CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, hiç bir kimlik, halk, milliyet ve ulusun, bir başka kimlik, halk, milliyet ve ulustan üstün olmadığını söyledi. Tanrıkulu, "CHP kardeşliğin, eşitliğin, birarada yaşamının ve barışın çatısıdır. Bu çatı altında, ayırımcılık, kutuplaştırıcı dil ve bu Cumhuriyet'in yurttaşlarını aşağılayan bir uslup kullanamaz" dedi.
Tanrıkulu, Diyarbakır'da dün yapılan kongre ile seçilen yeni yönetimi kutlamak ve başarı dileğinde bulunmak üzere bugün CHP İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Yeni yönetimi arkasına alan Tanrıkulu, daha sonra basın toplantısı yaptı. Türkiye'nin çeşitli kentlerinde 4 yıldan bu yana devam eden KCK/TM davalarında adil bir yargılama yapılmadığını savunan Sezgin Tanrıkulu, şöyle dedi:
"Biz; özgürlüğü, adaleti, kardeşliği, eşitliği gerçekleştirmek için CHP çatısı altında siyaset yapıyoruz. Bu idealleri Türkiye'nin ideali yapma iddiasındayız. Bu ideallerin öncüsü CHP olması gerektiği inancındayız, bunun öncüsü de yapacağız, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bugün öğleye kadar Diyarbakır'da 4 yıldır devam eden ve KCK olarak adlandırılan bir davayı izledim. Gerçekten ironik bir duruşma ortamı vardı. Daha önce Van ve Diyarbakır'da ifade etmiştim. Diyarbakır'daki bu duruşma salonu, Van'da cezaevi kompleksi olarak yeni inşaa edilen, daha doğrusu duruşma salonu olarak kulanılan spor salonu, Türkiye'deki değişik yerlerindeki salonlar, 12 Eylül yargılamalarını, faşizan yargılamaları ve kışlalar içerisindeki toplu yargılamaları hatırlatıyor. Van'da edindiğim izlenim buydu, Diyarbakır'da edindiğim izlenim de bu. Kışla mahkemelerinden, kampus mahkemelerine, duruşma salonlarına döndüğümüz bir Türkiye'yi yaşıyoruz. 2013 yılında hedefini demokrasiye, özgürlüğe yöneltmiş bir Türkiye'de, kampuslerin içerisinde toplu olarak yapılan yargılamalar, duruşma ortamları yakışmıyor. Bu ortamlarda adil yargılama yok. Bu ortamlarda kişi özgürlüğü ve kişi güvenliği hakkı, insanların kendilerini adil biçimde savunacak bir ortam yok. Dün Van'da yoktu, bugün Diyarbakır'da yok. İstanbul'da yok, Ankara'da yok. Hiç bir ortamda özel yetkili mahkemelerin, yargılama yaptığı hiçbir ortamda, adaleti düşünmek, adalete ulaşmak malesef mümkün değil."
"ANA DİL BÜTÜNLEŞTİRİR"
Tanrıkulu, bugün izlediği KCK/TM davasında, kendi anadilinde konuşan, kendisini ana diliyle daha iyi ifade ettiğini söyleyen sanık Kayapınar Belediye Başkanı'nın kendisini ana dili Kürtçe'nin Zazaki diyalektinde ifade ettiğini belirterek, şöyle dedi:
"Başkan; bir süre dinledikten sonra, 'Ben bir şey anlamıyorum ama herhalde aynı şeyi tekrarlıyorsunuz' dedi ironik bir biçimde. Anlamadığı bir dilde konuşmaların hepsinin aynı şey olduğu tezini savundu. Çünkü anlamıyor gerçekten. Biraz sonra bir avukat arkadaşımız, savunma babında onun tercümesini yaptı. Dediklerinin hiç birisi aynı şeyler değildi. İşte ana dil budur. İnsanların ana dil saygısı da budur. Konuştuğunuzun karşınızda, konuşanın çok değerli şeyler söylediğini anlamazsınız, kendisiyle çok değerli şeyler ifade ettiğini anlamazsınız, aynı şeyleri tekrar ettiğini sanısına varırsınız. O yüzden bu yasalar çok önemliydi. Bu belki Ankara'da, bu belki Türkiye'nin hiç bir yerinde anlaşılmaz ama burada bu işin mücadelesini veren ve yıllardır, dilleri ve kimlikleri nedeniyle aşağılanan ve hor görülen ve bu Cumhuriyet'in eşit yurttaşları olmayan ama eşit yurttaşlık için bu Cumhurriyet'te mücadele eden insanların ortak sorunudur. Bu sözlerimin çok iyi anlaşılması lazım. O yargıç çok samimi bir biçimde kendi duygusunu, o anlık duygusunu kürsüde ifade etti. Ama 2-3 dakikalık çeviriyle sanığın hiç bir biçimde aynı şeyleri konuşmadığı ve kendisiyle ilgili çok değerli şeyler ifade ettiği ortaya çıktı. Dil budur, ana dil hakkı da budur. Öyle anlaşılması lazım. O nedenle hep söylüyoruz; Ana dil bölmez, ana dil bütünleştirir."
Türkiye'de 1980 darbesinden sonra çıkarılan yasaların bir çok alana yasaklama getirdiğini anlatan CHP'li Sezgin Tanrıkulu, "Hiçbir dil, diğer dilden, hiçbir kimlik, diğer kimlikten, hiçbir halk, diğer halktan, hiçbir milliyet diğer milliyetten, hiçbir ulus, diğer bir ulustan üstün değildir. Bu anlayışlar 19'uncu Yüzyıl'da kalmıştır ve tarih bu anlayışları mahkum etmiştir. Bu anlayışların çatısı da CHP değildir. Sonraları sosyal demokrat politikalarını izleyen ve yönünü sosyal demokrasiye, evrensel değerlere çeviren, CHP çatısı, kardeşliğin, eşitliğin, birarada yaşamanın ve barışın çatısıdır. Öyle bilinmesi lazım, bütün yurttaşlarımızın böyle bilmesi lazımı, bütün partilerimizin de böyle bilmesi lazım" dedi.
Tanrıkulu, CHP içindeki ulusalcı kanadın istifa edeceği yönünde haberlerin hatırlatılması üzerine partisinin büyük bir çatıya sahip, çoğulcu kitle partisi olduğunu ifade ederek, "CHP'nin temel referansları vardır. Bunlar, sosyal demokrasi ve evrensel değerlerdir. Hiç bir kimse bu partinin çatısı altında ayrımcılık, kutuplaştırıcı dil ve bu Cumhuriyet'in yurttaşlarını aşağılayan bir uslup kullanamaz. Bu anlama gelen sözler söyleyemez. Bu çatı öyle bir çatı değildir" diye yanıtladı.
MT,BB(GG/İD) - Diyarbakır
Son Dakika › Politika › Tanrıkulu: CHP Kardeşliğin, Eşitliğin, Barışın Çatısıdır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?