TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman, Gençlik ve Spor ile Dışişleri bakanlıklarının bütçeleri görüşülüyor

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, çiftçi borçlarıyla ilgili, "Borç yapılandırmasına bakanlık olarak karşı değiliz. İlgili kurumlarla da bunun yapılabilirliğini ve kaynağını bakanlık olarak çalışıyoruz." dedi.

Pakdemirli, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bütçe görüşmelerinin yapıldığı TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, 2,5 senede 11 bin 717 personel aldıklarını dile getirerek, aşağı yukarı 150 bin kişilik bir bakanlık olduklarını söyledi.

"Katar su anlaşmasının" tamamen yardımdan ibaret olduğunu anlatan Pakdemirli, "Ne gizli bir ajanda vardır ne de başka bir şey. Zaten ticareti bilen bir insan, buradan suyu alıp oraya götürmenin mantıklı olmayacağını bilir." dedi.

İznik Gölü'ne aktarma yapılacak

İznik Gölü'nü kurtarma konusunda Boğazköy Gölü'nden aktarma yapacaklarını belirten Pakdemirli, sulama ücretlerinde kar amacı gütmedikleri için, fiyatların, sulama birliklerinden sulama birliklerine değiştiğini dile getirdi.

Pakdemirli, takipteki kredi ve çiftçi borçlarıyla ilgili, "Borç yapılandırmasına bakanlık olarak karşı değiliz. İlgili kurumlarla da bunun yapılabilirliği ve kaynağını bakanlık olarak çalışıyoruz. Ama Tarım Kredi özelinde de 806 bin ortaktan 2020'de 7,7 milyar kredi verilmiş, yüzde 1,4 icra takibi var. Onun da binde 3'ü hacze gitmiş." diye konuştu.

Orman yangınlarıyla ilgili olarak, hem İHA'ların hem uçakların sayısını arttıracaklarını, arazözlerin de yenilendiğini anlatan Pakdemirli, araziye, yangının ortasına girebilecekleri tank gibi bir aracı da denemeyi düşündüklerini söyledi.

Pakdemirli, TİGEM'in 2017'de 59,3 milyon lira, 2018'de 9,3 milyon lira zarar, 2019'da 20,8 milyon lira kar ettiğini, 2021'de 45 milyon lira kar beklediklerini de belirtti.

Süt fiyatlarıyla alakalı, "Sütçümüz, besicimiz için daha iyisini isteriz." diyen Pakdemirli, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanının yaptığı açıklamada, 50 kuruşluk artışın üreticiyi rahatlattığına yönelik gazete kupürünü gösterdi. Pakdemirli, "Yani biz isteriz daha da fazla olsun ama zaman zaman, yani şu an itibarıyla 1,30'un üzerine çıkmıştır. Herkesin kabul ettiği yem, süt rasyosundadır." ifadelerini kullandı.

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin, 31 Aralık'ta fındık alımını durduracağı hatırlatılarak, "Bu süreyi mart veya mayıs ayına uzatmayı, fındık fiyatlarını 24 lira olarak revize etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Pakdemirli, "Tüm müstahsilimizin yanında olduğumuz gibi fındık müstahsilimizin de yanındayız, emrindeyiz. Hazine ve Maliye Bakanlığından şu an itibarıyla da aldığım bilgi; iş çıkmak üzere, yani biz bu konuda, bunun uzatılması konusunda bir inisiyatif kullandık. İlgili kurumlarla konuşmalarımız devam ediyor. En kısa zamanda bu tedbirleri alma yönünde adım atıyoruz." dedi.

Yüzme projesi

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sivassopor'un maruz kaldığı muameleyle ilgili, durumu yakından takip ettiklerini söyledi. Kasapoğlu, "Türk sporcusunun, Türk takımının hiçbir şekilde yanlış muameleye maruz kalmalarına gönlümüz razı olmadığı gibi bunun da bizzat takipçisi olduğumuzu ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.

