Kılıçdaroğlu: CHP'li Olmak Mustafa Kemal Olmak Demektir - Son Dakika
Politika

Kılıçdaroğlu: CHP'li Olmak Mustafa Kemal Olmak Demektir

Kılıçdaroğlu: CHP\'li Olmak Mustafa Kemal Olmak Demektir

CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi özgürlüğün ve demokrasinin devrimini yapmak zorundayız."

26.02.2012 14:59

CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi özgürlüğün ve demokrasinin devrimini yapmak zorundayız. Bunun için ilk iş kendi tüzüğümüzden başlayacağız. Tüzüğümüzü demokratik ve özgürlükçü yapacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen 16. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, CHP'li olmanın devrimci olmak, değişime cesaret edebilmek anlamına geldiğini belirterek, "CHP'li olmak, 'Cumhuriyetin kurucusu, demokrasinin önderi olmak' demektir. CHP'li olmak 'çağ değiştirecek kudrete, devrim yapacak iradeye sahip olmak' demektir. Özetle 'CHP'li olmak' demek,

'Mustafa Kemal olmak' demektir" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin ülkeye demokrasiyi getiren, büyük dönüşümlere imza atan bir parti olduğunu, dünyada hiçbir partiye bu kadar büyük değişim ve dönüşüme imza atmanın nasip olmadığını söyledi.

Ulusal Kurtuluş Savaşını verenlerin halkın iradesini egemen kıldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Şimdi özgürlüğün ve demokrasinin devrimini yapmak zorundayız. Bunun için ilk iş kendi tüzüğümüzden başlayacağız. Tüzüğümüzü demokratik ve özgürlükçü yapacağız. Bugün sadece CHP için değil, Türk siyasal tarihi açısından da önemli bir gün. Tüzüğümüzü demokrasi, özgürlük, halk için değiştiriyoruz. Demokrasiyi kendi içimizde yapacağız ki halk için demokrasi isteyelim. Bugün bizim tarihimiz için de Türk siyasal tarihi için de demokrasi tarihi için de önemli bir gündür.

CHP delegeleri, iddia ediyorum gelmiş geçmiş en demokratik tüzüğü birazdan sizin önünüze getirecekler."

Kılıçdaroğlu, CHP'nin tüzüğünün kağıtta kalan değil, uygulanacak bir metin olduğunu belirterek, "Biz tüzüğümüzü kurallarıyla kurumlarıyla halkın iradesini sunacağız. Bu tüzüğü, hem gerçekçi hem demokratik buluyorum. Eksiklerimiz olabilir ama tamamlayacağız" dedi.

Konuşmasında kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, kadınların güçlerine inanmalarını, birlik ve beraberlik içinde çalışmalarını istedi.

Kadınlardan halk için çalışmalarını, kız çocuklarının okuması için mücadele etmelerini de isteyen Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitime yönelik 4+4+4 tasarısını da şiddetle protesto ettiklerini söyledi.

Kimseyi ötekileştirmediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, inancına, kıyafetine bakmadan tüm kadınları CHP çatısı altına çağırdıklarını söyledi.

-"Yeni CHP, yeni tüzük..."-

"Yeni CHP'yi görmek isteyenler yeni tüzüğe baksınlar, onu okusunlar önce. Yeni CHP'yi orada görecekler" diyen Kılıçdaroğlu, tüzüğün daha demokratik olması için çaba harcadıklarını söyledi.

Ülkenin demokrasi adına kötü günler geçirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu,

"Demokrasi mücadelesi yapmak her yiğidin harcı değildir. Demokrasi mücadelesini yapan yiğitlerin harman olduğu tek parti vardır o da CHP'dir. Biz ateş çemberinden geçtik demokrasiyi getirdik. Demokrasiyi daha da güçlendirelim daha da zenginleştirelim" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Unutmayınız demokrasi zor kazanılır ama çok kolay kaybedilir. Demokrasiyi farkında olmadan kaybedebiliriz. O yüzden ona sahip çıkmak her CHP'linin görevidir. Demokrasiyi hayatı boyunca bir küfür rejimi olarak gören birinden demokrasi beklenebilir mi- 'Eski gömleği çıkardım, demokrasi gömleğimi giydim' dedi. Bazı aydınlar da inandılar. Demokrasi bir devletin giysisi kıyafeti değil, demokrasi bir devletin ruhudur. Onu bilmemiz lazım. Bazı aydınlarımız, Erdoğan'ın kıyafetine bakıp demokrasi ahkamı kestiler.

Buyurun size demokrasi. Bunun neresi demokrasi. Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz. Bir kişi de sormadı 'demokrasi bir gömleği giyip çıkarmak kadar kolaysa neden milyonlarca insan demokrasi için ağır bedeller ödedi'... O yüzden geldiğimiz rejim demokrasi değil, post modern diktatörlük diyoruz Her şey bir kişinin iki dudağı arasında."

Konuşmasında Hükümetin uygulamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Sözde bu memlekette düşünce özgürlüğü var. Bu nasıl bir özgürlüktür ki millet düşünmekten korkuyor. 'Konuşun' diyorlar 'ama benim gibi konuşacaksın', 'düşün ama benim gibi düşüneceksin' biz buna her şekilde karşı çıkacağız" dedi.

Medyaya ilişkin görüşlerini de aktaran Kılıçdaroğlu, bir tarafta baskı altında bir medyanın diğer tarafta ise "AK Parti iktidarının medya korusunun" yer aldığını ileri sürdü.

