2. Ağız-Diş Sağlığı Parlamentosu

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, diş hekimi ihtiyacına ilişkin, "Sağlık Bakanlığı için konuşuyorum, 2023'te 38 bin diş hekimi ihtiyacımız var. Şu andaki yeni mezunlarla bu sayıyı sağlayabiliyoruz ancak bundan sonraki süreçte böyle mezun verirse fakültelerimiz fazlalık ortaya çıkabilir" dedi.

Gümüş, Türk Dişhekimleri Birliği tarafından düzenlenen 2. Ağız- Diş Sağlığı Parlamentosu'ndaki konuşmasında, Türkiye'de sağlığa erişimin son 10 yılda süratli bir şekilde artığını, yeniden daha nitelikli, daha kaliteli, nicelikten ziyade niteliğe önem verilecek prosedürlerin çalışıldığını söyledi.

Türkiye'de "koruyucu sağlık hizmetleri" kavramının yeni olduğuna değinen Gümüş, bu yıl özellikle sağlıklı yaşam kültürünün teşvikiyle koruyucu sağlık hizmetlerinin bütçelerde önemli parametre olarak değerlendirildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Gümüş, bulaşıcı olmayan hastalıklar konusunda aile hekimlerine görev ve misyon yüklendiğini belirterek, aile diş hekimliği projesi kapsamında geçen yıl bin diş hekimi alındığını, sayının giderek artacağını ve koruyucu diş sağlığı konusunda çalışmaların sürdürüleceğini bildirdi.

Kamu hastanelerine bağlı ağız-diş sağlığı merkezlerinde bugüne kadar 32 milyon civarında hasta görüldüğünü kaydeden Gümüş, şu bilgileri paylaştı:

"204 ağız-diş sağlığı merkezi, 48 ağız-diş sağlığı hastanesi, merkez, 844 ağız-diş sağlığı polikliniği ve toplam 7 bin 625 diş hekimi ile hizmet sunuyoruz. Yeni yapılan şehir hastanelerimiz ve yeni hastanelerimiz 2016-2017-2018'de hizmete girecek. Toplam 20 şehir hastanesi, bununla beraber bakanlığımızın yapmış olduğu 40 bin yataklı hastanelerimiz, yine İstanbul'daki yeni hastanelerimizle 90 bin yeni yataklı hastane hizmete sokacağız. Bütün bu hastaneler içinde en az 50 ünitlik diş kliniklerimiz olacak. Diş kliniklerimizi hastane ile entegre edeceğiz."

Gümüş, Türkiye'deki diş hekimi ihtiyacına ilişkin de "Sağlık Bakanlığı için konuşuyorum, 2023'te 38 bin diş hekimi ihtiyacımız var. Şu andaki yeni mezunlarla bu sayıyı sağlayabiliyoruz ancak bundan sonraki süreçte böyle mezun verirse fakültelerimiz fazlalık ortaya çıkabilir. Bunu YÖK'le değerlendiriyoruz. Hem diş hekimliği hem tıp fakültesi kontenjanlarını YÖK'le değerlendireceğiz, bu konuda radikal tedbirler alınacak. Türkiye'nin ihtiyacı gelecek 5 yıldan sonra azalma noktasına doğru gidiyor" diye konuştu.

Ağız ve diş sağlığı hizmetleri açısından Sağlıklı Yaşamın Teşviki Programı kapsamında "Ben de dişimi fırçalıyorum" kampanyasıyla geçen yıl 1,5 milyon ilkokul öğrencisine diş seti verildiğini anlatan Gümüş, kampanyanın bu yıl da geliştirilerek devam edeceğini vurguladı.

Eyüp Gümüş, diş hekimlerinin yüzde 61'inin özel sektörde, yüzde 35'inin Sağlık Bakanlığında, yüzde 4'ünün üniversitelerde çalıştığını kaydetti.

"Ağız-diş sağlığının korunmasına odaklanmamız gerektiğinin farkındayız"

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan da ağız-diş sağlığının bulaşıcı olmayan hastalıkların en temel elementleri arasında görüldüğüne değinerek, planlamaların da buna göre yapıldığını söyledi.

Türkiye'de öncelikle bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu hekimlik geliştiğini hatırlatan Şencan, "Farkındalığımız bulaşıcı olmayan hastalıklara odaklandı. Şimdi de ağız-diş sağlığının korunmasına odaklanmamız gerektiğinin farkındayız" dedi.