Galatasaray Kulübü'ne bu yıl üyelik için başvuran Galatasaray Lisesi mezunu 210 kişinin 141'inin evraklarında sahte imza tespit edilmesi, yeni bir tartışma başlattı. Tüzük gereğince, üyelik başvurusu yapanların kulübe üye olan 2 kişiyi referans göstermesi gerek. İncelemede, 141 kişinin referans gösterdiği kişilerin evraklardaki imzalarının birbirini tutmadığı fark edildi.
Yönetim kurulu çevrelerinden, "Bu işin sonunda hapis cezası var" şeklinde görüşler paylaşılırken, camianın önde gelen hukukçularına böyle bir fiilin suç teşkil edip etmediğini soruldu. İşte görüşler:
SİNAN METİN ASLAN (SON 3 GENEL KURUL'UN DİVAN BAŞKANI-CEZA AVUKATI)
İddiaya göre; bir kısım üye adayının referans imzaları ilgililerce atılmamış. Buna karşılık referans olan kişilerin hemen tamamının kulübe mesaj göndererek imzaların bilgileri dahilinde atıldığını veya imzaların kendilerine ait olduğunu beyan ettikleri iddia ediliyor. Eğer bir özel belgedeki imza sahibi imzasına sahip çıkarsa sahtecilik suçu oluşmaz, belge geçerliliğini korur. Adayın üye kaydı yapılmalıdır.
PROF. MEHMET HELVACI (ESKİ 2. BAŞKAN-AVUKAT)
Yanlış bir uygulamanın sonucu olarak bu yaşananlar anlamsız şekilde tırmandırıldı. İmza sahipleri, "Bu imza bana ait değildir" demedikçe, sahtek,rlıktan bahsedemeyiz. Birisi der ki "Bu imza bana ait değil" ve yazılı olarak da reddeder, işte o zaman bu yapılanlara düzeni sağlamak deriz. Aksi durumda işleme koyarsanız olayı tırmandırırsınız.
AV. DR. HİKMET KOYUNCUOĞLU (KULÜP ÜYESİ-HUKUKÇU)
Suç unsuru oluştuğunu düşünmüyorum. Fakat bu formlar, hukuksal araç niteliğinde. Bu nitelikteki form, referans imzasına ait kısmı referans gösterenin bizzat doldurmasını istiyor. Eğer başkası tarafından atıldığı tespit edilebilirse, bu form usulüne uygun doldurulmamış demektir. Referans sahibinin şifahen onay göstermesi formdaki usule aykırılığı ortadan kaldırmaz.
METİN ÜNLÜ (KULÜP ÜYESİ-SPOR HUKUKÇUSU)
Salt hukuk açısından bir imzanın sahteliğine bakarak karar vermek mümkün değil. Bu işin uzmanı grafologlar tarafından ıslak imzaların tespiti yapılır. Sadece bilirkişi raporu da yetmez, mahkeme kararı da gerek. Galatasaray'da her şey diyalog ve diplomasi ile çözülürdü. Restleşme ve mahkemeye gidilmesi camiaya yakışmaz. Ayrıştırıcı değil birleştirici olmak lazım. Bu konuda en büyük görev, diplomasi eğitimi de almış Sayın
Mustafa Cengiz'e düşüyor.
ASLAN'A YENİ CFO GELDİ
Öte yandan, "Pardon! Yanlış hesaplamışım" haberi sonrasında Galatasaray'da Mali İşler ve Kurumsal Hizmetler Direktörü (CFO) Sedef Hacısalihoğlu ile yollar ayrılmıştı.
Ocak ayındaki seçim sürecinde Mustafa Cengiz için çalışan finans konusunda uzman Volkan Yılmaz'ın Galatasaray'ın yeni CFO'su olduğu öğrenildi. Yılmaz, Hacısalihoğlu'nun görevini yapacak ve UEFA'ya mali durumla ilgili bilgi akışında bulunacak. (Sabah)
Sizin düşünceleriniz neler ?