YÖK'ü eleştiren Kılıçdaroğlu, "halkın iktidarında YÖK'ü tuzla buz yapacağız" dedi.

Gençlerin baş tacı yapılması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin bunun geriğini yerine getireceğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarında "kin, nefret" gibi olumsuzlukların göze çarptığını savunan Kılıçdaroğlu, "Kendisiyle barışık olmayan birisi ülkeyle barışık olabilir mi- Halkıyla barışık olabilir mi- Bütün bunların temelinde bölücük yatıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük bölücüsü Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.

Başbakan'ın "din, dil, ırk" ayrımı yaptığını ileri süren Kılıçdaroğlu,

"Böyle bir insanın topluma demokrasi getirmesi, barış getirmesi, huzur getirmesi mümkün mü-" diye sordu.

Terör sorununun 30 yıldır çözülemediğini, iktidarın da bunu çözemeyeceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, sorunun çözüm adresinin ise CHP olduğunu savundu.

CHP'li belediyelere baskı uygulandığını, çalışma koşullarının güçleştirildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki müfettiş sayısının 52 olduğunu bildirdi.

CHP'nin demokrasi ve hukuk vadettiğini, her yurttaşa insanca yaşama hakkı vadettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"CHP, inanan, inandığını özgürce yaşayan bir toplum düzeni vadiyor, Türkiye'nin bir barış toplumu olmasını vadediyor. Buradan sesleniyorum: Gelin beraber özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. Bir demokrasi ayıbından Türkiye'yi kurturalım...Türkiye'ye özgürlüğü getirelim, milli irade ile seçilmiş milletvekilleri demir parmaklıklar ardında kalmasın. Gelin 12 eylül yasalarındaki bütün antidemokratik uygulamaları kaldıralım, seçim barajını düşürelim militan yargıya son verelim, siyasallaşan yargıya son verelim, özel yaşamın gizliliğine saygı duyalım, özel yaşamla ilgili haberlere ağır yaptırımlar uygulayalım. Bunlar olursa Türkiye normalleşir..."

Kılıçdaroğlu, CHP'linin enerjisini boşa harcamanın, her şeyden önce halka ve CHP'nin tarihine ihanet olduğunu belirterek, "Asla ve asla gücümüzü iç çekişmelerle geçirmeyeceğiz. Gücümüz halkın desteklenmesi için halkın sorunlarını çözmek için. Onun için beraber yürüyeceksek beraberce mücadele edecek, gönül birliği güç birliği yapacaksak halkın sorunlarına kilitleneceğiz" dedi.

Türkiye'nin bölgesinde ne Doğu'dan ne de Batı'dan vazgeçebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu bölgede güçlü olmanın yolu bağımsız, özgür iradeyi egemen kılmaktır. Eğer siz birilerinin taşeronluğuna soyunursanız, Türkiye kaybeder, insanımız kaybeder" dedi.

Kılıçdaroğlu, 20 yıl önce çoluk çocuk kadın erkek demeden sayısı henüz bilinmeyen yüzlerce Azeri'nin katledildiğini anımsatarak, "Buradan bütün CHP'liler olarak yüreğimiz Azerbaycan'da atıyor, yüreğimiz onlarla beraber atıyor" diye konuştu.

Dünyanın neresinde bir zalimlik olursa CHP'nin, onun karşısında olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Hocalı katliamını unutmadık, unutturmayacağız" dedi.

CHP'nin her şeyden önce mazlumların partisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

" Uludere'nin Gülyazı köyünde 34 yurttaşımız katledildi, işte CHP odur. Van depreminde depremden kurtuldular ama çadırda çocuklarımız öldü, o çocuklardır CHP. Faili meçhule kurban gidenlerdir CHP. Tayyip Erdoğan'ın PKK ile pazarlıkları sonucu şehit olan Mehmetçiktir CHP. Boynuna poşu taktı diye hakkında 45 yıl ceza istenen üniversite öğrencisidir CHP. Basılmamış kitabı yasaklanan yazardır CHP. Suçunu bilmeden aylardır hapishanelerde kalan gazetecidir, yazardır, aydındır, asgari ücretle çocuklarına bakandır, kış ortasında yakacak parası bulamayan emeklidir CHP... Onun için CHP bir umuttur.

Nazım'ın bir sözüyle sözlerimi bitirmek istiyorum; 'demokrasi' dedik,

'özgürlük' dedik, 'bedeller ödeyeceğiz' dedik. 'Ödenen bedellerin karşısında dimdik ayakta durandır CHP' dedik. 'Bedel ödemekten korkmayacağız' dedik. Onun için diyoruz ki, 'Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..."

Bütün CHP'lileri ve bütün yurttaşları "zulme karşı direnişe" davet eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Koskoca diktatörlüğe karşı direnişe davet ediyorum. Biz özgürce yaşamak istiyoruz. Özgürlüğümüzü kimse elimizden almamalı. Ne söylerlerse söylesinler, ne yaparlarsa yapsınlar, CHP tarihin en önemli kalelerinden birisidir. Hiçbir siyasal partiye bu kadar büyük devrim yapmak, bu kadar güçlü olmak nasip olmadı. CHP, bunun bilincindedir. Onun için yine Nazım için söylüyorum; 'Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayan bir Türkiye..." - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Kılıçdaroğlu: CHP'li Olmak Mustafa Kemal Olmak Demektir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement