Trabzonspor Yönetim Kurulu: Taraftarlarımız Takımlarıyla Ne Kadar Övünse Azdır - Son Dakika
Spor

Trabzonspor Yönetim Kurulu: Taraftarlarımız Takımlarıyla Ne Kadar Övünse Azdır

Trabzonspor Yönetim Kurulu: Taraftarlarımız Takımlarıyla Ne Kadar Övünse Azdır

Trabzonspor Yönetim Kurulu, hem kulübün internet sitesi, hem de yerel gazetelere verdiği ilanlardaki açıklamasında yaşanan sürecin bir değerlendirmesini yaptı.

27.05.2011 14:46

Trabzonspor Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada, "Bu sezon yaşananları gördükten sonra geçen yılın son haftasında Trabzonspor'un sergilediği onurlu duruşun ne anlam ifade ettiğini sanırım tarafsız kesimler daha iyi yorumlamışlardır. Bu yüzden taraftarlarımız, takımlarıyla ne kadar övünse az" dedi.

Yönetim Kurulu, hem kulübün internet sitesi, hem de yerel gazetelere verdiği ilanlardaki açıklamasında yaşanan sürecin bir değerlendirmesini yaptı. Kulüp olarak sezona başlarken dürüst, ilkeli, keyif veren, fair-play duygusuna sahip bir anlayışı yaşama geçirmek için verdikleri sözlerin arkasında olduklarını belirten açıklamada, "Yaklaşık 3 yıllık bir süreçte istikrarını koruyan ve sürekli yenilenen kadromuzun geçen sezon elde ettiği iki önemli kupanın yanı sıra, ligin son haftasında gösterdiği örnek tavır, hedeflerimizi daha yukarıları taşıma sonucunu da beraberinde getirmiştir" denildi. Açıklama, daha sonra şöyle devam etti:

"DİK DURUŞUMUZ FUTBOLUN SAYGINLIĞI AÇISINDAN ÖNEMLİ"

"Trabzonspor, 2010-2011 sezonunu başından sonuna kadar aynı çizgide götürmüş, ilk yarıda 42, ikinci yarıda 40 puan toplayarak istikrarlı bir grafik çizmiştir. Toplanan 82 puan seviyesi tarihin en yüksek seviyesini egale etmiştir. Bu tablo, milli takıma verilen oyuncu sayısını da arttırarak takımın marka değerini daha da yükseltmiştir. Trabzonspor markasının ve dik duruşunun Türk futbolunun saygınlığı açısından önem taşıdığını düşünüyoruz. Uzun süre sessizliğini koruyan kurumumuz, yarışın normal seyrinden sapmaya başladığı süreçte kendisine yapılan haksızlıkları, saldırıları ve ülke futbolunda gördüğü eksiklikleri dile getirmiş, hiç bir zaman polemik yaratarak, rakiplerle hakemleri etki altına almak adına söylem ve eylemde bulunmamıştır. Ülke futbolunda bu değerlere sahip çıkılması gerekmektedir. Ancak maalesef tam anlamıyla böyle yapıldığının söylenmesi mümkün değildir. İlk devreyi açık farkla önde tamamlamamızın ardından üzerimize türlü manipülasyonlarla gelinmiş, siyasilerle medyanın belli kesimlerinin dahi taraf göründüğü bir süreç yaşanmıştır. "

"TRABZON'UN HASSAS YAPISININ ÜZERİNE GİDİLMİŞ"

Ligin heyecanın kaybolmaya başladığı yönündeki yorumların ağırlık kazanmasıyla oluşturulan kamuoyunun planlı biçimde aleylerine kullanıldığının vurgulandığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Takımın yükünü çeken futbolcularla ilgili sürekli transfer dedikoduları üretilmiş, bunlar gündemi meşgul ederek oyuncuların dikkatlerinin dağılmasına yönelik kullanılmıştır. Ancak futbolcularımız her şeye rağmen işlerine konsantre olmuşlar ve sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmişlerdir. Yine ilk devrenin ardından gelen başarı, aşırı övgüyle büyütülmüş, ikinci yarı yaşanan bazı puan kayıplarında yoğun eleştiri bombardımanıyla birlikte Trabzon'un hassas yapısının üzerine gidilmeye çalışılmıştır. "

"EMENİKE OLAYI BAŞLI BAŞINA İNCELENMELİ"

Lig yarışını etkileyen en önemli unsurun, özellikle iki takımın başa baş kaldığı dönemlerde yaşanan hakem atamalarının olduğunun öne sürülen açıklama şöyle devam etti:

"Adeta bazı olayların bilerek üzerine gidiliyormuş izlenimi veren görevlendirmeler yapılmış, üstelik bu hakemlerin verdikleri kararlar, oluşturdukları etkiyle, şüpheli bakışların doğrulanması sonucunu doğurmuştur. Nedense hep bir takımın lehine sonuçlar ortaya çıkaran ve aynı hakemlerin farklı maçlardaki benzer pozisyonlara yönelik çelişkili tercihleri, olumsuz tabloyu daha da güçlendirmiştir. Yarıştığımız kulüp, yaygın medyayı kullanarak kritik maçlarda rakip oyuncular üzerinde baskı ortamı yaratılmasına yol açmıştır. Örneğin Emenike olayı başlı başına incelenmesi gereken bir olayken, yetkili merciler konunun üzerinde bile durmamışlardır. Meslek etiğini koruması gereken kurum ve kişiler ise bu gelişmelere karşı sessiz kaldıkları gibi, eleştirilerini adalet isteyen taraf üzerinde yoğunlaştırmışlardır. "

"FENERBAHÇE'NİN ŞAMPİYONLUĞUNUN ARDINDAN YAYGIN MEDYA ÖVGÜ YARIŞINA GİRDİ"

Açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi:

"Ortaya atılan ciddi iddialar ve ilişkilerle ilgili olarak ne devletin ne de futbolun yetkili organları, hiç bir hareket içerisine girmemişlerdir. Bazı medya organlarıyla mensupları, objektiflik ve tarafsızlık sınırlarını hiçe sayma uğruna yarışta adeta kendilerine görev biçerek taraf olmuş, sürece katkıda bulunmuşlardır. Bu yaklaşım, her şeyden önce bir takımın taraftarı olanlar dışındaki okuyuculara ve izleyicilere saygısızlıktır. Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun ardından yaygın medya övgü yarışına girmiş. Tepeden tırnağa tüm kulüp mensuplarına methiyeler düzmüştür. Elbette bu kurum içerisinde övgüyü hak edenler vardır. "

"FENERBAHÇE'NİN SOYUNMA ODASINI BASAN, HAKEMLERE HAKARET YAĞDIRAN, SAHAYA GİREN BİR BAŞKANI VAR"

Haklı yöndeki eleştirilerine rağmen kendilerine yönelik eleştiriler yapıldığını öne süren yönetimin açıklaması şöyle sürdü:

"Ancak yine Fenerbahçe'nin, soyunma odası basan, hakemlere hakaretler yağdıran, sahaya giren bir de Başkan'ı bulunmaktadır. Haklı söylemlerimiz nedeniyle bize yönelik eleştiriler yapılırken, nedense bu vasıfları taşıyan kişilere bir tek olumsuz cümle yazılıp, söylenememektedir. Bu korku nedendir? Elim bir kaza geçiren ve hayatı tehlike yaşayan oyuncumuz Gabriç'ten küçük puntolarla bahseden yaygın medya, Fenerbahçeli oyuncuların eşlerine dahi sayfalarında boy boy yer ayırmaktadır. Bu nefretin nedeni nedir? Yaygın medyanın, yıllardır Güneydoğu insanının köşeye sıkıştırılmasının bugün karşımıza çıkardığı sonuçların bir benzerini Trabzonsporlular'a yaşatması ihtimalinin vebalini taşıyıp taşıyamayacağını sorgulamasının zamanı gelmiştir. "

