CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Herkes biliyor ki FETÖ ile samimi bir mücadele yapılmış değildir. Herkes biliyor ki parası olan dışarıda, kayınpederi olan da dışarıda. Gücü olan, siyasi arkası olanların kılına dahi dokunulmadı." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, siyasi otoritenin FETÖ'nün siyasi ayağı olduğunu ileri sürdü.
Bir savcılık iddianamesine dayandırarak örgütün, hükümete yasal düzenlemeler yaptırabildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Parlamentoya geliyor, buradan zorla geçiriyor. 'Çoğunluğum var' diyor. Milletvekilleri bütün bunların hepsini biliyor mu, bunu bilmiyorum. Milletvekilleri konusunda bir şey söylemek istemiyorum. AK Partili kardeşlerim için de bir şey söylemek istemiyorum. Ama devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Herkes bilmeli." diye konuştu.
Bir iddianameden alıntı yapan Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün 2007'den sonra örgütlenmesini tamamladığını, güç dengesini lehine çevirdiğini ve "Ergenekon, Balyoz gibi operasyon hünerlerini' ortaya koyduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğinin de örgütü devlet içinde çok ileri taşıdığını iddia ederek, "12 Eylül 2010 sonrasında örgüt kendini devletin tek fiili hakimi olarak görmeye başlamıştır." dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"2013'te 17-25 Aralık, Erdoğan ve ailesinin rüşvet olaylarını hepimiz öğrendik. Dosyayı kapattılar ama o dosyayı bu milletin vicdanı kapatmış değildir. Yapılan yolsuzlukların tamamı doğrudur, alınan paraların tamamı doğrudur, hortumun tamamı doğrudur. Bunu söyledik. Söyledim diye dava açtı. Avukatımız sağ olsun, 'Tapeleri getirin, Genel Başkanın dediklerinin tamamı doğrudur' dedi. Vay sen misin tapeleri isteyen. Şimdi avukatı FETÖ'cülükten içeri atmaya çalışıyorlar. Sanıyorlar ki bizim avukatımız Celal Bey geri adım atacak. Asla geri adım atmaz. Bizim kitabımızda yok."
O dönem başbakan olan Erdoğan'ın, "Fehmi Koru'yu çağırtıp Fetullah Gülen'e gönderdiğini ve barışmaya çalıştığını" iddia eden Kılıçdaroğlu, bir kişinin, ancak yaptığı başka şeyler ortaya çıkmasın diye barışmak isteyebileceğini söyledi.
"Kokan bir ayak"
Kılıçdaroğlu, "devletin namusu" olarak nitelediği "kozmik oda"nın da Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla açıldığını ileri sürerek, "Devletin en mahrem olayını, en mahrem yerini, devletin sırlarını bir terör örgütüne talimatla açtırmak vatan hainliği değil midir? FETÖ'nün siyasi ayağı; ne ayağı kardeşim ya kokan bir ayak." diye konuştu.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un "FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunu ortaya çıkarması için siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bir gece TBMM'de görüşülen bir kanuna eklenen önergeyle, "Askeri şahıslar, askeri mahalde işlediği suçlar dahil, özel yetkili mahkemelerde yargılanacak" düzenlemesinin getirildiğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin FETÖ'nün elinde olduğunu iddia ederek, İlker Başbuğ'un "Bu konu araştırılırsa FETÖ'nün siyasi ayağı çıkar." dediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hayır efendim. Bu konu zaten belli. FETÖ'nün ayak takımı var burada. FETÖ ayağı yukarıda. FETÖ'nün ayak takımı burada. O grup başkanvekilleri, dönemin bakanları vesaire... Onlar ayak takımıdır. Talimatı bir yerden alıyorlar. Nitekim hala bugün bile Erdoğan savunmaktadır."
"FETÖ'cüleri devlete yerleştiren siyasi irade devlette liyakatı gözardı mı etti? FETÖ'cü olmak devletin kılcal damarlarına yerleşmek için yeterli miydi?" diye soran Kılıçdaroğlu, o dönem devletin en kritik noktalarına atanmak için tek şartın FETÖ'cülük olduğunu öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, bilgili, birikimli, deneyimli olunmasına bakılmadığını, ülkesini, vatanını seven, halka hizmet etmek için çaba harcayanın bir tarafa atıldığını ifade ederek, Pensilvanya'dan onay alanın hemen atandığını iddia etti.
"FETÖ ile samimi mücadele yapılmış değil"
FETÖ ile gerçekten mücadele edilmediğine ve örgüt mensuplarının devletten temizlenmediğine yönelik değerlendirmede de bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Herkes biliyor ki FETÖ ile samimi bir mücadele yapılmış değildir. Herkes biliyor ki parası olan dışarıda, kayınpederi olan da dışarıda. Gücü olan, siyasi arkası olanların kılına dahi dokunulmadı. FETÖ'cü oldukları bilinen ByLock'çular vardı. 215 bin 92 ByLock'çu vardı. Bu listeleri niye açıklamıyorlar. Niye FETÖ'yü koruyorlar. Açıklayın kardeşim, neden korkuyorsunuz. Hiçbir ayıklama yapmadan açıklayın. ByLock'çu listesini açıklamıyorsan FETÖ'ye destek vermeye devam ediyorsun demektir."
"Korktukları bir şey var"
15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda, bütün genel başkanlar, milletvekilleri ve bakanların o gece nerede olduğuna ilişkin kayıtları talep ettiklerini de söyleyen Kılıçdaroğlu, "HTS kayıtlarını getirin. Bir görelim bakalım. Talep ettik getirmediler. Niye korkuyorsunuz. Bildikleri bir şey var, korktukları bir şey var, HTS kayıtlarını getirmiyorlar. İsteyeceğiz ama. Israr edeceğiz." dedi.
Kılıçdaroğlu, "Bakın, darbe sonrasına girmedim. Açılırsa ona da bütün ayrıntılarıyla gireceğim. Şimdilik sadece FETÖ'nün siyasi ayağı. Tepede oturuyor. Hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar açık ve net. Orada oturan kişi FETÖ'nün siyasi ayağıdır." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağını araştıran savcıların görevden alındığını da öne sürerek, konuşmasını "Bütün bunlara rağmen hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Yerel yönetimlerde nasıl bu ülke, nasıl bu ülkenin sevgili vatandaşları vicdanlarının sesini dinleyip demokrasiyi savunmuşsa, inanın Cumhuriyetin 100. yılında koskoca Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız." sözleriyle tamamladı.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?