SSU Hayriye Dumankaya Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen söyleşide konuşan Süleyman Soylu, daha iyi yönetilen bir Türkiye için başkanlık sisteminden yana olduğunu ifade etti.
"Üniter devlet sistemine karşı hassasız"
Başkanlık sistemi ile ilgili düşüncelerini öğrencilerle paylaşan Soylu, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'nin en temel problemlerinden birisi merkeziyetçiliktir. Yerel referansları ayağa kaldıracak bir ülke haline gelebilirsek, ortak akıllardan yeni şeyler üretebilirsek yeni bir anlayışı sergileyebiliriz. Batman'daki üniversiteyi Yüksek Öğretim Kurumu'na bırakırsanız üniversite adım dahi atamaz. Ankara'nın bir ilçesindeki uygulama ile başka bir şehrin ilçesindeki uygulamayı aynı tutarsak bu bizi 21. YY'daki rekabet aklından uzak tutar."
Süleyman Soylu, kendini bildiği günden beri Başkanlık sisteminden yana olduğunu belirtirken, "Bir siyasi görüşe mensup olduğum için değil, bunu Türkiye için doğrusu olduğunu düşündüğüm için savunuyorum. Türkiye geçmişte kendi yapısına uygun olmayan yönetim sistemleri nedeniyle birçok sıkıntı yaşadı. Biz artık kendi yönetim sistemimizi oluşturmalıyız. Kurumlar arası organizeyi ve sağlıklı çalışma şeklini bu şekilde hayata geçirebiliriz. Dünyadaki başkanlık sistemlerini eksiklikleri ve iyi yanları ile incelersek onları revize ederek bir sistem geliştirebiliriz. Başkanlık sistemi bu ülkeyi bölmez. Bizim üniter devlet sistemine karşı bir hassasiyetimiz var." şeklinde konuştu.
"Paradigmalarda ciddi değişimler oldu"
Türkiye'nin gelişimini sürekli sürdüren bir konuma geldiğini ifade eden Soylu, Avrupa devletlerini ilk defa bu şekilde yakaladık diyerek, " Önümüzdeki 100 yılı kendimiz yürüteceğimiz bir süreçteyiz. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz." açıklamasını yaptı.
Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, 20. YY. ve 21. YY arasında birçok farkın bulunduğunu söyledi. Bu yüzyılda yaşayanların değişen bir tarihe tanıklık ettiğini ifade ederek, "20. YY'da en temel şirketler belliydi. Ama 21.YY'da bunu göremiyoruz. Bu yüzyıldaki şirketler geçen yüzyıldaki şirketlerden çok farklı. Sadece sosyal, siyasal ve ekonomik hayatta değişmeler olmadı. Bütün paradigmalarda ciddi değişimler oldu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin dünya pastasından aldığı pay arasındaki makas bu dönemde kapandı. Gelişmiş ülkelerin pastadan aldığı pay yüzde 52, gelişmekte olan ülkelerin payı ise yüzde 48 oranındadır. "dedi.
"Güç dengeleri değişiyor."
Süleyman Soylu, açıklamalarına şu sözlerle devam etti: "Küresel güç dengeleri değişiyor. Dünyanın güç dengesi batıdan doğuya doğru kayıyor. Dünyada bir iki milyon nüfusa sahip ülkeler dünyayı yönetecek konuma gelecekler. Bunu yönetim kabiliyetleri ile insanlara hükmetme gücü ile gerçekleştirecekler. Türkiye 2005 yılına kadar dünya genelinde 1, 5 milyar dolar yatırıma sahipken bugün bu rakam 4,5 milyar dolar seviyesindedir. Bu değişen dünyanın, değişen Türkiye'nin bir göstergesidir. 20. YY'da Berlin duvarının doğusunda yer alan Angela Merkel bugün Avrupa'nın patroniçesi, 20. YY'da ülkesinde birçok sorun yaşayan Talabani bugün 2'nci defa Irak Cumhurbaşkanı, 15-20 yıl önce okuduğu bir şiirden dolayı hapse giren, hatta "Muhtar bile olamaz." denen Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun da lideri durumundadır. "
Son Dakika › Politika › 'Başkanlık Sistemi Ülkeyi Bölmez' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?