"ŞAMPİYONLAR LİGİ MAÇINI TRABZON'DA OYNAMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"

Trabzonspor'un yaklaşan seçimler öncesinde siyasiler tarafından propaganda aracı olarak kullanılmasını da doğru bulunmadığının vurgulandığı açıklama şu şekilde devam etti:

"Hiç kimse kulüp üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışmasın. Trabzonspor hiç bir siyasinin emrinde değildir, aksine siyasilerin tamamı Trabzonspor'un emrinde olmalıdır. Bugün EYOF 2011 nedeniyle otellerde yaşanan doluluk yüzünden Şampiyonlar Ligi Ön Eleme turunda çekeceğimiz kuraya göre aynı tarihlerde maçımızı Trabzon'da oynamamız mümkün görülmemektedir. Siyasiler kısır çekişmelerinde Trabzonspor'u kullanacaklarına, bu şehre yatırım getirsinler, yeni oteller açmanın yollarını arasınlar. "

"HER TÜRLÜ BOŞLUĞU DOLDURACAK ALTERNATİFLERİMİZ VAR"

Trabzonspor'u bugünlere taşıyan kadronun yaklaşık 3 yıldır birlikte oynadığının belirtildiği açıklama şöyle devam etti:

"Bu nedenle misyonunu tamamladığını düşünen ya da farklı sebepler öne sürerek ayrılmak isteyen oyuncuların olması da doğal kabul edilebilir. Önemli olan bu değişim sürecinin sağlıklı planlanarak, gelişime yönelik kurgulanabilmesidir. Bunu başarabilmek adına sezon boyunca yapılan araştırma çalışmalarının sonucunda belirlenen isimlerin kadroya katılması için süratle harekete geçilmiştir. Elimizde her türlü boşluğu doldurabilecek alternatifler mevcuttur. Bu konuda hiç bir taraftarımızın endişeye kapılmasını gerektirecek bir durum yoktur. Transferde çabuk hareket edilmeli, ancak aceleciliğin kulübümüzü yanlışa sürüklemesine de izin verilmemelidir. "

"ASIL KUTLANMAYI HAK EDEN TAKIM TRABZONSPOR'DUR"

Trabzonspor taraftarının sezon boyunca takımlarına eşi benzeri olmayan bir destek verdiği belirtilen açıklamada son olarak şöyle denildi:

"Gerek iç sahada gerekse de deplasmanda oyuncularımıza sürekli güven aşılamıştır. Bu vesileyle kendilerine teşekkürü bir kez daha borç biliyoruz. Elbette şampiyonluğun averajla gelmemesi dünyanın her köşesindeki Trabzonsporlular'ı üzmüştür. Ancak taraftarlarımız bu üzüntüyü dahi gururla içlerinde saklamış, birbirleriyle paylaşarak azaltma yolunu seçmişlerdir. Son maçın ardından sabaha karşı havaalanına gelen takım şampiyon gibi karşılanmıştır. Hiç bir oyuncumuza tek kelime olumsuz kelime sarf edilmemiştir. Yakın geçmiş hatırlandığında, aslında Trabzonspor'un son dönemde kazandığı en büyük tecrübe ve gelişim budur. İşte bu temel üzerine daha sağlıklı yarınlar inşa edilebilir. Trabzonspor bu sezon gönüllerin değil, 'Futbolun, çalışmanın, inancın, emeğin, dürüstlüğün' şampiyonudur. Bu nedenle kutlanmayı asıl hak eden 'O' dur. "

EGEMEN VE SELÇUK'UN SÖZLEŞMESİ FESHEDİLDİ

Bu arada yönetim, kulüple olan sözleşmeleri 31 Mayıs 2011 tarihinde sona erecek olan Egemen Korkmaz ve Selçuk İnan'ın sözleşmelerinin bu süre beklenmeden feshedilmeleriyle ilgili süreci başlattı. Bu amaçla hazırlanan fesih yazısı gerek oyunculara gerekse de Türkiye Futbol Federasyonu'na gönderildi. Fesih yazısında şu ifadeler şyer aldı:

"Kulübümüz ile halihazırda yürürlükte bulunan ve 31. 05. 2011 tarihine kadar da devam eden bir hizmet sözleşmesi olmasına rağmen başka bir kulüple kulübümüzün yazılı izni alınmaksızın ve bilgi verilmeksizin yapmış olduğunuz görüşmeler ve anılan kulübün de tarafınızla anlaştığını resmi kanallarla kamuoyuna duyurması neticesinde aramızdaki hizmet ilişkisini fiilen sona erdirdiğiniz ortada bulunduğundan konuya açıklık getirmek amacıyla işbu ihbarnamemizle aramızdaki ilişkinin fesihle sonuçlanmış olduğunu ihbaren bildiririz. "

"SÖZLEŞMESİ DEVAM EDEN FUTBOLCUYLA İLK OLARAK KENDİ KULÜBÜ GÖRÜŞMELİDİR^"

Sözleşmesi devam eden bir futbolcuyla görüşme önceliğinin etik olarak kendi kulübünde olduğunun da belirtildiği fesih açıklaması şöyle tamamlandı:

"Muhatap futbolcuyla kulübümüz arasında bulunan Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi 31. 05. 2011 tarihine kadar devam etmektedir. Bu süre zarfında sözleşmeli bir futbolcumuz olan muhatap, başka bir kulüple transfer görüşmesi yapmak niyetindeyse Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı'nın 19/6. Maddesi uyarınca kulübümüzden yazılı izin almak zorundadır. Sözleşmesi devam eden bir futbolcuyla görüşme önceliği de etik olarak kendi kulübündedir. Ancak muhatap futbolcu, gerek talimatın açık hükmüne gerekse de etik kurallara uymayarak fiili hizmet ilişkisinin sonlandırılması anlamına gelecek şekilde üçüncü bir kulüple bilgimiz dışında görüşerek sözleşme imzalamıştır. Bu durum resmi kanallardan ve Menkul Kıymetler Borsası'na yapılan bildirimlerden de açıkça anlaşılmaktadır. "

GABRİC'İN DURUMU İYİYE GİDİYOR

Hırvatistan'da bulunan Trabzonspor Kulüp Doktoru Hakan Ayaz, geçtiğimiz günlerde geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralanan Drago Gabric'in sağlık durumunun iyiye gittiğini açıkladı. Gabric'in sağlık durumunda yaşanan gelişmelerin sevindirici olduğunu belirten Ayaz, "Hırvatistan'a ilk gittiğimde komada ve yüksek derecede hayati tehlikesi olan, bu nedenle de uyutulan Gabric dünden bu yana uyandırılmaya çalışıldı ve ona göre tedavi yapıldı. Uyutma ilaçlarının etkisi azaldıkça muayenesi saat başı gerçekleştirildi" dedi.

Gabriç'in gece 00. 00'dan itibaren muayenelere cevap vermeye başladığını da müjdeleyen Ayaz, şöyle konuştu:

"Bugün 11. 00 itibariyle burada bulunan doktorlarla yaptığımız tespitler sonucu futbolcumuzun hayati tehlike riskinin azaldığını gördük. Gabriç'in yapılan muayenesinde 5-6 olan koma seviyesinin 9-10'lara çıktığını ve ağrılı uyarılara tepki verdiğini gördük. Kendisi henüz konuşamıyor ama suni solunum cihazından çıkartılarak kendi solunumunu yapabilmeye başladı. Bizim için önem taşıyan hayati tehlikesinin ortadan kalkması olduğundan gelişmeler şimdilik sevindirici. Oyuncumuzun bir an önce iyileşmesini bekliyoruz. Dualarımız kendisiyle birlikte. "

- Trabzon

Kaynak: DHA

Son Dakika Spor Trabzonspor Yönetim Kurulu: Taraftarlarımız Takımlarıyla Ne Kadar Övünse Azdır - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement