CHP Mersin Milletvekili Atıcı Açıklaması

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, " 15 Temmuz'dan bu yana çıkarılan 7 farklı KHK ile toplam 4 bin 811 akademisyen görevinden ihraç edildi, 2 bin 221 akademisyen açığa alındı. Bir çırpıda 7 binden fazla akademisyeni yok etmek ülkemizin çıkarına değildir." dedi.

Atıcı, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ihraç edilen akademisyenlere değindi.

KHK'ler ile çok sayıda akademisyenin görevlerinden ihraç edildiğini, bunların arasında ömrünü FETÖ ile mücadeleye adamış isimlerin de bulunduğunu savunan Atıcı, ülke tarihinde hiçbir dönemde bu sayıda akademisyenin görevlerinden uzaklaştırılmadığına dikkati çekti.

Atıcı, "15 Temmuz'dan bu yana çıkarılan 7 farklı KHK ile toplam 4 bin 811 akademisyen görevinden ihraç edildi, 2 bin 221 akademisyen açığa alındı. Yani toplam 7 binden fazla akademisyen yok edildi. Bir çırpıda 7 binden fazla akademisyeni yok etmek ülkemizin çıkarına değildir." diye konuştu.

3 Mayıs'ın Dünya Basın Özgürlüğü günü olduğunu da hatırlatan Atıcı, ülkenin içinde bulunduğu durumda özgür kalabilen tüm gazetecileri saygıyla selamladığını ifade etti.

-"Olağanüstü kurultay taleplerinin anlamlı olduğunu düşünmem"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin CHP'de olağanüstü kurultay talepleri ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve Mersin Milletvekili Fikri Sağlar'ın son günlerdeki açıklamalarına yönelik soruları da yanıtladı.

CHP'nin her zaman kurultaylardan güçlenerek çıktığını, parti içinde mücadele edebilmenin de onurlu bir iş ve mübah olduğunu vurgulayan Atıcı, ancak bütün bunlar yapılırken herkesin önce ülkesini sonra da partisini düşünmesi ve onlara zarar vermeyecek bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini dile getirdi.

Aytuğ Atıcı, "Sayın Genel Başkanımız olağan kurultay sürecini başlatacağını ifade etmiştir. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Hatta öne çekebileceğini de söylemiştir. O yüzden partimiz bir yenilenme sürecine zaten doğal olarak girmek üzeredir. Ben, olağanüstü kurultay taleplerinin çok anlamlı olduğunu düşünmem. Olağan kurultayda yarışacak, genel başkan olmak isteyen arkadaşlarımızın önünde bir fırsat vardır. Çalışırlar, mücadele ederler ve bu mertebeye gelmeye çalışırlar." değerlendirmesinde bulundu.

Baykal'ın 2019 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklamalarının kendi görüşleri olduğunu belirten Atıcı, ancak Baykal gibi önemli bir siyasetçinin değerlendirmelerinin kamuoyunda tartışılmasının ülke açısından yarar getireceğini ifade etti. Başkan yardımcılıklarının ise bu aşamada tali konular olduğunu kaydeden Atıcı, bunun yanında izlenecek politikalarda Türkiye'deki tüm kesimlerin kucaklanmasının zorunluluk olduğunu vurguladı.

Atıcı, "Bu yapı Meral Akşener ile Ahmet Türk'ü yan yana getirebilir mi?" sorusuna ise "Bu ülkede Meral Akşener ile Ahmet Türk de Tuncay Özkan ile Selahattin Demirtaş da bir araya gelmek zorundadır. Buna mecburuz. Hepimiz bir arada yaşamak mecburiyetindeyiz. Bunu başaran kişi de tarihe altın harflerle yazılacaktır. Çünkü 15 yıldır kutuplaştık. Daha önce böyle bir şey yoktu." karşılığını verdi.