TBMM Başkanı Cemil Çiçek, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili olarak, "Temenni ederiz ki, endişe edilen hususlar olmasın, iyi bir uygulama yapılsın. Geçmişte şikayet konusu olan yanlışlıklardan da yargı biraz daha hassasiyet göstererek kurtulmuş olur" dedi.
Çiçek, düzenlediği basın toplantısında, 24. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı'nı değerlendirdi. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çiçek, kendisine yönelik tutuklu milletvekillerini cezaevinde ziyaret etmediği yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, "Bu eleştirileri getirenlerin kendileri de ziyaret etmedi. Herkes kendisininkini ziyaret ediyor" dedi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Türkiye'de yayınlanan röportajındaki açıklamalarını inandırıcı bulup bulmadığına ilişkin bir soruya ise Çiçek, "Yürütme organının konularıyla ilgili bir açıklamayı buradan yapmam. O zaman bu basın toplantısı gölgede kalıyor" karşılığını verdi.
"KAVAKÇI KARARI HAKSIZ, HUKUKSUZ"
Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın özlük hakları ile ilgili Meclis Başkanlığı'na yaptığı başvuruya cevap verip verilmediğinin sorulması üzerine Çiçek, Kavakçı ile ilgili verilmiş iki karar bulunduğunu söyledi. Bunlardan birinin idari yargı, ikincisinin de AİHM kararı olduğunu belirten Çiçek, "Maalesef yargının siyasalaştığı, yargının hukuk denetimi değil de yerindelik denetimi yaptığı dönemde Meclis'in de yetkisi gasp edilerek kendisiye ilgili haksız bir karar verilmiştir. Sayın Kavakçı ile ilgili verilen karar, hukuka uygun değildir, doğru değildir, haksız bir karardır; bu benim kanaatim" dedi.
Bir kişinin YSK tarafından milletvekilliği tescillendikten sonra artık milletvekili statüsünü ve özlük haklarını kazandığını belirten Çiçek, yemin edip etmemesinin sadece yasama faaliyeti ile ilgili olduğunu söyledi. Kavakçı'nın da milletvekili statüsü aldığını, belgesiyle Meclis'e geldiğini ancak yemin edemediğini hatırlatan Çiçek, "Yeminini yapamamış olması yasama faaliyetine katılmasını engeller, ama özlük hakları açısından engel teşkil etmez" dedi.
Yargının o dönem Meclis'in 'özlük haklarının ödenmemesi' konusundaki kararını haklı bulduğunu belirten Çiçek, "Ortada gerekçesine katılmadığım ama uymak mecburiyetinde olduğumuz bir yargı kararı var" dedi.
Çiçek, Kavakçı'nın da konuyu AİHM'ne taşıdığını belirterek, "AİHM de o konuda talebi reddetmiştir. Dolayısıyla ortada bir yargı kararı var bir de haksız bir durum var. Bu iki şekilde çözülebilir; ya yeni bir yargı kararıyla, içtihat değişikliğiyle olabilir. Bunun için de kendisinin başvuru yapması gerekiyor. ya da kural koyarak bu haksızlık giderilmek suretiyle yapılabilir. Üçüncü bir yol varsa, yakınlarına da söyledim, akıl akıldan üstündür, bu konuda bize yol gösteren olursa gereğini yapmaya hazırız. Ama haksız bir tasarruf olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
SAMSUN'DAKİ SEL FELAKETİ
Bir gazetecinin, Samsun'daki sel felaketinde evlerinde boğularak ölen vatandaşları hatırlatarak, "Devletin içinde olduğu bir kurumun yaptığı konutlar. Afetleri önlemek için bir kurumun yaptığı inşaat ve ölen insanlar. Sorumlu yok mu bu işte. Bu ülkede sorumlu yok mu?' şeklindeki sorusu üzerine Çiçek, acıların halen devam ettiğini söyledi. Çiçek, "Bu işin önü arkası bir araştırma konusudur. Konu Meclis gündemine de gelebilir, bilgiler orta çıkınca değerlendirme yapmak uygun olur. İlgililer gündeme gelince cevabını verirler. Ben özel bir bilgiye sahip değilim. Kişisel bilir değerlendirme yapmam doğru olmaz. Ama gerçekten üzücü bir olay. Çıkarılan afet risklerine karşı kentsel dönüşüme imkan verecek kanun da ne kadar önemli olduğunu bu vesileyle ortaya koyuyor" dedi.
