenler bu ülkeyi, ekonomiyi yönetiyorlar. Bu aklı evveller çıkıp, 'Bizim aklımız yetmiyor, aklımız almıyor' diyorlar. Senin aklın devede zaten. Başkasının başına geldiğinde aklın eriyor, yandaşının başına geldiğinde aklın ermiyor. O sırada aklına deve geliyor.

Onların aslında ortalıkta gezmemesi gerekiyor. Milletin önüne çıkmaması lazım. 'Ülkeyi bu hale getirdik, krizin eşiğine getirdik. Bütün millet ayakta, bizim biraz oturmamız lazım. Milletin önüne çıkmayalım, ayıp olur' demeleri lazım. Tek bildikleri 'CHP'ye nasıl saldırırız-' İstediğiniz kadar saldırın. Ne yaparsanız yapın, yürekli bir CHP her zaman vardır ve olacaktır. CHP'yi susturamazsın. Boşu boşuna uğraşma. Sen CHP'yi anlayamazsın, senin aklın ermez o işlere. CHP ulusal kurtuluş savaşını veren kadrolar tarafından kurulmuştur.

Bunlar, çoğulcu bir demokrasiyi, çoğunluk diktatoryasına çevirdiler. İşi o kadar azıya aldılar ki TRT 3'te yayınları kestiler, CHP'nin sesi çıkmasın diye. Saat 19.00'dan sonra yayın kesiliyor. Gensoruları saat 19.00'dan sonraya denk getiriyorlar, millet izlemesin diye. Bunların ahlakından benim şüphem var. Bunların tutarlığından endişem var."

-"AKP'nin milletvekilleri püskürtülmüştür"-

Genel Kurulda, TBMM İçtüzüğünde değişiklik öngören teklife ilişkin görüşmelerde çıkan kavgaya değinen Kılıçdaroğlu, oturumu yöneten TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i eleştirdi.

"Ondan beklenen, parti ayrımı gözetmeksizin demokrasiyi savunmaktı" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gitti onlarla birlikte hareket etti. Sayın Cemil Çiçek kalıbının adamı değildir. TBMM Başkanlığını yeteri kadar yapamamıştır. İçtüzük demokrasinin anayasası gibidir. Demokraside iktidar değil, aslolan muhalefetin konuşmasıdır. Halk iktidara değil, muhalefete kulak verir. Demokrasilerde medya, iktidarın şakşakçılığını yapmaz, eksikliklerini, yanlışlarını kamuoyuna açıklar.

İçtüzük görüşmeleri normalde saat 18.00'de başlaması gerekiyordu. Sayın Meclis Başkanı 1 saat ara verdi. Saat 19.00'dan sonra olsun diye. Millet görmesin diye. Milletin kürsüsünü, çıkaracakları İçtüzükle işgal etmek istediler. Sadece AKP'lilerin konuşacağı bir kürsü haline getirmek istediler. Cemil Çiçek'e, Recep Tayyip Erdoğan'a, bütün AKP'lilere söylüyorum: Polatlı'dan top sesleri gelirken bu Mecliste kürsünün sesi kesilmemişti, siz kesemezsiniz. CHP'li milletvekilleri o kürsünün şerefini kurtardılar. O kürsüde herkesin konuşmasının yolunu açmışlardır. Sonra gecenin geç saatlerinde, AKP milletvekillerini örgütleyerek CHP milletvekillerine saldırttılar. Hangi demokrasi anlayış bu. Bu, kaba güç. Sizin kaba gücünüz de bize yetmez. Çünkü biz haklıyız."

Söz konusu kavga sırasında CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın parmağının kırıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "O utanç onlara yeter. Kürsünün hakkı, demokrasi korunmuştur. Milletin kürsüsünden milletin vekillerinin özgürce konuşması sağlanmıştır. AKP'nin milletvekilleri, açık yüreklilikle söylüyorum, püskürtülmüştür. Halkın kürsüsünü koruyan milletvekili arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. İstedikleri kadar gelsinler, yine sahip çıkacağız" diye konuştu. - TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 'Başbakan Olayın Kendisine Ulaşmasından Korkuyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement