İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Yaklaşan bir pandemi tehdidinin varlığı biliniyordu ve zamanında önlem almayan yönetimlerin varlığı bu salgını kontrol edilemez noktaya getirdi." dedi.
Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz yıl Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planının 12 Nisan 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olarak yayımlandığını anımsattı.
Genelgenin konusunun küresel grip salgını (Pandemi) olduğunu, nüfusun büyük çoğunluğunu etkileyebilecek salgına karşı kamu kurum ve kuruluşlarının alması gereken tedbirlerin sıralandığını ifade eden Türkkan, şunları kaydetti:
"Madem salgının geleceği biliniyor ve bir plan hazırlanmıştı hastalığın Türkiye'ye yayılması neden beklendi? Ulusal Hazırlık Planına bakıldığında Türkiye'nin İtalya yolunda ilerlediğini herkes görebilir. Dünya Sağlık Örgütü, 'beterin beterine hazır olun' derken tüm dünyayı ekonomik bir yıkımın beklediği ifade edilirken bu raporun sadece hekimlerin bakış açısıyla hazırlanması da kabul edilemez. Planda ekonomik, sosyal ve sektörel etkilerin boyutunun hesaplanmadığı görülmektedir."
Türkkan, salgının etkilerinin bilinmesine rağmen hazırlanan planda ekonomi uzmanlarının görüşlerine yer verilmemesisinin büyük sorumsuzluk olduğunu, hükümetin, Sağlık Bakanlığı faaliyetleri dışında çok kötü bir sınav verdiğini ileri sürdü.
"Eğer salgın ciddiye alınsaydı iban numarasıyla krizi yöneteceğiniz fikrine kapılmazdınız." diyen Türkkan, şöyle konuştu:
"Eğer salgın ciddiye alınsaydı ihtiyat akçesini kendi açtığınız bütçe açığını kapatmak için hazineye aktarmazdınız. Eğer bu risk ciddiye alınsaydı yandaşların yarım kalan inşaat projelerine destek çıkılmaz, varlık fonunun içi boşaltılmazdı. Hazırlıklı olsaydınız 'Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, bir 40 milyar dolar daha onlara helal olsun' diyemez, bu salgını bir şişe kolonya ve duayla yeneceğinizi düşünemezdiniz. Dünya Sağlık Örgütü ülkeleri sağlık sistemini güçlendirmeleri yönünde uyarırken geldiğimiz süreçte insanlar maske bile bulamıyor, bulsa da 3 kuruşluk maskeyi 5 liradan almak zorunda kalıyor.
TÜİK verilerine göre Türkiye'nin maske maske ihracatı 98 bin dolardan 23 milyon dolara yükselmesi, böylesi bir dönemde gurur duyulacak bir şey değil, utanılacak bir durumdur. Uzağa gitmeye gerek yok, Meclisteki personelimize maske bulamıyoruz. Günde en az 100 kişiyle temas eden çay ocağı görevlilerinin bile maskeleri sayıyla. 2 saat kullanması gereken maskeyi 2 gün takıyorlar. Yaklaşan bir pandemi tehdidinin varlığı biliniyordu ve zamanında önlem almayan yönetimlerin varlığı bu salgını kontrol edilemez noktaya getirdi."
Lütfü Türkkan, salgının yayılma hızına bakıldığında hükümetin kriz yönetmede hantal kaldığını gördüklerini öne sürdü.
Salgın ile 10 bin vaka rakamına Türkiye'nin 19 günde, Fransa'nın ise 55 günde ulaştığını vurgulayan Türkkan, "Yerli solunum cihazlarının üretimine başlamak için bu belanın içine mi düşmek gerekiyordu? Bozuk saat günde iki kere zamanı doğru gösterir misali Kızılay Başkanı 'Sağlık sektöründe dışa bağımlıyız, Türkiye içindeki malzemeler biterse sıkıntıya gireriz.' dedi ve doğruyu söyledi. Peki sayın Kızılay Başkanı yaklaşan tehlikeden, hazırlanan rapordan hiç mi haberiniz yoktu? Vergi kaçırmak için gösterdiğiniz hassasiyeti neden gerekli stokları oluşturmak için kullanmadınız?" dedi.
Türkkan, Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim sistemini de eleştirdi.
Eğitim öğretimi devam eden çocukların bir dönemlerinin ziyan olduğunu iddia eden Türkkan, "Derme çatma 'anlat gitsin' mantığıyla yapılmış videolar uzaktan eğitim sınıfına mı girmektedir?" diye sordu.
Lütfü Türkkan, açıklamaları sonrasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, infaz düzenlemesine ilişkin görüşlerini sorması üzerine Türkkan, düzenleme ile alakalı dün yapılan açıklamalardan başka bir bilgisinin olmadığını söyledi.
Teklifle ilgili yapılan açıklamalardan edindiği izleniminin, "AK Parti ve MHP'nin, cinsel suçlar ve uyuşturucu satıcılarına yönelik istediği ceza indirimi teklifinden" geri adım attığının göründüğünü ifade eden Türkkan, "Bu tip kanun hazırlıklarında bazı maddelerin arasına bazı aflar gizlenebilir. Onun için ciddi olarak tahlil edilmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, belediyelerin yardım toplamasına ilişkin söylemlerine de değinen Türkkan, "Belediyelerin bağış toplaması yasa ile düzenlenir. Belediyelerin bağış toplayarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmasının bir genelge ile engellenmesi hukuka aykırıdır. Hükümet hala meselenin ciddiyetini kavrayamamış, paranın peşine düşmüş. İmanla başladıklarını iddia ettikleri iktidar serüvenleri ibanla sona ermeye doğru gidiyor." diye konuştu.
Son Dakika › Politika › İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?