MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "MHP, 30 büyükşehir içerisinde Adana, Mersin ve Manisa'da, geçmişte olduğu gibi büyükşehir adayını ortaya koyacaktır." dedi.
Bahçeli, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle düzenlediği sohbet toplantısında, sosyal, siyasi ve ekonomik gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Yerel seçime yönelik bir soru üzerine, MHP'nin "x+y= veya büyüktür z" formülünü anlatarak, 24 Haziran seçimlerinde x'in AK Parti, y'nin MHP ve z'nin de Cumhur İttifakı'nın toplamı yüzde 52 olduğunu belirten Bahçeli, "Mahalli idareler seçimlerinde Cumhur İttifakı yüzde 52'nin altına düşmeyecek bir sonucu sağlayabilirse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde meşruiyet tartışmasından tutun, acımasız muhalefetle ülkeyi kaosa, krize sürükleyebilecek yanlışlıklardan da kurtarmış olur." ifadesini kullandı.
Bahçeli, bu nedenle Cumhur İttifakı'nın devam ettiğini, bu konuda karşılıklı anlayış olduğunu ve ittifakın sağlam bir zeminde yürüdüğünü anlatarak, ittifaka ilişkin görüşmelerin sürdüğünü ve sonuca gelindiğini dile getirdi.
AK Parti ve MHP'nin 51 ilde kendi adaylarıyla seçime katılacağını, belediye meclis ve il genel meclis üyeliklerinde kendi adaylarıyla yarışacağını, bu 51 ilin ilçelerinde de yine kendi adaylarıyla yarışı devam ettireceğini vurgulayan Bahçeli, "30 büyük şehrin üzerinde şu an için bir prensip anlaşması sağlanmıştır. Bu 30 büyükşehirin ilçelerinde çalışmalar devam etmektedir. O da birkaç gün içerisinde zannediyorum tamamlanmış olacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
"x+y=z olmalı. Z'de yüzde 52'den aşağı olmamalı. O zaman demokratikleşme, normalleşme, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sitemi'nin istikrar ve kalıcı olmasını sağlayıcı bir sonuca ulaşmış oluruz. '3, 5 belediyeyi aldık, verdik' tartışmasıyla Türkiye'nin beka meselesini partinin ayaklarının altına sermeyiz. Adalet ve Kalkınma Partisi nasıl bir tabloyla gelmek istiyorsa o tabloyla da biz yolumuza devam ederiz. Önemli olan başkalarının oluşturmuş olduğu o ittifak zemini içerisinde Türkiye'yi sarsabilecek bir hataya düşmemeye gayret göstermeliyiz."
"Laf lafı artırıyor"
Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın İstanbul adayı olması halinde TBMM Başkanı'nın kimin olacağı sorusu üzerine Bahçeli, "Daha Meclis Başkanı sorunu yokken kimi, nasıl seçeceğimizi bize niye tartışıyorsunuz? Laf lafı artırıyor, lafta Türkiye'yi bozuyor." dedi.
Devlet Bahçeli, burada tartışmanın gereği olmadığının altını çizerek, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı'nı aday gösterdiği takdirde istifası gerekli mi gerekmez mi tartışmasıyla bunu bir çıkmaz sokağa sokmanın manası yoktur. Meclis Başkanı milletvekilidir. Aday olur, seçildiği takdirde seçildiği gün tercihini ortaya koyacak. Meclis Başkanı olarak devam edecekse ona devam edecek, etmeyecekse belediye başkanı olacaktır. Belediye başkanlığını tercih ettiği andan itibaren kimin Meclis Başkanı olacağı Türkiye'nin gündemine gelecek. Şimdiden Meclis Başkanlığı'ndan ayrılarak, büyükşehir belediye başkanı olduğu takdirde Meclis Başkanı'nın kim olacağı tartışması Yıldırım'ın büyükşehir belediye başkan adaylığını gölgeler, tartışmayı başka bir alana çeker. O da İstanbul'daki yarışı birtakım sıkıntılara, dikkati Meclis'te Başkanı'nın kim olacağına yönlendirilir. Bunu da istismar eden Mecliste çok sayıda parti, milletvekili vardır. Devlet yönetilecekse merdiven gibi basamak basamak çıkmakta yarar var. Önce aday gösterilecek mi? Bekliyoruz. 29'un da gösterildiği takdirde seçilinceye kadar Meclis Başkanı olarak devamında biz MHP olarak fayda görürüz. Seçildiği takdirde yeniden bir Meclis Başkanı seçimi olur."
