İstiklal Marşı'nın Kabulünün 95. Yıl Dönümü

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Merhum Akif, 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' duasıyla, Türk milletine armağan ettiği dizelerinde, medeniyet ya da uygarlık gibi mefhumlarla işgal ve sömürüsünü meşrulaştırmaya çalışan emperyalizmin kuşatmasına maruz kalması durumunda, dünyanın bütün mazlum milletlerinin uğrayacağı yıkıma dikkat çekmiş bulunmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Kahraman, İstiklal Marşı'nın kabulünün 95'inci yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, vatanın bağımsızlığına, milletin hürriyetine yönelik saldırılara karşı direnme, inanç ve kararlılığı telkin eden İstiklal Marşı'nın, TBMM tarafından kabul edilişinin yıl dönümünü kutladı.

Mehmet Akif Ersoy'un dile getirdiği manevi ve milli değerlere bağlılık şuurunun, güçlenerek devam etmesini temenni ettiğini belirten Kahraman, "Milli mefkuremizin sözcüsü, istiklal ve hürriyet şairi Mehmet Akif Ersoy tarafından 'Hakk'a bağlılık' abidesi olarak mısralara dökülmüş bulunan İstiklal Marşımızın 95 yıl önce, milli marşımız olarak kabul edilmiş olmasının mutluluğunu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Türk ordusuna ithaf etti

Kahraman, mesajında şunları kaydetti:

"Merhum Mehmet Akif, Anadolu'nun sözde medeni sömürgeciler tarafından yağmalanmak istenmesi karşısında bin yıllık inançla köklerimize iltica ederek, milli bir çağrıda bulunarak, 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli' diyerek milletimizin milli kimliğini koruma kararlılığını, en veciz biçimde ifade etmiştir."

Ersoy'un, bugün de büyük bir duyarlılık ve heyecanla seslendirilen milli marşı Türk ordusuna ithaf ettiğini vurgulayan Kahraman, bir asra yakın süredir milli mefahirin sedası olarak, göklerde yankılanan İstiklal Marşı'nda "Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal" mısrasının, iki defa yer alıyor ve son dizeyi teşkil ediyor olmasının, merhum Mehmet Akif'in milli değerlere bağlılığı, kolektif bir gurur ve kibir olarak anlamadığını, kendisinden olmayanı düşman bilme ve dışlama anlamına gelen ilkel bir ırkçılık zihniyetine saplanmadığını gösterdiğini belirtti.

Kahraman, "Tam aksine onun, Osmanlı İmparatorluğu'nun mümtaz kurucusu Osman Bey'in Orhan Bey'e vasiyetinde geçtiği gibi, 'Bizim davamız kuru cihangirlik kavgası değil, ila-yı kelimetullah, Allah'ın sözünü yüceltme davasıdır' anlayışını sonuna kadar benimsemiş bulunduğunu ortaya koymaktadır" değerlendirmesini yaptı.

"İstiklal Marşı bir coşku kaynağı"

Merhum Akif'in, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" duasıyla Türk milletine armağan ettiği dizelerinde, sömürüsünü meşrulaştırmaya çalışan emperyalizmin kuşatmasına maruz kalınması durumunda, dünyanın bütün mazlum milletlerinin uğrayacağı yıkıma dikkati çektiğini kaydeden Kahraman, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Bu hassasiyetinin bir tezahürü olarak Anadolu'yu 'son ocak' diye tesmiye etmiş, milletimizin hürriyet ve bağımsızlık tutkusunu en bedii bir şekilde dile getirmiştir. Bu nedenle İstiklal Marşı, sadece bir şiir olmanın çok ötesinde, bir anlam ihtiva etmekte, geleceğe dair endişe, korku ve kaygıları yüreğimizden silip atan, cesaret ve metanet aşılayan, ümitlerimizi yeşerten bir coşku kaynağı, bir moral membaı olma niteliği taşımaktadır. Milli kimliğimizi yansıtan değerler manzumesini en özlü, yalın, açık ve edebi şekilde ifade eden İstiklal Marşımızın, TBMM'de kabul edilişinin 95'inci yıl dönümünü bir kez daha kutluyor, bu vesileyle, bizlere böylesine güzel bir marşı miras bırakan ilk Meclisimizin tüm üyelerini, milli mefahirimizi epik bir dille manzum bir esere dönüştürmüş bulunan merhum Akif başta olmak üzere, minnet ve şükranla anıyor, hepsine rahmetler niyaz ediyorum."