DSP Başkanlık Kurulu, İdlib gündemiyle olağanüstü toplandı Açıklaması

DSP Başkanlık Kurulunun İdlib'te rejim unsurlarının düzenlediği saldırıya ilişkin yaptığı toplantının ardından yayımlanan bildiride, " Türkiye, bugünden sonra yeni bir diyalog arayışı konumunda olmamalı, çözümün adresi Ankara olmalıdır. Ulusal kurutuluş savaşımızda ve en son Kıbrıs Barış Harekatı'nda olduğu gibi artık kendi göbeğini kendi kesmelidir." ifadesi kullanıldı.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Suriye'nin İdlib kentinde rejim güçlerinin düzenlediği saldırı nedeniyle Başkanlık Kurulunu olağanüstü toplantıya çağırdı.

Aksakal başkanlığında bugün saat 14.00'te toplanan kurul, İdlib'te Türk Silahlı Kuvvetlerim yapılan saldırıyı ve sonuçlarını değerlendirdi.

Toplantı sonrası kurul adına yayımlanan bildiride, Türkiye'nin güney sınırlarında yürüttüğü terörle mücadelesinin, Rusya destekli Suriye ordu güçlerinin gerçekleştirdiği hava saldırısında 36 askerin şehit edilmesiyle yeni bir aşamaya evrildiği belirtildi.

Düne kadar terör örgütleriyle karşı karşıya olan Türk ordusunun, bu olayla doğrudan resmi devlet gücünün saldırısına uğradığı vurgulanan bildiride, TSK, MİT ve diğer güvenlik güçlerinin, kendilerine verilen görevleri büyük bir özveriyle ve başarıyla yerine getirdikleri ifade edildi.

Ancak, büyük bir kargaşa yaşayan Irak ve Suriye'nin yeniden yapılanması konusunda Türkiye'nin haklarını ve bu ülkelerle dayanışmasını güvenceye alacak bir siyasal planlamanın başarılamadığına dikkati çekilen bildiride, şunlar kaydedildi:

"Ancak gelinen noktada lafı dolandırmadan, uyduruk bahaneler öne sürmeden, konuyu mesnetsiz gerekçelere ihale etmeden adını koyma mecburiyeti doğmuştur. Türk ordusuna yapılan bu saldırının adı resmen Türkiye'ye savaş ilanı restidir. 'Yurtta barış, dünyada barış' anlayışıyla oluşturulan DSP'nin 'Bölge merkezli dış politika' stratejileri derhal uygulamaya konulmalıdır. Dolayısıyla mevcut sorunun iç politikaya malzeme edilmeden birlik ve beraberlikle bilimsel metotlarla devlet aklının hakim kılınarak çözüme ulaştırılması zorunludur. Gerek Rusya ve İran, gerek ABD ve gerekse diğer paydaşları tarihten bu yana bildiğimiz gerçek yüzlerini göstermiş, Türk milletini yeni bir sınava tabi tutmak istemişlerdir. Türkiye, bugünden sonra yeni bir diyalog arayışı konumunda olmamalı, çözümün adresi Ankara olmalıdır. Ulusal kurutuluş savaşımızda ve en son Kıbrıs Barış Harekatında olduğu gibi artık kendi göbeğini kendi kesmelidir.

Stratejik derinlik ismi verilen sığ politikaların sonucu yaratılan manzarada ortalığı derleyip toparlama görevi yine Türk milletine düşecektir. Başta Rusya olmak üzere, NATO müttefikimiz ülkeler Türkiye'nin bölgesel önemini ve gücünü bugüne kadar göremediyse artık bugün öğrenmek zorundadırlar. Türk milleti şanlı tarihinde çok ihanetlerle karşılaşmıştır, ancak asla diz çökmemiş, en çaresiz anında dahi onurundan ödün vermemiş asil bir millettir. Hain saldırıda şehit düşen evlatlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, milletimize başsağlığı diliyoruz."