Bahçeli, başka bir soru üzerine, "Eğer Yıldırım AK Parti'nin Meclis Başkanı olarak seçilmiş ve 3. oylamada da kazanmışsa MHP olarak aklın gereği nedir? AK Parti'nin çıkaracağı adayı üçüncü turda en azından seçtirmek olmalıdır. Sabırla olayları takip etmeliyiz." diye konuştu.
"İttifakın takdirini Cumhurbaşkanı'na bıraktık"
"Adana, Mersin ve Manisa konusundaki son durum nedir?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"30 belediye, büyükşehir içerisinde, MHP Adana, Mersin, Manisa'da geçmişte olduğu gibi büyükşehir adayını ortaya koyuyor. Adalet ve Kalkınma Partisinin de buna biraz ılımlı yaklaştığı kanaatindeyim. Çünkü jestler filan konuşuluyor. Jestle rest arasında bir harf farkı vardır. Yani jesti reste çevirmezlerse 3 tane büyükşehir bizden olacaktır. İlçelerin hangisi olacak onu bilemiyorum. Sadir Durmaz Bey ile AK Parti'dekilerin görüşmeleri devam ediyor. Orada da anlaşılmayacak bir konu yoktur. Bunu uzatmanın, tartışmanın efendim 'Cumhur İttifakı devam edecek mi, etmeyecek mi sorunlar mı var, engeller mi var' Buna gerek yok. Şu aşamada, çarşamba günkü görüşmemden sonra sağlam ve sağlıklı bir zeminde gelişen ittifakın takdirini Cumhurbaşkanı'na bıraktık. Neye karar verirse ona saygı duyarız. Aksi bir yolu tercih etmeyiz."
"Ben çok üzgünüm"
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında, katıldıkları bir televizyon programındaki sözlerinin ardından soruşturma başlatıldığının belirtilmesi üzerine Bahçeli, İtalyan faşist lider Benito Mussolini ve sevgilisinin ayaklarından asıldığı fotoğrafı göstererek, "Bu resim korkunç bir resimdir." ifadesini kullandı.
Bahçeli, Metin Akpınar'ın sözlerini anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Sana zaten yazık olmuş. 21. yüzyılda, 2023 yılında Cumhuriyet'in 100. yıl dönümünün kutlanabileceği bir süreçte 1945'i örnek göstererek eleştiri yapmak...Bu eleştiri değildir. Metin Akpınar gibi toplumun genel kabul gören, sevdiği bir sanatçının bu duruma düşmesi kötü bir örnek teşkil etmiştir. Hem kendisine yazık etmiştir hem demokrasiye yazık etmiştir hem de gösterilen örnek kötü bir örnektir.
Böyle şey olmaz, olmamalıdır. Başka örnekler var mıydı? Bizim Türk toplumunun geleneğinde ayaktan asılma yoktur, geçmiş dönemlere baktığımız vakit. Ayaktan asılmayı söylerseniz bunu kastediyorsunuz. Bunu kastettiğiniz takdirde faşizmi kastediyorsunuz, faşizmi kastettiğiniz takdirde Recep Tayyip Erdoğan'ı faşizmin lideri kabul ediyorsunuz, öyle yorumlamak istiyorsunuz demek ki. Türkiye'de hiçbir siyasetçinin hakkında düşünülmeyecek bir durumdur. Bu konuda mahkeme gibi konular değil Metin Akpınar Bey'in Halk TV'ye çıkıp 5 dakikalık bir konuşma yapmasını istiyorum. 'Ben yanlış bir örnek verdim, bu örnek yanlıştır, bu eleştiri değildir, benim gafletimdir, cehaletimdir, milletimden özür diliyorum' demesi lazım."
Bu tür örneklerle Türkiye'nin bir yere vardırılamayacağını belirten Bahçeli, Metin Akpınar'ın "Abuzer Kadayıf" filminin seyredilmesi tavsiyesinde bulundu. Bahçeli, "Bu kadar tiplemede her türlü başarıyı sağlayan kişi örnek olarak Mussolini'nin ayaklarından asılmasını nasıl gösterebilir? Ben çok üzgünüm. Türkiye'nin değerlerini bu kadar kolay harcamamalıyız." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Metin Akpınar Bey'in 'Milletimden Özür Diliyorum' Demesi Lazım' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?