Çelik: Bu Öyle Geçiştirilecek Bir Olay Değil - Son Dakika
Politika

Çelik: Bu Öyle Geçiştirilecek Bir Olay Değil

Çelik: Bu Öyle Geçiştirilecek Bir Olay Değil

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Irak sınırında meydana gelen olayla ilgili, "Şimdi Genelkurmay şöyle bir tavır takınsaydı.

04.01.2012 12:41

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Irak sınırında meydana gelen olayla ilgili, "Şimdi Genelkurmay şöyle bir tavır takınsaydı: Kardeşim terörle mücadele ediyoruz, olmuştur... Geçmişte yapıldığı gibi bir tavır takınsaydı o zaman Sayın Başbakanın da hepimizin de tavrı farklı olurdu" dedi.

Çelik, gazete, televizyon ve haber ajanslarının Ankara haber müdürleriyle biraraya geldi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, Irak sınırında 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, "Bu, vahim bir olaydır. Bu öyle geçiştirilecek bir olay değil. Fakat, peki 'Ben operasyon kazası' dedim birileri rahatsız oldu. Niye bunu söylüyorum. Ben çünkü, vicdanen, aklın, izanın birilerinin bile bile 20 yaş altındaki çocukları gidip bombalarla, 5-80-10 lira para kazanmak için böyle bir şey yapan insanları öldürmeye hiç kimsenin vicdanının, izanının müsaade etmediğini düşünüyorum. Aksi ispat edilene kadar böyle inanmak zorundayız. Fazla uzağa gitmeyin. Kıbrıs savaşında kendi firkateynimizi kendi uçaklarımızla vurmadık mı- Daha kısa süre önce ABD'liler kendi askerlerini vurmadılar mı- Bu olabiliyor mu- Olabiliyor. İster buna istihbarat hatası deyin, ister buna beceriksizlik deyin ne derseniz deyin ama bu oluyor" dedi.

Çelik, şöyle konuştu:

"Biz neye bakarız- Hatırlayın, 26 Mart 1993'e gidin. Gölardı köyü ismini umarım yanlış hatırlamıyorum Şırnak'ta köy bombalandı ve 12 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu ilk kez değil. O zamanki devlet, o zamanki asker o zamanki Genelkurmay burnundan kıl aldırmadı. Bu mesele, belki adiyattan bir mesele olarak değerlendirildi. 27 ve 28 Mart 1993 tarihli gazetelere bakın oralardaki yansıması da küçücük haberler şeklindedir veya başka haberlerin altındadır. O günkü gazeteleri bir tarayın. Bu sefer bakın olay gece meydana geldi, ertesi gün iktidar partisi diyor ki: Bu vatandaşların hiçbiri terörist değildir, terörist olmadıkları tespit edilmiştir, bunlar sivil vatandaşlardır. Ben yaptığım açıklamanın özetini söylüyorum size. Bu insanlar, sivil vatandaşlardır, bunlar maalesef bir operasyon kazasında hayatını kaybeden insanlardır, bunlar bombalama sonucu öldürülmüşlerdir, yakınlarına başsağlığı diliyoruz, Allah'tan rahmet diliyoruz. ve hiçbir şeyin örtbas edilmeyeceğini, hiçbir şeyin sumen altı edilmeyeceğini, idari ve adli soruşturmanın başladığını ve gereğinin yapılacağını söylüyoruz. Ben başka ne söyleyebilirdim, ne söylemem gerekiyordu-

2 ifrat ve tefrit olan görüş daha var. Türk ırkçılar diyor ki: Devlet gereğini yaptı. Bunu kabul etmek mümkün değil. Devlet kurunun yanında yaş yansın mantığı ile hareket edemez. Kürt ırkçılar diyor ki: Devlet Kürtleri öldürdü. Şimdi Türk ırkçılar da Kürt ırkçılar da bizi bu manada eleştirdiğine göre demek ki biz doğru yoldayız. Türk ırkçılar AK Parti'yi bölücülük yapmakla, bölücülüğe zemin hazırlamakla, bölücülüğü hayata geçirmekle suçluyor. Çok açık şekilde bunu yapıyor. Onlara göre, biz PKK ile kol kola yürüyoruz. PKK'lılara veya PKK paralelinde düşünenlere bakıyorsunuz onlar da devletin statükosu ile AK Parti'nin birleşerek kendi vatandaşına böyle bir muameleyi reva gördüğünü söylüyor. Dolayısıyla hem Kürt, hem Türk ırkçılar bizi bu konuda acımasızca eleştiriyor, ama biz bunu hak etmiyoruz ve tekrar altını çizeyim; demek ki biz doğru yoldayız."