CHP'nin özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ile ilgili düzenlemeyi de içeren 3. Yargı Paketi'ni Anayasa Mahkemesi'ne götürme hazırlıkları ile ilgili bir soruya da Çiçek, "Anamuhalefet partisinin hakkıdır. Bir yasayı beğenmiyorsa, Anayasa'ya aykırı buluyorsa, gerekçeleriyle beraber Anayasa Mahkemesine götürür. Oradan da bir karar verilir. Yasa daha yeni çıktı. Bugün onaylandı diye gazetede gördüm. Yürürlüğe daha yeni giriyor demektir. Uygulamalarını hep birlikte görelim. Temenni ederiz ki, endişe edilen hususlar olmasın, iyi bir uygulama yapılsın. Geçmişte şikayet konusu olan yanlışlıklardan da yargı biraz daha hassasiyet göstererek kurtulmuş olur. Onun için Anayasa Mahkemesine götürmesi kendi takdirleridir" dedi.
"HER SİSTEM TARTIŞILIR"
Yeni anayasa çalışmaları kapsamında 'Başkanlık sistemi tartışılabilir' sözlerinin hatırlatılarak, 'Özerklik ve federal sistem de tartışılabilir mi ?' sorusuna yanıt veren Çiçek, şunları söyledi:
"Bir ülkenin Anayasa seviyesinde tartışılması gereken konuları varsa, o konuların hepsi bu süreçte tartışılıyor ve tartışılacaktır. Şu ana kadar henüz yasama organı, yürütme organı kısmına gelmedik. Ama yarın yasama organının görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyeceğiz. Neye göre belirleyeceksiniz? Benimsediğiniz sisteme göre… Arkasından yürütme organı; yürütme organı değdiniz erkin görevi, yetkisi ve sorumluluğu, devletin diğer organlarıyla ilişkileri söz konusu olduğunda bu müzakerelerin hepsi yapılacaktır. Herkes fikrini orada söyleyecek ama uzlaşarak çıkılacaktır oradan. Yoksa bir partinin görüşünü tek başına getirmiş olması, hemen o konu orada karara bağlanacak diye bir şey yok. Başkanlık sistemi de tartışılabilir, yarı başkanlık da, parlamenter sistem de tartışılabilir, başka konular da tartışılabilecektir. Ama sonuçta 4 partinin uzlaşarak karara varması gerekiyor. Yaptığımız komisyon çalışma usul ve esaslarında uzlaşma esastır, görüş birliği esastır. Tek başına bir görüş orada sonuç almaya yetmez."
"KURAL KOYAN BİR MECLİS KENDİSİ KURALSIZLIK YAPMAMALIDIR"
Bir gazetecinin, "Bu dönem hayli eylemli, hayli kavgalı geçti. Bizler için bereketliydi, ancak siyaset için pek de hoş görüntüler yansımadı. Önümüzdeki dönem bu görüntülerin önüne geçmek için bir girişiminiz olacak mı?' sorusu üzerine Çiçek, "Eğer bu görüntüler TBMM'nin saygınlığı açısından bir fayda temin ediyorsa bir şey demem, ama etmiyorsa en başta dediğiniz görüntülerin faili arkadaşlarımız, eylemleri ortaya koyanlar dahil, hepimizin oturup düşünmese gerekiyor. TBMM'nin bir teker teker şahsımızdan ve kendi şahsiyetimizden öte bir kimliği, kişiliği, onuru vardır. Kendimizden daha fazla onu korumak gibi bir sorumluluğumuz var. Bir şey söyleyecek, yapacak olanın 9 defa düşünüp 1 defa yapması gerekir. Bazı görüntüler, bazı sözler, tavırlar kamuoyu tarafından da hoş karşılanmıyor. İçtüzükte bu konularda yeterli hükümler var. Kural koyan bir Meclis kendisi kuralsızlık yapmamalıdır. Kural koyan milletvekillerimiz kendisi kural dışı davranışlarda bulunmamalıdır. Ümit ederiz ki yeni dönemde bunların hiçbiri yaşanmaz" dedi. - ANKARA
Son Dakika › Politika › TBMM Başkanı Çiçek'in Basın Toplantısı…(3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?