Trabzonspor'un ara transferde Gaziantepspor'dan renklerine kattığı Olcan Adın, Fenerbahçe'de oynamadan geçirdiği 5 sezonun kendisi adına kayıp olduğunu söyledi, " Kartalspor'dan Fenerbahçe'ye değil de bir Anadolu takımına gitsem ya da Trabzonspor'a gelseydim bugün çok daha farklı bir konumda olurdum" dedi.
"FUTBOLA NASIL BAŞLADIM"
Futbol Federasyonu'nun Tam Saha Dergisi'nin Mart sayısına açıklamalarda bulunan Olcan, futbola başlama öyküsünü anlatırken şunları söyledi:
"Ailemin futbolla içli dışlı olması, beni de futbola yönlendirdi. Oturduğumuz lojmandaki takımda futbola başlamıştım. Babam SEKA Kağıt Fabrikası'nda çalışıyordu. Fabrika lojmanlarının bir takımı vardı. O takımla bir antrenmana çıktım. Takımdaki ağabeylerim futbolumu gördükten sonra beni Balıkesirspor'a yönlendirdi. Böylece 8-9 yaşlarındayken Balıkesirspor'un alt yapısına katıldım. Kartalspor'da 1 sezon oynadım. O sezonun sonunda direkt Fenerbahçe'nin A takımına gittim. A takımla antrenmanlara çıkıyor, maçlarımı PAF takımla oynuyordum. Fenerbahçe'ye transfer olduğumda 17 yaşımı henüz bitirmiştim. 16 yaşındayken Kartalspor'la 2'nhçci Lig'de oynamak kolay bir iş değildi. Kartalspor'da oynamamı sağlayan kişi ise benim futboluma güvenen antrenörüm Ersin Şolpan'dı. Sezonun bitmesine 3-4 maç kala o dönemde alt yapı sorumlusu olan Cemil Turan ve birkaç yöneticiyle görüşerek Fenerbahçe'ye transfer oldum."
"MAÇ YAPMAK ŞART"
O dönemde sol açık değil, forvetin arkasında oynadığını vurgulayan Olcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alt yapıda bana katkıda bulunan bir antrenör olmadı. Çünkü direkt A takıma gitmiştim ve sadece Christoph Daum'la çalıştım. Fenerbahçe'de hiç oynama fırsatı bulamamıştım. Ama Genç Milli Takımlarda şans bulmayı sürdürüyordum. Tabii oynayıp da milli takımlara gitmek benim açımdan çok daha önemliydi. Çünkü futbolcu ancak oynayarak kendisini geliştirebilir. Dolayısıyla önce Antalyaspor'a, ardından da Karşıyaka'ya kiralık olarak gittim. Özellikle Karşıyaka'da geçirdiğim dönem bana çok şey kattı. Süper Lig'den Bank Asya 1'inci Ligi'ne gitmek başkalarına garip gelebilir ama benim açımdan son derece olumlu bir dönem oldu. Dediğim gibi oyuncu maçta tekrar yapa yapa kendisini geliştiriyor. Elbette antrenmanın da büyük faydası var ama belirli bir yaştan sonra futbolcunun mutlaka oynaması gerekiyor. Sadece antrenman yaparak gelişim sağlayabilmek mümkün değil. Fenerbahçe'de 5 sezon gibi uzun bir süre kaldım ama çok az oynama fırsatı bulabildim. Bu da Fenerbahçe'nin yapısından kaynaklanıyor. Fenerbahçe hedefleri itibarıyla çok yüksek maliyetlerle yıldız oyuncuları transfer eden bir kulüp. Genç oyunculara yeterince şans vermiyorlardı. Zico döneminde bir süre oynama fırsatı buldum. Ama bir maçta kötü oynayınca ertesi hafta kadroya alınmadım. Fenerbahçe'de genç oyuncunun güven kazanabileceği bir ortam yoktu."
"FENERBAHÇE'DEKİ YILLARIMI KAYIP OLARAK GÖRÜYORUM"
Olcan, "Gaziantepspor ve Trabzonspor'da düzenli olarak oynamaya başladığından beri inanılmaz bir şekilde artan performansına baktığında Fenerbahçe'de geçirdiğin ve oynayamadığın yılların senin açından bir kayıp olduğunu düşünüyor musun" sorusuna şu çcevabı verdi:
"Elbette kayıp olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe'ye imzayı attığımda 18 yaşına yeni girmiştim. Kartalspor'dan Fenerbahçe'ye değil de bir Anadolu takımına gitsem ya da Trabzonspor'a gelseydim bugün çok daha farklı bir konumda olurdum. Orada neredeyse hiç oynamadan geçirdiğim 5 sezon, futbolumun gerilemesine neden oldu. Ama şimdi uzun bir süredir oynadığım için hem futbolumu hem de kendime olan güvenimi geliştirdim. Devamlı oynamak gerçekten oyuncuya çok şey katıyor."
"FUTBOLCU KÜSMEMELİ"
Oynadığı takımlarda ilk onbirde forma şansı bulamadığı zamanlarda futbola küsmediğini de vurgulayan Olcan, bu konuda şöyle dedi:
"Oynamadığım dönemlerde belki kendi içimde kırgınlıklar yaşadım ama futbola hiç küsmedim. Hiç bir zaman antrenmanlarda çalışmazlık yapmadım. Tam tersine daha fazla gayret ettim. Son dakikalarında şans bulduğum maçlarda bile elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım."
Trabzonspor'u tercih etmesinin nedenini de açıklayan Olcan, şu ifadeleri kullandı:
"Benimle ilgilenen en ciddi kulüplerden birisi Trabzonspor'du. Dolayısıyla gelen teklifler arasında karar vermem zor olmadı. Trabzonspor bana öyle bir teklifle geldi ki kabul etmeme gibi bir seçeneğim olamazdı. Bir de kulübün yapısına, arkadaş ortamına ve oyunculara baktığım zaman kendime çok daha yakın olarak gördüğüm bir takımdı Trabzonspor. Bu kararı verdiğim için de çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Trabzonspor'a yeni geldim sayılır. Şenol Hocayla da çok iyi bir uyum içinde olduğumu söyleyebilirim. Benden sürekli oyunun içinde olmamı istiyor. Tabii ki zaman geçtikçe hocamın benden istedikleri de farklılaşacaktır. Ben de onun isteklerini yerine getirebilmeye çalışacağım."
"BURAK'LA ÇOCUKLUK ARKADAŞIYIZ"
Birlikte oynadığı Burak Yılmaz'la çocukluk arkadaşı sayılabileceklerini de sözlerine ekleyen Olcan, sözlerine şöyle devam etti:
"16 yaşımızdan itibaren yani 10 senedir tanışıyoruz. Bu yaşımıza kadar da hiç bir zaman bağlantımızı koparmadık. Burak'la sahanın içinde de dışında da çok iyi anlaşıyoruz. Umarım şimdi Trabzonspor'daki bu birlikteliğimiz hem takımımızı hem de bizi çok başarılı kılar. Trabzonspor'a gelerek hedeflerimi daha da büyüttüğümü düşünüyorum. Çünkü burada çok farklı kulvarlarda mücadele ediyoruz. Gaziantepspor'da sadece bu sezonun başında UEFA Kupası'na katılmıştık. Trabzonspor ise çok büyük, farklı hedefleri olan ve Avrupa'da da isminden söz ettiren bir takım. Bu atmosfer içinde inşallah hedeflerimizde ulaşmada başarılı oluruz diye düşünüyorum."
"TOP HER YERDE YUVARLAKTIR"
Trabzonspor'a çabuk uyum sağladığını, uyum sürecine de pek de inanmadığını açıklayan Olcan, şöyle dedi:
"Çünkü futbolun dili birdir. Sonuçta her yerde aynı işi yapıyorsunuz. Gaziantepspor'da da saha düz, top yuvarlaktı, Trabzonspor'da da öyle. Sadece arkadaşlar değişti. Tabii ki onlara bir alışma süreci olabilir ama ben kendi adıma bunu yaşamadım. Gaziantepspor'a gittiğim dönemde de böyle bir alışma sürecine ihtiyaç duymamıştım. Trabzonspor'da uzun zamandır birlikte oynamasak da Burak'la aynı frekansı yakaladığımızı söyleyebilirim."
"MİLLİ TAKIMA ÇAğrıLMAMAK BENİM SUÇUM DEĞİLDİ"
En son 2006'da ümit milli takım forması giydiğini hatırlatan Olcan, sonraki yıllarda milli takıma çağırılmayı beklediğini belirtirken şunları söyledi:
"Çünkü Gaziantepspor'da çok üst düzey performans gösterdiğimi düşünüyordum. Bu dönemde davet almamayı, kendi suçum olarak da görmüyorum. Baktığınız zaman bir orta saha oyuncusu olarak bir sezonda 12 gol atmışım. Sürekli ilk on birde oynayan, Süper Lig'de göz önünde olan ve böyle performans gösteren bir oyuncu olarak milli takım kadrosunda yer almamak benim suçum değil. Milli takımın başına Abdullah hocanın gelmesine çok sevindim. Orada yerli bir teknik adamın bulunmasının avantaj olduğunu düşünüyorum. Elbette kötü oynadığım zaman çağırılmayı beklemek gibi bir durumum yok ama iyi olduğum sürece milli takımdan davet alacağıma inanıyorum."
HAYALİ PREMİER LİG
Olcan, örnek aldığı futbolcuları sayarken, "Benim mevkiimde değil ama Robin Van Persie'nin oyun stilini çok beğeniyorum. Sürekli oyunun içinde. Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo da herkes gibi benim de hayranlıkla izlediğim oyuncular. Süper Lig'de de Miroslav Stoch ve Manuel Fernandes çok iyi performans gösteriyor. Burak'ı ise zaten bambaşka bir yere koymak gerekiyor. En büyük hedefim Trabzonspor'un başarısı. Sezon sonunda bütün hedeflerimize ulaşmak istiyorum. Bir başka hedefim ise A milli takıma seçilmek ve kalıcı olabilmek" dedi.
Hayalindeki ligin ise Premier Lig olduğunu söyleyen Olcan, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Premier Lig'de oynamayı çok isterim. Çünkü hangi maçı izlersek izleyelim, inanılmaz bir keyif ve heyecan duyuyoruz. Sadece Manchester United, Chelsea ya da Liverpool'dan değil, Sunderland'ın, Stoke City'nin maçlarından da keyif alabiliyorsunuz. İngiltere tam anlamıyla futbol ülkesi denilebilecek bir yer." - Trabzon
Son Dakika › Spor › 'Fenerbahçe'deki Yıllarım Kayıp' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?