-"Başbakanın Genelkurmay Başkanına teşekkürü"-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü AK Parti TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada Genelkurmay Başkanına teşekkür ettiğini anımsatan Çelik, bunun sebebini de açıkladı.

Çelik, şunları kaydetti:

"Sebebi nedir biliyor musunuz- Sayın Genelkurmay Başkanına 'bu bombalama yapıldı, hava kuvvetleri bunu bombaladı, pilot uçağı uçurdu' diye teşekkür değil... AK Parti'nin gösterdiği hassasiyeti gösterdiği için bu teşekkür yapılmıştır.

Bu bir operasyon kazasıdır, bunu örtbas edin, bunu görmemezlikten gelin... Genelkurmay, hatırlayın ertesi gün başsağlığı mesajı yayımladı. O da bütün vefat edenlere Allah'tan rahmet diledi, yakınlara başsağlığı diledi. Genelkurmay, bütün yılbaşı dolayısıyla yapacağı eğlenceleri de iptal etti.

Dikkat edin bazı sivillerimiz 35 insan hayatını kaybetmişken, 35 can yok olmuşken, yılbaşında maalesef İstanbul'da havai fişeklerini patlatmaya devam ettiler. Dolayısıyla Sayın Başbakanın dün grup toplantısında söylediği gibi biz, kanı gruplarına göre, kanı etnik özelliklerine göre ayırmıyoruz. Akan kan Kürt kanı da olsa, Türk Kanı da olsa Arnavut, Çerkez, Laz kanı da olsa bizim insanımızın kanıdır ve o kanın akmaması gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi Genelkurmay şöyle bir tavır takınsaydı: Kardeşim terörle mücadele ediyoruz, olmuştur... Geçmişte yapıldığı gibi bir tavır takınsaydı o zaman Sayın Başbakanın da hepimizin de tavrı farklı olurdu. Sayın Başbakanın, Genelkurmay Başkanına ve özellikle TSK'ya yaptığı teşekkür 'iyi ki böyle bir şey yapıldı' teşekkürü değil. Bunu birileri istismar edebilir onlar da sizin bizim ortaya koyduğumuz hassasiyetleri ortaya koydular. Bir de masumiyet karinesi vardır. Bir şey aksi ispat edilene kadar onu öyle kabul etmek zorundasınız. TSK çıkıp diyor ki: Biz onları terörist zannı ve kastı ile bombaladık. Şimdi bunun araştırması, incelemesi yapılıyor. Eğer bunun böyle olmadığı ortaya çıkarsa Sayın Başbakan da biz de siz de burada eğer burada bir kast söz konusu ise onun gereğini yaparız. Ama hata varsa, ihmal varsa onun da gereği yapılacak. Bu kimsenin yanına kalacak bir şey değil."

-33 kurşun olayı-

Çelik, Uludere'de meydana gelen bu olayı, "çok acımasızca, çok ideolojik olarak, 33 kurşun olayı"na benzettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Mustafa Muğlalı ayıbını giderelim dedik, kimse ağzına almazken bu meseleyi biz ele aldık ve sonunda Mustafa Muğlalı tabelası oradan indi mi- İndi. CHP'li belediye de Mustafa Muğlalı'nın ismini Muğla'daki işhanının üzerinden de indirin denildi. Yapmadılar. Şimdi 33 kurşun olayına benzetmek için izah, insaf sahibi olmak lazım. 33 kurşunun yapıldığı dönemde CHP iktidardadır ve CHP bunu sumen altı etmiştir. Bunu kaçakçılarla girilen mücadele sonucu hayatlarını kaybeden insanlar olarak kayıtlara geçirilmiştir. Ne zaman tekrar bu sayfa açılmıştır- 1946'da Demokrat Parti Meclis'e girdikten sonra bir araştırma komisyonu kurulmuş Mustafa Muğlalı'nın suçluluğu tespit edilmiş, askeri mahkemeye başvurulmuş ve bu mahkeme, Muğlalı'yı müebbet hapse çarptırmış ve sonra ceza 20 yıla düşürülüp hapishanede ölmüş. Kasten, kaçakçı olduğu biline biline mahkemeye çıkarılmış ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış 33 insanı kurşuna dizdirmek nerede, bu olay nerede-" - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Çelik: Bu Öyle Geçiştirilecek Bir Olay Değil - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement