ANKARA (İHA) – HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Siyaset konuşamazsa, toplumsal bir gerilime dönüşüyor. Bugünkü ziyaret tansiyonun düşürülmesi ve diyalog kanallarının açık tutulması açısından önemli bir ziyaret olmuştur" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından gazetecilere açıklama yaptı. Demirtaş, sıkıntılı ve acılı günlerde bir araya gelmenin önemli olduğuna değinerek, "Siyaset konuşamazsa, toplumsal bir gerilime dönüşüyor. Bugünkü ziyaret tansiyonun düşürülmesi ve diyalog kanallarının açık tutulması açısından önemli bir ziyaret olmuştur. Umut ediyorum ki bütün siyasetçiler aynı yaklaşımla diyalog kanalarını koşullar her ne olursa olsun koşullar biraz daha cesur ortaya koyarlar. Bu sadece partilerimizi açısından bir zorunluluk, beklenti değil, toplumumuzun beklentisi, isteğidir" ifadesini kullandı.
"Umutsuz, karamsar olmaya gerek yok. Her şeye rağmen bizler bir umut odağı yaratmalıyız" diyen Demirtaş, şunları kaydetti:
"Siyasetin geleceğe dair bir vizyon sahibi olduğunu, toplumumuzu şiddetten, kandan, gözyaşından arındıracak, güven içerisinde, huzur içerisinde yaşatacak bir anlayışla hareket etme gayretini siyasette var dolduğunu göstermemiz lazım. Dolayısıyla bu tür ilişkiler, görüşmeler içeriğinden bağımsız bizce umudu koruma adına son derece kıymetli, önemlidir."
Demirtaş, katliamda, çatışmalarda evlatlarını kaybeden ailelerin acıları olduğunu vurgulayarak, "Geride kalanlar, bu ülkenin vatandaşları olarak bu acıları hak etmiyorlar. Bizler siyasetçiler olarak bu acıları bir daha yaşamasınlar diye çözüm üretmek zorundayız duygusunu geliştiremezsek, bu makamlarda olmamızın anlamı olmaz. Dolayısıyla bizler HDP olarak da, kim diyalogdan yana bir adım atarsa biz on adım atmayı görev olarak biliriz. Bunun için seçildik, bunun için varız. Her şeye rağmen karamsar olmaya gerek yok. Geleceğe umutla, barış dolu bir aydınlık geleceği yaratmak için önümüze heyecanla bakmaya devam etmek zorundayız. Bugünkü görüşmede Sayın Kılıçdaroğlu ile bu konuda görüşlerimizi paylaştık. Kendilerinin özellikle Ankara katliamı sonra çabalarını önemli bulduğumuzu ifade ettik. Çünkü Sayın Başbakan'ın tavrı dışlayıcı tavrı, suçlayıcı tavrı kesinlikle hükümete hakim olamadıklarını, bir yönetim boşluğu doğduğunu ortaya koydu" değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarına ilişkin olarak Demirtaş, "Öyle bir geçici başbakan tarafından yönetiliyor ki ülke, kendisi sorumlu olduğunun farkında değil, özür dilemesi gerekenin kendisi olduğunun farkında değil. Sizden özür bekliyor. Bugün itibaren 99 cenaze kaldırmış bir partiden özür bekliyor. Yani çok çok uzaktayız birbirimize. Kendisi özür dilemeli, 'Koruyamadık sizi, Ankara'ya geldiniz, koruyamadık sizi' Başbakanlığa bir kilometre mesafedeydiniz, emniyete 500 metre ötedeydiniz, ey halkım sizden özür diliyorum demesi gereken bir kişi bizden özür bekliyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin Başbakan Davutoğlu'nun saldırının PKK-IŞİD ortaklığı ile yapıldığını ve Suriye'den geldiklerini yönündeki sözlerini hatırlatması üzerine Demirtaş, "Faillerin Suruç ve Diyarbakır katliamı failleri ile bağlantılı olduklarını ilk gün savcı bizimle paylaşmıştı. Hem bombanın hem bombacının bağlantılı olduğunu ifade etmişti. Hukuka inanan, etkili bir soruşturma yapabilecek savcılar bütün bu katliamın arkasındaki güçleri rahatlıkla ortaya çıkarabilirler. Yeter ki siyaset müdahale etmesin. Gördüğümüz kadarıyla siyasete müdahale ediyor. Eğer soruşturmayı yürüten savcıların üzerinde bir baskı varsa çıkıp bunu da açıklamalılar. Bugün itibariyle 99 kişiyi Ankara Garı'nda kaybettik. Biz toplum olarak savcıların etrafında kenetlenelim. Çünkü bu soruşturma sağlıklı yürütülürse Ankara'dan Antep'e kadar Halep'ten Rakka'dan İstanbul'a kadar bağlantıları ortaya çıkacaktır. Devlet içinden kimden güç, destek aldıkları, kimler kendilerine kolaylık sağladı, para verdi, istihbarat verdi, bu lafın hepsi ortaya çıkar. Amerika siyasetçilere bağlantısı çıkar. Soruşturmayı Başbakan'ın yönlendirmesine izin vermemesi lazım. Nereden gelmiş olursa olsun, siyasi sorumluluk hükümettedir. Hukuki sorumluluk bütün bağlantıları kuran devlet içerisindeki herkestedir. IŞİD'in devlet içerisindeki çok sağlam ilişkileri var. Onları koruyan, kollayan bir bağı var. Sayın Davutoğlu buna ne kadar hakim, bunu bilmiyorum hükümet bu kararı toplanıp aldı demiyoruz. Devlet bunu yaptı derken daha önceki katliamlarda üstünü örtme çabasını görerek konuşuyoruz. Şimdi Sayın Davutoğlu can havliyle asla devletin hiçbir zafiyeti yoktur demesi bizi daha da şüphelendiriyor." - ANKARA
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu-demirtaş Görüşmesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?