AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Ülkemizin güvenliği ve terör konusunda asla geri adım atmayacağız." dedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, Meclis Genel Kurulunda gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup başkanvekillerine yerinden söz verdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, İdlib'de şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, "Hükümetimizin, şehitlerimizin ardından 'Şu kadar sayıda rejim askerini öldürdük, misliyle karşılık verdik' şeklindeki açıklamaları, sorunu çözmeye yetmiyor maalesef. Beklentimiz, askerlerimizin şehit olmasını engelleyecek tutarlı ve kararlı bir dış politikanın izlenmesi, bölgede doğru adımların atılmasıdır." diye konuştu.
Eski Başbakan Necmettin Erbakan'ı ölüm yıl dönümünde rahmet ve saygıyla andığını ifade eden Türkkan, "Tüm hayatını Türk siyaseti için harcamış ve değeri bugün daha fazla anlaşılan önemli bir politikacıdır. Erbakan vizyon ve misyonunun, bugünkü Türkiye'nin geldiği noktayla örtüşmediği ise yadsınamaz bir gerçektir." ifadelerini kullandı.
Türkkan, 28 Şubat'ın, Türk siyasi tarihinin, demokrasi çizgisinden kaydığı en karanlık günlerden birisi olarak hafızalara kazındığını belirterek, "Biz o gün de 'Namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam' anlayışını benimseyerek hareket etmiştik, bu düşüncemizden bugün de vazgeçmiş değiliz." diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, 28 Şubat darbesine ve askeri vesayete karşı korkmadan mücadele ettiğini belirten Türkkan, "O gün ortada gözükmeyenler, bugün 28 Şubat'ın ekmeğini yiyerek halen iktidarlarını sürdürmeye devam ediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Türkkan, başörtüsü sorunuyla çıkılan bu yolun, zamanla istismar edilerek, devlet içinde paralel bir devlet kurmaya yeltenecek kadar mesafe katettiğini savunarak, "Biz 23 yıl önce 28 Şubat'ı yapanlara da karşıydık, bugün 28 Şubat gibi tahakküm kuranlara da karşıyız; dün de sadece milletimizin yanındaydık, bugün de sadece milletimizin yanındayız." dedi.
"İkircikli açıklamalar"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, İdlib'te şehit olan askerler için Allah'tan rahmet dileyerek, "Kaçak dövüşü meşrep edinmiş, kuruluş tarihi asırlar öncesine dayanan kahraman ordumuzu vurkaç taktiğiyle yıldırmayı planlayan rejim ordusunun 114 unsuru, enterne edilerek gerekli cevap verilmiştir." ifadelerini kullandı.
Akçay, Rusya, ABD, İran ve Esed rejiminin Türkiye'ye sabır yoklaması çektiğini vurgulayarak, "Tarih, Türk'ün sabrını sınayanların hazin sonuna sayısız kere şahit olmuştur. Türkiye'nin her fırsatta suhuletin peşinde olması Rusya tarafından yanlış anlaşılmış olacak ki çeşitli devlet kademelerinden yöneticiler ikircikli açıklamalar yapmaya devam etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin asırlık diplomasi birikimiyle uluslararası konjonktürü gözettiğini dille getiren Akçay, "Kaçak dövüşlerle süreci yokuşa sürmek, Türkiye'nin kararlı tutumuna ve meşru davasına aykırıdır. Türkiye, 'ordu- millet' anlayışıyla uluslararası hukuktan doğan haklarının ve barışın tesisi için atılacak her adımın sahibi ve savunucusudur. Türkiye, hiç bir emperyal çıkar gözetmeksizin meşru davasının peşinde olmuş ve olmaya devam edecektir." diye konuştu.
Akçay, 28 Şubat'ın, Türkiye'nin demokratik girişimine vurulmuş bir darbe olduğunu dile getirerek, MHP olarak her türlü darbe girişiminin karşısında durduklarını ve durmaya devam edeceklerini vurguladı.
"Darbenin mağduru olmak, bundan ders çıkarmak anlamına gelmiyormuş"
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye tarihinin bir darbeler tarihi olduğunu belirterek, parti olarak, darbenin her türüne, her koşulda karşı olduklarını söyledi.
"28 Şubatın bize öğrettiği en önemli şeylerden biri de şu oldu, darbenin mağduru olmak her zaman bundan ders çıkarmak anlamına gelmiyormuş ne yazık ki." diyen Oluç, HDP eş genel başkanlarının ve milletvekillerinin gözaltına alındığını, kayyum atamaları yapıldığını, "Türkiye'nin bir açık cezaevine dönüştürüldüğünü" öne sürdü. Oluç, 28 Şubat'ın mağdurlarının, bugün aynı zihniyeti yaşattığını iddia etti.
Oluç, 28 Şubat 2015'teki Dolmabahçe mutabakatının, demokratik bir anlayışla oluşturulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Aradan bunca yıl geçtikten sonra parlamentodaki bütün partilere çağrı yapıyoruz: Dolmabahçe mutabakatının 10 maddesi, bugün demokratik siyaset içinde bütün siyasi partilerinin, Mecliste bulunan ve Meclis dışındaki bütün siyasi partilerin birlikte konuşabileceği, tartışabilecekleri maddelerdir. Sorunlarımızı, tarihsel, siyasal ve sosyal sorunlarımızı konuşarak, diyalog içinde çözmek, müzakere ederek bu çözüm adımlarını yaratmak hepimizin elindedir, parlamentodaki partilerin de önemli görevlerinden bir tanesidir."
