19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR - "Spor yaptığım ve sağlıklı beslendiğim için bana bir şey...

Koronavirüse yakalanan Doktor Hasan Balıkçı, yüksek motivasyonu ve enerjisi sayesinde hastalığı yenmenin ve hastalarına umut olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde görev yapan Doktor Hasan Balıkçı, koronavirüse yakalandıktan sonra zorlu bir tedavi sürecini geride bıraktı.

Türkiye'de koronavirüsün vakasının ilk görüldüğü mart ayında hastalığa yakalanan ve tedavisinin ardından plazma bağışında da bulunan Doktor Balıkçı, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Aktif bir spor hayatı olduğuna dikkati çeken Balıkçı, "Sağlıklı beslenen, birçok spor dalıyla uğraşan birisi olarak hastalığın bana bulaşma ihtimalini kendime hiç konduramadım. Bu süreçte en çok zorlayan da özgürlüğümün kısıtlanması oldu." dedi.

Koronavirüs belirtilerinin üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde ortaya çıktığını ifade eden Balıkçı, iki gün yüksek ateş sonrasında, öksürük başladığını söyledi.

Alerjik astımı nedeniyle öksürük ve nefes darlığının kendisini çok etkilediğini dile getiren Balıkçı, hastanedeki nöbeti esnasında PCR testi yaptırdığını belirtti.

Balıkçı, test sonucunun negatif çıkması üzerine rahat bir nefes aldığını ancak semptomlarının devam etmesi nedeniyle ikinci bir test daha yaptırmak zorunda kaldığını, bu testin sonucunun da negatif çıktığını anlattı.

"Akciğerleri benimki kadar etkilenen bir vaka daha görmedik"

Test sonuçları negatif çıkmasına rağmen öksürüğünün 20 gün boyunca devam etmesi üzerine tomografi çektirmeye karar verdiğini ifade eden Balıkçı, "Alerjik astımım olduğu için normal bir üst solunum yolu enfeksiyonunda da yoğun öksürüğüm oluyor. Tanıdan bir gün önce tat ve koku kaybı oldu. Ekip olarak da araştırıyorduk ve bazı makalelerde de okumuştum. İki ciğerimde çok yaygın bir şekilde gördük. Benimki kadar yaygın etkilenmiş bir akciğer görmedik. Testler negatif çıkınca, klinik olarak da bütün ciğerlere yayılmış." diye konuştu.

"Başıma gelmeyen kalmadı"

Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine tomografi görüntülerinin gönderildiğini aktaran Balıkçı, şunları kaydetti:

"Hastaneye gittiğimde yoğun bakıma almayı bekliyorlardı. 'Ben hekimim, genel durumum kötüleşirse o zaman yoğun bakıma geçmeyi isterim' dedim. Daha sonra her hasta gibi tek kişilik servis odasına alındım. Tedavim sırasında aldığım ilaç bende alerji yaptı, bütün vücudum kabardı. Başıma gelmeyen kalmadı aslında. Sonra destek olarak oksijen tedavisi aldım, 9 gün hastanede kaldım ve iki test sonucunun negatif çıkmasını bekledim. Taburcu olduktan sonra da evde izolasyon dönemini yaşadım."

"Tedbiri elden bırakmamak ve hep korunmak gerekiyor"

Koronavirüsle mücadelede tedbirin hiçbir zaman elden bırakılmaması uyarısında bulunan Doktor Hasan Balıkçı, "Hastanede moralimi hep yüksek tutmaya çalıştım. Sosyal medyayı çok aktif kullanan biriyim. Arkadaşlarımla hep iletişim halinde kaldım. Bir gün kanlı bir öksürüğüm oldu ve en zor geçen günüm o gün oldu. Motivasyonum düştü, hiçbir şey yapasım gelmedi. Motivasyonumu yüksek tuttuğum için hastalık beni çok zorlamadı." diye konuştu.

Koronavirüsün duygu durumunda da birçok değişikliğine neden olduğuna dikkati çeken Balıkçı, "Hastalığa ilk yakalananlar olarak, gidişatı çok kestiremiyorduk. Kötü haberler çok yayılıyordu. Spor yaptığım ve sağlıklı beslendiğim için bana bir şey olmaz diye düşündüm. Ben bunu yaşadıysam, yaşlılara ve kronik hastalığı olanlar ne yaşar diye düşündüm." ifadelerini kullandı.

"Mesleğime tekrar dönmek çok iyi hissettirdi"

Sosyal medyayı aktif kullanan Balıkçı, koronavirüs tedavisi esnasında çektiği eğlenceli videolarla da diğer hastaların moral kaynağı oldu.

Koronavirüse karşı verdiği mücadeleden galip çıkan Hasan Balıkçı, yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle anlattı:

"Özgürlüğümüz gerçekten önemliymiş. İstediğin şeyleri yapamamak, sosyal bir insanım. Hastanede yattığım 10 gün boyunca iki kedimi çok özlemiştim. İşimin başına dönmek daha sonra çok iyi hissettirdi. Hastalığa yakalanıp tedavi olup tekrar normal hayata dönebildiğimizi gördük. Benim için de iş arkadaşlarım için de moral oldu. Bu hastalık bizim başımıza da gelebiliyormuş. Yaşayıp gördük ve tedbirlerimizi daha çok artırdık."