Erdoğan: "Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil" - - Son Dakika
Politika

Erdoğan: "Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil" -

Erdoğan: "Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil" -

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler bir kez daha ekonomiyi batırmak, millet evlatlarını gurbet yoluna düşürmek isteyenlere gerekli cevabı verdik.

19.06.2014 19:46

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler bir kez daha ekonomiyi batırmak, millet evlatlarını gurbet yoluna düşürmek isteyenlere gerekli cevabı verdik. İşte 'Gezi' dediler tutmadı, '17 Aralık' dediler, tutmadı. '25 Aralık' dediler, tutmadı. Evelallah tutmayacak. Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil" dedi.

Başbakan Erdoğan, Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Avrupa Türk Demokratlar Birliği'nin 10. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Viyana Buluşması" adlı programda konuştu.

Erdoğan, Türkiye'yi, dışarıda medya ve muhalefet partileri aracılığıyla tanımanın doğru olmayacağını ifade ederek, 30 Mart'taki seçim sonuçlarının da bunu ortaya koyduğunu vurguladı.

"Türkiye, Türkiye içindeki ufuksuz bir kısım medya vasıtasıyla öğrenilemez" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye, ufku, vizyonu, plan ve projesi olmayan muhalefet partileri vasıtasıyla öğrenilemez. İşte 30 Mart'ta çıkan sonucu sizler de gördünüz değil mi? CHP, kumsallarda varlık gösterebildi, MHP siyasal Türkçü, HDP Doğu ve Güneydoğuda, o da siyasal Kürtçülük yaptı ama AK Parti 81 vilayetin 81'inde varlık gösteren tek parti oldu. Biz, 77 milyonun partisiyiz. Onlar lokal mevzi partileri. Farkımız bu. Birileri çıkıyor, 'kucaklayan bir lider, kucaklayan bir cumhurbaşkanı.' Kimmiş o? Kardeşlerim, eğer 'kucaklamak diyorsan' niye Doğu, Güneydoğu'da kaldın, eğer 'kucaklamak' diyorsak niye kumsallarda kaldın, eğer 'kucaklamak' diyorsak niye sadece etnik bir unsurun partisi oldun ve 13'te kaldı, birisi 25-26'da ama AK Parti yüzde 50'nin partisi oldu. Çünkü biz ayrımcılık yapmadık. Onlar Sivas'ın ötesine geçemediler, onlar bu anlı şanlı bayrağımızı Hakkari'de dalgalandıramadılar. Ama biz, 81 vilayetin 81'inde hamdolsun bayrağımızla gurur duyduk. Onlarla beraber yürüdük."

-"AK Parti'yi inkar ederek, Türkiye'yi anlayamazsınız"

"Türkiye'de herkesi kucaklayan, demokrat, milli manevi değerleri muhafaza eden Avrupalı tek partinin, AK Parti olduğunu" dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti'yi inkar ederek Türkiye'yi anlayamaz, sağlık şekilde değerlendiremezsiniz. Bakın buradan Alman medyasının izinden giden Avusturya medyasına samimi bir tavsiyede bulunuyorum. Biz, siyasi tarihimiz boyunca, burası çok önemli, manşetlerle mücadele ederek bugünlere geldik, biz manşetlerle kurulmuş bir hükümet değiliz. Manşetlerle de yıpranmaz, bunu böyle bilsinler."

Erdoğan, Türkiye'de son bir asır içinde yaşanan acılara ve atlatılan badirelere dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Neler çektiğimizin, neler yaşadığımızın, hangi badireler atlattığımızın bizler kadar si de yakın şahitlerisiniz. Artık dünya küçüldü. Aynı zamanda bizler nasıl Türkiye'yi izliyorsak, siz de izliyorsunuz, ne olur bitiyor görüyorsunuz. Merhum Menderes'i bu manşetlerle sokak eylemleriyle türlü tuzaklarla ardından darbe yaparak iktidardan indirdiler. Sadece demokrasiyi değil ekonomiyi de alt üst ettiler. Anadolu'nun çalışkan evlatları, ekmek peşinde, istikbal peşinde, Sirkeci'den trene bindiler, Almanya'ya, Fransa'ya, Avusturya'ya gurbete geldiler. Sene 1960."

-"Darbecilerin ne halde olduğunu görüyorsunuz değil mi?"

Başbakan Erdoğan, 1980'de bir kez daha darbe yapılarak demokrasinin katledildiğini, gençlerin idam edildiğini, ekonomiye zarar verildiğini belirterek, şunları söyledi:

"O zaman da akın akın insanlar, Avrupa'ya kaçmak zorunda kaldı ama şimdi o darbecilerin ne halde olduğunu görüyorsunuz değil mi? Yine bir 12 Eylül günü, 12 Eylül 2010'da, milletimiz anayasayı değiştirdi, bu darbecilere yargı yolunu açtı. 34 yıl sonra darbeciler yargılandı. Mahkeme kararını verdi temyiz yolu açık nihai kararı göreceğiz. 28 Şubat'ta bir kez daha darbe yaptılar. Millete zulmettiler, imam hatipleri, meslek liselerini, Kuran kurslarını kapattılar. Başörtülü kızlarımıza en ağır baskıları uyguladılar. Bir kez daha milletin evlatları, vatanlarını terk etmek zorunda kaldı. Bir kez daha milletin çocukları, gurbetin yollarına düştüler."

