TBMM Başkanı Çiçek: "Türkiye'de Özgürlük-Güvenlik Dengesini Kuramadık"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'de özgürlük-güvenlik dengesinin bir türlü kurulamadığını söyledi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Bahçeşehir Üniversitesi'nin Beşiktaş yerleşkesinde düzenlenen Basın Konseyi Üyeler Genel Kurulu'nun açılışına katıldı. Toplantıda konuşan Cemil Çiçek, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Anayasanın 138. maddesini hatırlatan Cemil Çiçek, "Anayasa'da, 'Parlamentolarda görülmekte olan davalarla ilgili görüşme yapılamaz, mesaj verilemez' deniyor ama gelin görün ki bu madde çalışmıyor. Ben bunu söylediğimde meclis başkanı, '138 öldü' diyor. Hep beraber öldürdük bu maddeyi. Herkes kendisinin dışına çıkararak bu maddeyi değerlendiriyor. Hep beraber yürürlüğünü ortadan kaldırdığımız bir maddeyi söylüyoruz. Şimdi kuralı koyan makam, siyasetçiler buna uymuyor. Kendisini hariç diğerlerinin uymadığını söyleyerek kendisini rahatlatmak istiyor" dedi.

Türkiye'de özgürlük-güvenlik dengesinin bir türlü kurulamadığını ifade eden Çiçek, "Ya, 'Özgürlükleri öne çıkardık güvenliği ihmal ettik' gibi bir algılama var ya da, 'Siz insanlara bu kadar özgürlük verirseniz olacağı budur. Bunlara cesaret verdiniz, bu hale getirdiniz' deniliyor. Demek ki bir kısım yanlışlıkların sebebi olarak özgürlükle bağlantı kuruluyor. 'İşlerin düzende gitmesi için bu kadar özgürlük vermemek lazım' gibi bu çağda kabul edilemeyecek münakaşa kapısı açılmış oluyor ya da güvenliği öne çıkarıyoruz, bir kısım özgürlükleri kısıtlıyoruz. Ne kadar çok özgürlük verirsen güvenliğin tehlikeye gireceği gibi bir anlayış istesek de istemesek de kafamızda var. Bu dengeyi kuramadık. Ne 1982 Anayasası'nda kurabildik ne de bugünkü uygulamalarda bunu dengeleyebildik. Belki özgürlükleri öne çıkarma noktasında bir kısım çabalar oldu, reformlar oldu. Bu defa da şöyle bir sıkıntı ile karşılaştık. Özgürlük sorumluluk dengesini kuramadık. Özgürlüğün beraberinde getirdiği bir sorumluluk var. Sorumluluk kısmını göz ardı ederek özgürlük kullanmaya kalktığınız takdirde toplumda başka bir sıkıntıya da sebebiyet veriyor" diye konuştu.

Son günlerde tartışılan 'soruşturmanın gizliliği' konusuna da değinen Çiçek, şunları söyledi:

"Bu evrensel bir kural. Bu kuralın en az iki sebebi var. Bir tanesi deliller karartılmasın, ikincisi de vatandaşın lekelenmesini önlemek. Daha emniyetin kapısından girdiği andan itibaren alınan ifadeler elden ele dolaşıyorsa ve ilk birkaç günde kişinin hayatı kararıyor, kimimize göre suçlu, kimimize göre masum kararını verebiliyorsak bu gizliliğe riayet etmediğimiz için. Ondan sona yargının işlemesinin bir anlamı kalmıyor zaten karar verilmiş oluyor. Bugün Türkiye'nin en temel sıkıntılarından bir tanesi kuralı koyanın ve uygulayanların yeteri kadar kurala uygun davranmaması. Evvela mevcut kuralları uygulayacağız."

Türkiye'de özellikle terörle mücadele konusunda bir açmaz yaşandığını anlatan Çiçek, "Elbette bu toplumun insanları uygulamalardan şikayetimiz olacaktır. Çıkarılan yasalardan şikayetimiz olacaktır. Yaslar doğru olsa bile uygulamalardan şikayetimiz olacaktır. Bu şikayeti de gündemde tutabilmek için yeri gelip protesto yapacağız, yeri gelip toplantı gösteri yürüyüşü yapacağız ama Türkiye olarak biz bunu dışarıdan da talep ediyoruz. Türkiye dışında yaşayan insanlarımızın haklarının yerine getirilmesini istiyoruz. Bulgaristan'da ana dilde eğitim istiyoruz. Biz de bulunuyoruz. Bizden de bulunanlar var. Demokratik ülkede olmaması gereken şudur. 'Ben bu hakkı talep ederim, olmazsa ben bunu C4 patlayıcıya bağlarım. Olmazsa burayı yıkarım, burada yangın çıkarırım' gibi. Türkiye'nin uzunca bir zaman yaşadığı bir türlü yerli yerine oturtamadığı husus budur. Elbette özgürlüğün var ama bunu elde edebilmek, daha ilerisini isteyebilmek, sence verilmeyen hakları talep etmek istiyorsan dikkat edeceğin hususlar var" ifadelerini kullandı. - İSTANBUL