"Şehit haberi almak istemiyoruz"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İdlib'de şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet dileyerek, "misliyle karşılık verildi" haberi almak istemediklerini söyledi.
Şehit haberi almak istemediklerini vurgulayan Özel, bunun için tedbir alınmasını, diplomasi yapılmasını beklediklerini kaydetti.
Erbakan'ın ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatan Özel, ideolojik olarak çok farklı dünya görüşlerine sahip olunsa da MSP-CHP hükümetinin, topluma, farklı görüşlerin bir arada olunabileceğini gösterdiğini belirtti. Özel, "Erbakan Hoca, hakkında yapılan eleştirilere, açıklamalara hoşgörüsüyle biliniyordu. Bugünün liderlerine, bu yönüyle de örnek olması gerekir." diye konuştu.
Kendisini Erbakan'ın devamı olarak gösteren bir siyasi partinin iktidarında, farklı görüşlere tahammülün kalmadığı, mahkemelerde süründürüldüğü bir sürecin yaşandığını savunan Özel, "Erbakan Hoca, kendi taklidini yapan Plastip Show'a konuk olabilecek kadar yüce gönüllülüğe sahipken, onun devamı olduğunu söyleyen siyasi harekette bakanlar, mizah dergilerini toplatmakta ve siyasi mizah en ağır şekilde cezalandırılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Özel, 28 Şubat postmodern darbe sürecine de değinerek, siyaset dışı müdahalelere karşı olduklarını belirtti. Özel, "Bu süreçten daha sonra kurulmuş olan bir siyasi partinin, bu süreç hatırlatıldığında 'Biz o siyasi görüşü, o gömleği üzerimizden çıkardık' dediğini de 28 Şubat sürecinden sonra takınılan bir tutum açısından da bir kenara not etmek gerektiğini hatırlatıyoruz." dedi.
7 öğrencinin bursunun kesildiği, yurttan atıldığı iddiası
Özel, 2019 KPSS'de 86 puan alarak coğrafya öğretmenliği alanında Türkiye birincisi olan Alparslan Uysal'ın mülakatta ihtiyaç olan en düşük puan verilerek elendiği yönündeki iddiaları anlatarak, mülakatla eleyen sistemin, "parti devleti sistemi, ideolojik ayrım sistemi, aile üzerinden öğrencileri fişleme sistemi" olduğunu iddia etti.
Ankara Üniversitesinde okuyan 7 öğrencinin, Şili'den başlayıp dünyaya yayılan "Las Tesis" eylemine katıldıkları gerekçesiyle burslarının kesildiği, kaldıkları yurttan atıldıkları yönündeki iddiaları dile getiren Özel, şöyle devam etti:
"Bütün dünya gibi, kadın cinayetlerini protesto ediyorlar. Protesto anayasal bir hak. Bu hakkı kullandı diye burs kesmek ne demek. Yani ekmeğini kesmek, ihtiyaç duyduğu parayı kesmek ne demek. Gencecik kız öğrencilerin burslarını kesmek, onu yurttan atmak ne demek. Nereye atıyorsunuz? O yurttan çıkıp nereye gitsin? O parayı kestiğinizde, ailesinin durumu yok. Eylem yaptı diye kız öğrencinin bursunu kesmek kadar vicdansızca, ahlaksızca bir eylemlilik olamaz. Bunun iktidar partisini de utandırmasını ümit ediyoruz. Onlar tarafından da bu durumun soruşturulması, izlenmesi ve müdahale edilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
"Bugün övgüler yağdırmasını ibretle izliyoruz"
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, İdlib'de şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek, "Ülkemizin güvenliği ve terör konsunda asla geri adım atmayacağız." dedi.
Erbakan'ın, Türkiye'nin siyasi hayatının mümtaz isimleri arasında yer aldığını, bilim, irfan, adalet ve ahlak temelinde bir dava kuşandığını dile getiren Turan, Erbakan'ın müesses nizamın saldırılarına muhatap olduğunu kaydetti. Turan, "Dün Erbakan hocamıza dünyayı dar edenlerin, zindan edenlerin, bugün övgüler yağdırmasını da ibretle izliyoruz." ifadelerini kullandı.
Bülent Turan, 28 Şubat postmodern darbesine yönelik ise şunları söyledi:
"28 Şubat, soğuğuyla, zulümleriyle, baskılarıyla, insan hakları ihlalleriyle tarihin en karanlık köşelerinde yerini aldı. Amaç meşru hükümeti iktidardan uzaklaştırmaktan da öteydi. Aile kurumu dahil olmak üzere toplumun tüm dinamiklerini, devletin tüm kurumlarını darbeci zihniyete teslim etmek ve dizayn etmekti. Sırf karnesinde başörtülü fotoğrafı olduğu için tedavi edilmeyerek ölüme terk edilen insanlarımız oldu. Bu saçma, anlamsız, insan haklarına aykırı uygulamalara alkış tutan siyasiler oldu. Tarih bunları elbette yazdı. Ancak 'Etkisi bin yıl sürecek' denilen 28 Şubat'ı, millet iradesi yerle bir etti. Karanlık süreç, milletimizin direnci, inancı ve mücadelesiyle geride kaldı. Bu ülkeyi, dünün cuntacılarının, 28 Şubat postmodern darbesinin akıl hocalarının destekçilerinin rüyalarına hiçbir zaman teslim etmeyeceğiz."
Son Dakika › Politika › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?