CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Türkiye'de 2,5 milyonu aşkın Suriyeli var. Bir anlaşma imzaladılar, Türkiye açıkça bir tampon bölge haline gelmiş oluyor böylece. Açıkça bir tampon bölge. Bütün mülteciler gelecek, hepsi burada kalacak." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin "Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, terörün çözümü noktasında daha önce önerilerde bulunduklarını söyledi.
"Efkan Ala İçişleri Bakanı, ne diyor biliyor musunuz? AK Parti ile PKK görüşüyor. Evet, bunu söylüyordu. Bir siyasal partiyle bir terör örgütünün görüştüğünü İçişleri Bakanı söylüyor. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, kim bu işin sorumlusu? Her yerde söyledim, yine söylüyorum. Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticileri, tepe yöneticileri, bakanları, terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır." diyen Kılıçdaroğlu, terör örgütünün şehirlere silah depolamasına izin verildiğini, güvenlik güçlerinin operasyon yapmasına engel olunduğunu belirtti.
Gelen her şehidin sorumlusunun AKP ve parti yöneticileri olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gayet net, gayet açık söylüyorum. Ben terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır derken sıradan söylemiyorum. Siyaset olsun diye de söylemiyorum. Bakın bu bir belge, operasyonların durdurulması gerektiği talimatını veren bir belge. Evet, 'Dokunmayın onlara silah depolasınlar. Dokunmayın onlara kentleri silah deposu haline getirsinler' diyor. Bir başka belge, 'Operasyon yapacağız izin verin diyorlar, silahlı terör örgütleri var.' Vali altına not düşmüş 'Gerek yoktur' diyor. Kimin izniyle bir vali bunu yapabiliyor? Merkezden talimat gitmeyince, bunu bir vali tek başına yapabilir mi? Yapamaz. Dolayısıyla terör örgütünün bugün şehirleri silah deposu haline getirmesini sağlayan temel aktör Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticileridir. Dönemin başbakanıdır, şimdiki bakan ve başbakanlarıdır. Önümüzdeki günlerde her bir il başkanımdan rica ediyorum, gideceksiniz cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacaksınız."
Kılıçdaroğlu, "Şimdi bağırıyorlar 'Neden böyle oldu' diye sen yaptın, sen bu hale getirdin ülkeyi. Bunun üzerinde durmayacak mıyız? Yaptıkları suçu örtecek miyiz, görmezlikten mi geleceğiz? Bunların tamamını çok iyi anlatmamız lazım, halkımıza da çok iyi anlatmamız lazım, her vatandaşımıza anlatmamız lazım. Gelen her şehidin sorumlusu iktidarda olanlardır, o koltukta oturanlardır. Bunu herkesin çok iyi bilmesi lazım." diye konuştu.
Türkiye'nin dış politikası
Bu tablonun turizmi vurduğunu, yeni şehitlerin gelmesine yol açtığını, Türkiye'nin ekonomisini, demokrasisini etkilediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, dış politikanın yanlış olduğunu defalarca söylediklerini belirtti.
Dış politikanın 180 derece değişmesi gerektiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bizim yaptığımız doğrudur' dediler, sizin yaptığınız doğruysa Türkiye neden bu halde. Türkiye'de 2,5 milyonu aşkın Suriyeli var. Bir anlaşma imzaladılar, Türkiye açıkça bir tampon bölge haline gelmiş oluyor böylece. Açıkça bir tampon bölge. Bütün mülteciler gelecek, hepsi burada kalacak. Avrupa verecek 3 milyar avro, arkadan bir 3 milyar avro daha siz bunlara bakın deniyor. Siz niye bakmıyorsunuz? Siz niye kaçıyorsunuz? Onlar buraya değil, oraya gitmek istiyorlar. Bizimkiler de paşa paşa altına imzayı attılar. Ne olacak o Suriyeliler? Arkadan gelecekler ne olacak, Türkiye bunlara nasıl bakacak? Bu çocuklar yarın ne olacak? Göreceksiniz, Türkiye'nin bütün huzuru bozulacak. Geleceği görmeyen bir siyasetçi ülkeyi yönetiyor şu anda. Çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bunu bir tarafa herkesin not etmesini isterim."
Kılıçdaroğlu, yanlış politikalar izlendiğini, bunun faturasını 78 milyonun ödeyeceğini savunarak, "Avrupalı kendisini kurtardı, 'Gelirse sana geri göndereceğiz' diyor. 'Sen bu işin jandarmalığını yap' diyor. Bu bizim ağrımıza gidiyor, faturayı sokaktaki çocuk dahil herkes ödeyecek, göreceksiniz." dedi.
Milletvekilliği dokunulmazlığı tartışmaları
Kılıçdaroğlu, milletvekilliği dokunulmazlığı tartışmalarına değinerek, kendilerinin öteden beri ilkeli bir tavırlarının olduğunu belirterek, kürsü dokunulmazlığı hariç bir milletvekillinin ister parlamentoda ister parlamento dışında siyaset yapabileceği bütün söylemlerine saygı duyulması gerektiğini söyledi.