Türkiye'den birçok kişinin başörtüsü yasağı gibi baskılar nedeniyle başta Viyana olmak üzere gurbete giderek, özgürce okuma imkanı bulduğuna işaret eden Erdoğan, "Ben, bu vesileyle eğitim öğretim noktasında gerçekten o başörtülü kızlarımıza kapısını açan Avusturya hükümetlerine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Çünkü onlar öyle bir dar zamanda yüzlerce, binlerce yavrumuzu bu Viyana'da misafirperver anlayışla aldılar. Burada kendilerini yetiştirme fırsatı buldu. Avusturya'ya bu şükran borcumuzu ifade etmemiz bizim için bir görevdir. Onun için teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

-"Biz gerilimden yana değildik, baldıran zehiri içtik"

"Tabii bütün bunlarla beraber çok mahsunduk. Niye? Hani şair diyor ya, 'öz yurduna garipsin, öz vatanında parya.' Bu milletin evlatlarına parya muamelesi yaptılar" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle dedi:

"Dediler ki 'sen başörtülüsün, senden ancak evlerde hizmetkar olur, senden ancak temizlikçi olur, sen doktor olamazsın' dediler. 'Sen avukat olamazsın' dediler, 'sen mühendis olamazsın' dediler, 'sen ekonomist olamazsın' dediler. Niye? 'Çünkü sen başörtülüsün' dediler. Bu, özgürlükçü dünyaya yakışıyor muydu? Bakıyorsun, Amerika'da böyle anlayış yok, Avrupa'da büyük ölçüde yok. Ama halkı Müslüman bir Türkiye'de maalesef yavrularımız bu zulümle karşı karşıya kaldılar. Kardeşlerim ben de 4 tane imam hatipli yavrunun babası olarak bu çileyi ailece çektik, bunu yaşadık. Şimdi bizim yavrularımız, maalesef kendi ülkemizde okuyamadılar. Ben bunu uluslararası platformlarda devlet başkanlarına, başbakanlara söylediğim zaman gözleri düştü, 'nasıl oluyor, siz Müslüman ülke değil misiniz? Hele hele sen başbakansın, nasıl okuyamıyorlar?' Kendilerine bu durumu anlattığım zaman şoke oldular ama sabrettik, sabrettiniz. Sabreden derviş, muradına ermiş. Hamdolsun. Çünkü biz gerilimden yana değildik, baldıran zehiri içtik ama bu neticeye hamdolsun kavuştuk."

Erdoğan, başörtüsü sorununu ortadan kaldırdıklarını, başörtülülerin üniversitelere girebildiğini ve devlet dairelerinde çalışabildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"İnanıyorum ki çok daha farklı şekilde bu yavrularımız okullarda yerlerini güçlü şekilde alacaklar. O günler de yakındır diye düşünüyorum. Bütün bu süreci adım adım takip ederken, imam hatiplerin kapısındaki kilitler kırıldı, açıldı, meslek liseleri aynı şekilde. Tabii okullarımızda o da enteresandı Kuran-ı Kerim ve siyer-i nebi dersleri seçmeli ders haline getirildi ve şu anda orta öğretimde isteyen anne baba yavrusunu Kuran-ı Kerim, siyer-i nebi yani Peygamber Efendimiz'in hayatını öğrenme dersine sokabiliyor. Böyle bir durumdayız. İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün önünü ciddi miktarda açtık."

-"Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de 1960, 1980 ve 1997'de yapılanların bir kez daha uygulanmak istendiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bizler bir kez daha ekonomiyi batırmak, millet evlatlarını gurbet yoluna düşürmek isteyenlere gerekli cevabı verdik. İşte 'Gezi' dediler tutmadı, '17 Aralık' dediler, tutmadı. '25 Aralık' dediler, tutmadı. Evelallah tutmayacak. Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil. Onlar Taksim'e yürümek istediler, kardeşlerim onların Taksim'e yürüdüğü yerde benim milletim 100 binlerle meydanlara yürüdü, 'milli irade ne diyorsa o olur' dedi, milli iradenin dediği hamdolsun 30 Mart'ta oldu."

"Şimdi 28 Şubat'ta ortaya bir Pensilvanya çıktı" ifadesini kullanan Erdoğan, "Kardeşlerim Pensilvanya, hatırlayın darbecilere ödül dağıtıyor, dönemin hükümetine, merhum Erbakan hükümetine, 'beceremediniz artık bırakın' diyordu. İşte en son 25 Aralık darbesinde bir kez daha sahneye cıktı, bize haince saldırmakla kalmadılar, ülkesini arkadan hançerlemek istediler. Sadece bize değil ülkesine ihanet ettiler. Türkiye içinde CHP, MHP, bir kısım medyayı, bazı iş veren çevrelerini kukla gibi oynattı, oynatmaya devam ediyorlar" diye konuştu.

-"İnlerinden tutup çıkarmaya başladık"

"30 Mart'ta yaşadıkları hezimet yetmezmiş gibi bugün hala bir arada yeni hezimetlere hazırlanıyorlar" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, darbecilerden hesap sorduk, darbe girişimi yapanlardan da hesap soracağız ve soruyoruz. İnlerine girmeye başladık, inlerinden tutup çıkarmaya başladık. İnşallah bütün inlerini ortaya çıkaracağız. Kardeşlerim, Türkiye'ye ihanet etmenin bedelini ödeyecekler. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren tırlarını, sanki düşman askeri gibi durdurmanın bedelini ödeyecekler. Türkiye'yi tüm dünyaya, teröre destek veren ülke gibi göstermenin, bu alçakça ihanetin de bedelini ödeyecekler. Milli bankamız Halkbank'a, milli yatırımlarımıza küresel projelerimize saldırmanın hesabını tek tek verecekler."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Erdoğan: 'Artık milli iradenin karşısında dayanmaları mümkün değil' - - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement