İçişleri Bakanı Efkan Ala, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye ilişkin, "Yeterince mücadele verilmedi. Verilseydi böyle olmazdı. Sonuçta liderin yapacağı iş, halktan aldığı güçle halkın istediği hedefi göstermektir. Kamuoyuna da bunu anlatmaktır. Çok açık bir biçimde zaten gereği o zamandan beri yapılsaydı, kurumlar bu işi, Sayın Cumhurbaşkanımızın, bizim, içinde olanların ciddiye aldığı kadar ciddiye alsaydı, Türkiye bununla karşılaşmazdı." dedi.
Bakan Ala, TGRT Haber'de yayınlanan "Neler Oluyor?" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye'nin büyük bir ihanet şebekesinin darbe girişimine şahit olduğunu belirten Ala, FETÖ'nün darbe girişiminin "1500 yıllık Türk-İslam tarihinde eşine az rastlanan bir ihanet" olduğuna işaret etti.
"Akıl seviyesinin gerçekten çok altında bir rezillik. İnsanın bu alçaklığı ifade etmekte zorlanması çok tabi." ifadesini kullanan Ala, "Yani lügatlara baksanız hangi kelimeyi kullansam bu alçaklığı, rezilliği, kepazeliği ifade edebilirim diye gerçekten çok zorlanıyorsunuz. O bakımdan Türkiye'ye büyük bir zararı oldu. Bu, Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülük ve bunları, bunlar yaptılar. Diğer taraftan bu alçaklığa karşı bütün milletimiz topyekün olarak demokrasiye sahip çıktı. Sokağa indi, kendi iradesine sahip çıktı. Her yaştan, her düşünceden, her siyasi görüşten insan sokaktaydı ve tankları, uçakları durdurdu." dedi.
Ala, Türk toplumunun demokrasiye sahip çıkarak varlığını ortaya koyduğunu vurguladı.
"Satılmış bir güruhun darbe teşebbüsü"
"Ben o gece dışarıdan, Doğu'da terörle mücadele eden kardeşlerimizden bin 500'e yakınını Ankara'ya, bir o kadarını İstanbul'a gönderdim." diyen Ala, şartlar nedeniyle Ankara ve İstanbul'a inemeyen özel harekatçıların, Nevşehir'e indiklerini, oradan da karayoluyla transfer edilerek, darbe girişimine karşı destek verdiklerini bildirdi.
Ala, Türkiye'nin, "alçakça, akılsız, başkasının maşası olmuş, satılmış bir güruhun darbe teşebbüsüne karşı" bütün olarak ayağa kalktığına dikkati çekti.
"O mücadeleyi kurumlar da sivil toplum kuruluşları da bakanlıklar da yeterince vermedi"
Bakan Ala, 17-25 Aralık darbe girişimi hatırlatılarak, "Devlette o günden bu yana FETÖ ile yeteri kadar mücadele verilmedi mi?" diye sorulması üzerine şunları söyledi:
"Verilmedi. Verilseydi böyle olmazdı. Sonuçta liderin yapacağı iş, halktan aldığı güçle halkın istediği hedefi göstermektir. Kamuoyuna da bunu anlatmaktır. Çok açık bir biçimde zaten gereği o zamandan beri yapılsaydı, kurumlar bu işi, Sayın Cumhurbaşkanımızın, bizim, içinde olanların ciddiye aldığı kadar ciddiye alsaydı, Türkiye bununla karşılaşmazdı. Bu çok açık ve net. Herkes de kendine dönüp bir iç muhasebe, özeleştiri yapmalı. Dikkat ederseniz bütün için söylüyorum. Biz de o yasayı (İç Güvenlik Paketi) götürdüğümüzde Meclis'te nasıl bir dirençle karşılaştık. O mücadeleyi kurumlar da sivil toplum kuruluşları da bakanlıklar da yeterince vermedi."
Efkan Ala, 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından organize suçlarla mücadele, istihbarat, terörle mücadele ve diğer birimlerde görev yapan çok sayıda polisin görev yerlerinin değiştirildiğini hatırlattı.
"Bu o kadar da kötü biri değil, burada dursun"
Bakan Ala, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatırken de şu ifadeleri kullandı:
"Terörle Mücadele Daire Başkanımızı, Allah'tan şifa diliyorum, yiğit, mert bir kardeşimizi, Jandarma Genel Komutanlığında, o üs yaptıkları yere çağırıyorlar, hemen içeri alıyorlar. Orada ellerini, kollarını bağlayarak iki kurşunla başından vuruyorlar. Kim vuruyor? 1 yıl önce tayinini çıkardığımız, Jandarma Genel Komutanının beraberinde yıllardır Özel Kalem Müdürü olarak çalışan biri. Onun, (Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi) 'Bu o kadar da kötü biri değil, burada dursun.' dediği kişi. Albay. Oradaki işleri organize eden de o. Yani bir sene önce bunun tayini çıkarıldı, ama ilişiği kesilmemiş. O gece darbeyi organize eden, Jandarma Genel Komutanlığına el koyan... İçişleri Bakanlığı tarafından tayini çıkarılan bir kişi, fakat ilişiğini kesmemiş. Adam aslında başka bir yerde."
"Jandarmanın taşrada öyle ciddi bir katkısı, darbecilerle birlikteliği olmadı." diyen Ala, "Çünkü alay komutanlarının yüzde 75'ini değiştirmiştik. Az bir kısmını da bu sene değiştirdik. Onların da mayıs ayında tayini çıktı ama, halen 'Ayrılıyorum, ayrılacağım.' diye biliyorsunuz, tayin çıktıktan sonra ilişik kesme oluyor. İlişik kesmede bunların kimisi 30 Ağustos'u beklemiş ki onları da söyledik, 'Erken kesilsin.' diye. Bunlar tehlikeyi bertaraf etmek için alınan tedbirler. Hakikaten birçok birimde bu kadar hassas davranılmadı." değerlendirmesinde bulundu.
"Hücre şeklinde organize olmuşlar"
Bakan Ala, şunları kaydetti:
"Bir yüzbaşı... Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı diye çok önemli bir birimdir. Yani oradaki özel harekattan da üst kademede görev yapan bir birim. Oradan bir yüzbaşı ifadesinde, 'Bana soyadını bilmediğim, Osman adında biri, Tandoğan'da verdi. Falanca gün şu olacak, ona göre hazırlığınızı yapın.' diyor. Soyadını bile bilmiyor, yani hücre şeklinde organize olmuşlar, örgütlenmişler.
Jandarmada alınan ifadesinde 15 gün önce bu işi söylediğini ifade ediyor. Düşünün bir yüzbaşı, daha soyadını bile bilmediği kişiden... Böyle bir yapı. Sonuçta kurumlar, bu hassasiyetle davranmadığı zaman yani artık ortaya çıktığında yeterince hassas davranmadıklarından bu sonucu elde ettiler."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › İçişleri Bakanı Ala: (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?