Kılıçdaroğlu: Filistin Halkına Yapılan Açık Bir Katliam, Zulümdür, Kınıyoruz (2)

'FİLİSTİNLİLER ÖLDÜRÜLÜRKEN, BUNLAR KENDİ ARALARINDA BAYRAM YAPIYOR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gönül isterdi ki dünya ayağa kalksın bu katliam karşısında. Kısık seslerle protestolar yapılıyor. Kendi içinde birlik olamayan birbirini yiyen, gırtlaklayan, egemen güçlerin oyununa gelen Arap dünyası. Bir araya gelip Filistin'e sahip çıkamıyorlar. Bundan daha büyük bir ayıp olamaz. Bizim kadar sahip çıkamıyorlar. O zaman hiç tepki vermeyin. Egemenlerin oyuncağı olan bir yönetimden hayır gelmez. Filistinliler öldürülürken, bunlar kendi aralarında bayram yapıyorlar. İnsanın ölümü bayram konusu olamaz. Kim olursa olsun vatanı için mücadele edenlere hep saygı duymuştur tarih. Bu kadar önemli bir kentin savaş kenti olmasını içimize sindiremiyoruz. Kudüs'ün bir barış kenti olması lazım. Her ortamda hep birlikte dile getirmeliyiz" diye konuştu.

'KANLI PAZARTESİ UNUTACAĞIMIZ TÜRDEN BİR PAZARTESİ DEĞİL'

Kılıçdaroğlu, "Kanlı pazartesi, unutacağımız türden bir pazartesi değil. Hükümet 3 günlük yas ilan etti, İsrail hükümetini en sert şekilde eleştirdi gayet güzel. Hükümetten ne istiyoruz; Bizim eleştirimiz bu uygulamaları yapan siyasal iktidarlara, halka değil. Ne yapılmalı?" dedi.

"BÜYÜKELÇİYİ KESİN GÖNDERMEMEK ÜZERE GERİ ÇEKECEKSİN"

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dönem başkanı sıfatıyla İslam İşbirliği Teşkilatı'nı acil toplantıya çağırdılar. Burada kararlar alınmalı ve aynen uygulanmalı. Kanlı pazartesiyi dünyaya unutturmamak için önemli kararlar alınması lazım. Birinci istediğimiz budur. İkinci isteğimiz İsrail'deki büyükelçimizi derhal ama derhal geri çekin. İstişare için geri çektik yok kardeşim ne istişaresi? Büyükelçiyi kesin göndermemek üzere geri çekeceksin. İsrail ile Mavi Marmara dolayısıyla yapılan sözleşme onurumuza dokunuyor. Arkadaşlarıma söyledim kanun teklifini veriyorlar. İsrail ile yapılan 20 milyon dolarlık onur kırıcı sözleşmeyi öngören kanunu derhal iptal edeceğiz, etmeliyiz. Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu kanıtlamak için oradaki konsolosluğumuzu derhal Filistin büyükelçisi olarak bütün dünyaya ilan edin. Şimdi kavga etmenin zamanı değil birlik olma zamanı. Ortada bir katliam var o katliamı bütün dünyaya duyurmak zorundayız. Türkiye bütün gücünü göstermeli. 4 konuda size her türlü desteği veririz. Meclis tatile girecek samimiyeti test etmek için açık söylüyorum. Meclis tatile girmeden o kanunu iptal edin. '20 milyon dolar aldık diyebilirler' söz veriyorum 20 milyon doları ben size bulacağım götürüp İsrail hükümetine verin o parayı. Takipçisi olacağız."

'ÇETELERE İZİN VERMEYECEK, ÇETELERE AF GETİRMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEYECEK'

24 Haziran seçimine değinen Kılıçdaroğlu, " Muharrem İnce, 24 Haziran'dan sonra halkın adamı olacak halk için çalışacak bir cumhurbaşkanı olacak. Tefecilere taviz vermeyecek. Çetelere izin vermeyecek, çetelere af getirmeyi hiç düşünmeyecek.  24 Haziran'dan sonra tablo değişecek diyor. Bu itirafı nedeniyle de sayın Erdoğan'ı yürekten kutluyorum" dedi.

'81 MİLYON İÇİN YÜRÜDÜK. BİZİM BÜTÜN TELEFONLARIMIZI DİNLEMİŞLER'

'Adalet Yürüyüşü'ne değinen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Dünya tarihine geçen bir 'Adalet Yürüyüşü' yaptık. Adalete inandığımız için yaptık. Bu ülkede yaşayan 81 milyon için yürüdük. Bizim bütün telefonlarımızı dinlemişler. Bu ahlaksızlığı yapanların ortaya çıkarmalarını istiyorum hükümetin. Sayın Erdoğan bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri ortaya çıkarmak zorundasın. Dinlemeyi öngören casus programı Almanya'daki bir firma tarafından üretilmiştir. Bu Alman hükümetinin izni olmadan başka bir ülkeye satılamaz. Bu casusluk programını Alman hükümeti Türkiye'de kimlere sattı? Bunun ortaya çıkması lazım. Bunlar ortaya çıkarmazsa Alman hükümeti bunu itiraf etmek zorunda kalacak. Bizi dinlemişler vallahi bir şey yok. Bizim yürüyüş sırasında neleri düşündüğümüzü herhalde öğrenmek istiyorlar. Bana sorabilirsin ben sana söylerim niye dinliyorsun? Demokrasi adına utanç belgesidir. Sayın Binali Yıldırım, BTK size bağlı. BTK da bunu açıklasın acaba onlara mı sattılar bunu? Kime sattılar. Emniyete veya MİT'e mi sattı Alman hükümeti? Biz bunları öğrenmek istiyoruz. Açık yüreklilikle itiraf etsinler; 'biz bunları aldık sizi dinlemek için aldık desinler' vallahi dava açmayacağım. Çünkü bir şeyimiz yok yolsuzluğumuz yok ahlaksızlığımız yok."

Hakime TORUN- Mustafa TURAPOĞLU/ANKARA,