Fırat'ın doğusuna harekat hazırlığı

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, "Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de kaldığı sürece ekonomik istikrar mümkün olmayacak." dedi.

Özdağ, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye sınırında PKK/PYD/ YPG terör örgütünün işgal ettiği alana müdahale için beklediğini anımsattı.

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde bir PKK/PYD/YPG fiili bölgesinin kurulmasına asla izin vermemesi gerektiğini belirten Özdağ, bu bölgenin önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye saldırı için bir üs bölgesi olarak kullanılacağını ifade etti.

"Türkiye gereken kararlılığı göstererek PKK/PYD/YPG bölgesinin oluşmasını engellemelidir." diyen Özdağ, şunları söyledi:

"Ancak Erdoğan yönetiminin hedefinin PKK/PYD/YPG yapılanmasını sonlandırmak değil, sadece Suriye'nin kuzeyinde dar bir şeritte bir güvenli bölge oluşturma ile yetinmek olduğu anlaşılıyor. PKK/PYD/YPG'nin varlığına son vermek için Türkiye'nin Şam rejimi ile iş birliği yapması gerekir ki Erdoğan hala bu noktadan çok uzak duruyor. Yapılacak operasyondan anlaşılıyor ki önce askeri hareket sonra TOKİ harekatı planlanıyor. Erdoğan, Suriye politikasının halk tarafından büyük tepki ile karşılandığını görüyor ve Suriyeli sığınmacıları Suriye ile kapsamlı bir anlaşma yaparak geri yollamak yerine algı operasyonlarıyla durumu idare etmeye çalışıyor."

Ümit Özdağ, Türkiye'de bulunan sığınmacıların baskılarının her geçen gün biraz daha arttığını, kayıtlı 3,8 milyon, kayıtsız 1,5 milyon olmak üzere 5,3 milyon Suriyelinin bulunduğunu, 1,4 milyon da değişik ülkelerden gelen sığınmacılarla birlikte 6,7 milyon sığınmacının 2011 sonrasında Türkiye'ye geldiğini ileri sürdü.

Bunun bir "Modern Kavimler Göçü" olduğunu iddia eden Özdağ, "Bu durum ülkemizi çok boyutlu istikrarsızlığa sürüklemektedir. Bu istikrarsızlık derinlerden bir deprem gibi geliyor. Türkiye'nin bu kadar büyük bir sığınmacı politikası ile istikrara kavuşması mümkün olmayacaktır." diye konuştu.

Sığınmacılara yönelik harcamaların olmaması halinde 2015 ve 2016 yılında bütçe açığının verilmeyeceğini de savunan Özdağ, şöyle devam etti:

"Türkiye'de 7 milyon işsizimiz varken bu insanlar işsizlerimizin elinden işlerini almaya devam ediyorlar. Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de kaldığı sürece ekonomik istikrar mümkün olmayacak. Ayrıca ülkemizin demografik yapısı köklü şekilde değişiyor. Kayıtlı kayıtsız 6,7 milyon sığınmacıdan yola çıkarsak eğer bunları Türkiye'de tutarsak 2040 yılında 12 milyon 368 bin nüfusları olacak. Bu da Türkiye nüfusunun yüzde 13'ünü teşkil edecek. Bazı kentlerimiz Türk kimliğini çoktan yitirmeye başladı. Üstelik bu kentler Suriye sınırındaki kentlerdir. Örneğin Kilis'te 90 bin Türk, 130 bin Suriyeli var. Hatay'da resmi rakamlara göre Suriyeliler nüfusun yüzde 27'sini oluşturuyor. Kayıtsızlarla birlikte nüfusun yüzde 35'ini oluşturuyorlar. Reyhanlı'da Suriyeli nüfusu Türk nüfusunu geçmiş durumda."

Özdağ, Güvenli Bölge operasyonu sonrasında gerçekleştirilecek yaşam alanları projesine de tepki gösterdi.

Projenin bugünkü şartlarda 53 milyar dolar maliyetinin olacağını ve bunun uluslararası fonlardan karşılanacağının açıklandığının altını çizen Özdağ, "Yapılacak 200 bin konutluk projeye bakıldığında Türkiye'nin hiçbir ilçesinde olmayan imkanlar sunuluyor. Yapılması gereken yeni yaşam alanları inşa etmek değil, Suriyelilerin kendi evlerine dönmelerini sağlamaktır. Türkiye'de 7 milyon insan işsizken, kendi şehit ve gazi ailelerinize bu imkanları sağlamıyorken neden bir başka ülkenin vatandaşlarına ülkelerine geri dönmeleri için 'sizin için bunları yapmak zorundayız' gibi bir şartın altına kendinizi sokarsınız? Bunun hiçbir şekilde akılcılıkla izahı yoktur." ifadelerini kullandı.

Özdağ, ayrıca Türkiye'nin Suriye'deki terör örgütlerine yönelik harekatına ilişkin ABD'de büyük bir psikolojik operasyonun başlatıldığını söyledi. Meseleyi Trump'ın birkaç twitine indirgemenin doğru olmayacağını, durumun dikkatli şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayan Özdağ, akılcı, sistemli ve kalıcı operasyonlarla karşılık verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.