Yüzme öğrenmek isteyen herkese yüzme öğretme projeleri bulunduğunu belirten Kasapoğlu, salgına rağmen 2020 hedefini yakaladıklarını bildirdi. Kasapoğlu, inşa edilen havuzlar olduğunu, genciyle yaşlısıyla bu projeyi 2021'de daha da güçlendireceklerini ifade ederek, 81 ilde gerek MEB, gerek kulüpler, valilikler, belediyelerle yaptıkları iş birliği neticesinde, yüzücüler yetiştireceklerini kaydetti.

Her alandaki bağımlılığın, mücadele alanlarından biri olduğunu anlatan Kasapoğlu, bakanlığın tüm faaliyetlerinin, bağımlılıkla mücadele aracı olduğunu belirtti. Kasapoğlu, bu konuda da iş birliğinin önemli olduğunu dile getirerek, bağımlılığın üzerine gideceklerini söyledi.

" Birleşik Krallık'la ilgili serbest ticaret anlaşmamız sona geldi"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Birleşik Krallık'la ilgili serbest ticaret anlaşmamız sona doğru geldi. Ankara Anlaşması'nın devamı olarak, inşallah vatandaşlarımızın hakları bakımından da bunları İngiltere'yle mutabakata bağlayacağız." dedi.

Çavuşoğlu, Gümrük Birliği'nin her iki tarafın yararına olmasına rağmen AB'nin, siyasi saiklerle engellemeye çalıştığını kaydetti.

Akdeniz'de Türk gemisine yönelik "Niye çıkmayın demediniz?" şeklindeki soruya karşılık Çavuşoğlu, şunlar söyledi:

"Çok net söylüyorum: Dedik. Önce hemen Roma'daki askeri ateşemiz söyledi. Arkasından yine bizim Brüksel'deki büyükelçimiz söyledi. Daha sonra bakanlığımıza e-mail olarak ulaştılar, biz de o gün G-20 zirvesindeydik video konferansta Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber, daha sonra bilgi bana da ulaştı. Yazılı olarak bayrak sahibi ülkenin izni olmadan gemiye çıkılamayacağını, uluslararası denizcilik hukukuna göre 4 saatlik gibi bir sürenin olmadığını kendilerine ilettiğimizde, "Biz zaten formaliteden sorduk, böyle sormak zorunda değiliz." diyerek gemiye çıktılar. Yani biz gemiye çıkmadan önce bunların hepsini bildirdik. Gemiye çıktıktan sonra yine bir nota verdik, tepkimizi ortaya koyduk, biraz önce söylediklerimizi hatırlattık. O zaman panikleyerek gemiden ayrılacaklarını söylediler. Hava şartlarından dolayı bazı askerlerin sabah ayrılacağını söylediler, ayrıldılar. Yani burada, lütfen Genel Başkana da söyleyin, biz gereği neyse bunu yaptık, bari bunun suçunu bize yüklemeyin."

DEAŞ'ı lanetlemekle de kalmayıp mücadele edildiğini de belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Aynı şekilde Ezidi kardeşlerimizin uğradığı zulmü her yerde anlattık. 4 binden fazla teröristi öldürdüğümüzü söyledik. Bir kere daha lanetliyoruz, kınıyoruz ve bundan sonra da DEAŞ'le mücadelemizi sürdüreceğiz. DEAŞ'tan sonra Ezidi kardeşlerimize zulmeden PKK'yı da lanetliyoruz, kınıyoruz. Aynı şekilde şimdi Kuzey Irak'ta peşmergeye ve oradaki Kürt kardeşlerimize saldıran PKK'yı da kınıyoruz ama çok uyarmıştık, size de saldıracaklar diye, maalesef oldu. Türkiye'de de başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere vatandaşlarımıza saldıran ve askerimizi, polisimizi şehit eden PKK'yı da DEAŞ'i de lanetliyoruz, her ikisini de lanetliyoruz."