Milletvekilinin düşüncesini özgürce açıklayabilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bundan ötürü hiçbir parlamenter şu veya bu nedenle yargılanmamalı, hapse atılmamalı. Buna hiçbir tereddütümüz yok. Gelsinler bu çerçevede dokunulmazlığı yeniden düzenleyelim. Anayasa'nın 83. maddesini yeniden düzenleyelim. İlkemiz, tavrımız, tutumumuz bu. Neden diyoruz bunu? Çünkü yolsuzluk yapanların, ihaleye fesat karıştıranların, hırsızlık yapanların, iş takipçiliği yapanların TBMM'de yeri yok. Biz buna inanıyoruz. Ne işi var, yolsuzluk yapan birinin TBMM'de?" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, siyasi ahlak yasasını da bunun için istediklerini belirterek, geçici bir maddenin önerildiğini dile getirdi. Düzenleme yapılıp, Türkiye'nin bu ayıptan kurtarılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Niçin çifte standart? Yani eski hırsız kötü de yeni hırsız mı iyi olacak, eski dalavereci kötü de yeni dalavereci mi iyi olacak? Neden böyle bir anlayışın tutsağı haline getiriyoruz TBMM'yi? Bundan ayıralım, kuralı koyalım, 83. maddeyi de getirelim o kural çerçevesinde gerçekleştirelim ve parlamentodan geçirelim. Hatta istiyorlarsa Avrupa'da pek çok ülkenin milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili anayasaları var. O düzenlemeleri getirelim, onları örnek alalım. 'Hayır' diyorlar, geçici madde olacak. Eskileri göndereceğiz, yenileri koruyacağız. Bu çifte standart doğru değil. Diyorlarsa ki illa biz bunu getireceğiz, illa getiriyorsanız, biz de hodri meydan diyoruz. Getirin bütün dokunulmazlıkları, hepsini kaldıralım. Şöyle bir kaygı var, 'Acaba bu kalkarsa, yargı da bağımsız değil. Birileri talimat verecek, CHP milletvekillerini hapse atarlarsa ne olacak? Böyle bir kaygı var bazı çevrelerde, bizde öyle bir kaygı yok.
Açık ve net şunu söylüyorum, bir haksızlık sade bir vatandaşa yapıldığı zaman tepki gösteriyoruz. Aynı haksızlık milletvekiline yapıldığı zaman da tepki göstereceğiz. Ama şunun altını özenle çizmek isterim. Eğer bir bedel ödenecekse demokrasi adına bedeli önce siyasetçi ödeyecek. Hani var ya büyük ozanımızın söylediği, 'Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.' Gerekirse bedel ödeyeceğiz, gerekirse iktidarın sopa olarak kullandığı mahkeme kararına göre hapse gireceğiz. Asla ve asla demokrasi yolundan dönmeyeceğiz ve yılmayacağız."
"Geçici değil kalıcı madde olsun ve Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmış oluruz"
Ahlakın çifte standart kaldırmadığını, eskinin hırsızı ile yeni hırsız arasında fark olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Siyasette ilkeli, tutarlı, ahlaklı olmak çok önemlidir, siyasette hukukun üstünlüğüne inanmak, yönetici olan kişinin vesayeti kabul etmemesi çok önemlidir. Vesayet altında bir başkanlık olmaz. Ülke vesayet altında yönetilmez. TBMM Başkanı'nın parlamentoya sahip çıkması gerekir. Bizim önerimiz Sayın Başkan'ın da dile getirmesi gerekiyor. Niye çifte standart getiriyoruz. Bir kural getirelim, geçici değil kalıcı madde olsun ve Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmış oluruz." diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun kendilerine arada bir soru sorduğunu ve bu soruları cevapladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bütçe görüşmelerinde kendisine iki soru sormuştum. Sayın Davutoğlu, bu kaçak sarayın maliyeti kaç liradır? Bunun çık bu kürsüde söyle, bugüne kadar söylemedi. Sarayın maliyetini açıklamaktan korkan bir başbakan olmaz. Bu vergi ödeyen 78 milyona hakarettir. Onlara saygı duymamaktır, çünkü o saray birilerinin parasıyla yapılmadı, 78 milyonun parasıyla yapıldı. İkinci sorum da Kaddafi, Erdoğan'a 250 bin dolar para vermişti, bu 250 bin dolar para ne oldu? Bu iki sorunun cevabının alamadım, cevabını bekliyorum, Sayın Davutoğlu. Bak çıkıyorum ilkeli olarak, bütün düşüncelerimi açıklıyorum. Sen de ilkeli ol, şu iki soruya çık adam gibi cevap ver, ben de bir göreyim."
(Bitti)
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?