Türkiye'ye Futbol Geldi - Son Dakika
Spor

Türkiye'ye Futbol Geldi

Türkiye\'ye Futbol Geldi

Diğer Takımların Ezilmesine Göz Yumar, Birbirleriyle Ağız Dalaşına Girerken, Yıllarca Yok Sayılan Bütün Takımlar Bu Sene Şaha Kalktı.

14.02.2011 02:00

Süper Lig'in marka değerini koruması gereken; TFF, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe etkinliklerini sürdürmek için diğer takımların ezilmesine göz yumar, birbirleriyle ağız dalaşına girerken, yıllarca yok sayılan bütün takımlar bu sene şaha kalktı.

Hepsini tebrik ediyorum.

Onların sayesinde Türkiye'ye futbol geldi.

Başta Gaziantepspor, Bursaspor, Kayserispor, Eskişehirspor, Ankaragücü ve diğerleri sahalarda futbol resitali verirken ne yazık ki medya hala büyükleri pompalıyor.

Maçları anlatan ve yorumlayanlar hala maçın son dakikalarına kadar yenik durumda oynayan büyükleri destekliyor.

Örnek; Ankaragücü-Beşiktaş maçı.

Ayıp ama…

Ankaragücü 1-0 galip, maçı anlatanlar hala Beşiktaş'ın gol bulabilmesi için dil döküyor.

Ankaragücü ise total futboldan örnekler veriyor.

Anlaşılır gibi değil.

Maç sonrası konuşulan taraf hala Beşiktaş.

Almeida, Guti, Simao, Quaresma…

Sestak'tan, Sapara'dan, Adem'den, saha kenarında yok ama Ümit Özat'tan bahseden yok!

Bu Ankaragücü'nü yaratan onlar.

Ankaragücü camia içinde çekişmeler yaşamasa, kim bilir daha kaç puanı olur ve ligin tepesine otururdu.

Bunları söyleyen yok!

Varsa yoksa Schuster ve şürekası…

Maraton'da gaf!

Şansal Büyüka da, son günlerdeki yöneticilerin feryatlarına atfen şöyle diyor;

‘-Yabancı hakem istiyorlar… Olur mu?... O zaman yabancı yönetici de yabancı yorumcu da getirelim…'

Hay Allah lafa bakın;

Erman Toroğlu'nu yolladınız yabancı hakemi siz getirdiniz be Şansal.

Senin yanında oturan kişi; Fatih Terim'in bir zamanlar yüzüne tükürdüğü saygın hakem Hamza Ayan değil ki.. Basbayağı Markus Merk be kardeşim.

Gaflet işte!

Şu paralelliği de gözden kaçırmamak gerek;

TFF ile yayıncı kuruluş kol kola girmiş gidiyor.

Bozacının şahidi şıracı!

Topluma doğrular yansıtılmıyor.

Bunlar acı gerçekler.

Türk futbolu bu yandaş tavırlarla tepetaklak oldu.

Doğru söyleyenler dokuz köyden kovuldu.

Çok meslektaşınızı harcadınız.

Başkalarına yaranmak için cebinizde kara liste taşıdınız.

Bütün bu uygunsuzluklara şimdi Anadolu futbolu kafa kaldırıyor.

‘Medya görevini yapamadı. Şimdi biz de varız. Bizi de konuşun' diyor.

Helal olsun hepsine…

Bir de Galatasaray var yerden yere vurulan

Bütün takımlar tökezlerken medyanın hedef aldığı bir başka takım daha var; Galatasaray.

Neymiş Gaziantepspor'a yenilmiş?

Yenilmeyen takım mı var?

Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın yenilgileri yok mu?

Yenilmek ayıp mı?

Gaziantepspor taş gibi takım.

Ankaragücü ve Gaziantepspor'un transferleri demek ki diğerlerinden iyi.

Hocaları da öyle…

Bu kadar yok sayılmaya hakemler tarafından ezilmeye rağmen büyükleri dize getirebiliyorlarsa;

Bükemediğin eli öpeceksin.

Benden tavsiye;

Etrafı kasıp kavuranların, hakem soyunma odası basanların elini öpülmeğe devam edileceğinize Sezar'ın hakkını Sezar'a verip alkışı hak eden Anadolu takımlarını övün.

TFF, icraat yeridir konuşma değil

Futbol sahnesinde oyunlar o kadar çirkinleşti ki seyretmek artık keyif vermiyor.

Ne asalet kaldı, ne sadakat, ne de üslup!

Yerle bir olduk.

TFF ve büyük kulüp yöneticileri kurumlarını iyi temsil etmiyor.

Kimliğini kaybetmiş yandaş medya olayları istediği gibi yorumluyor.

Habercilik rafa kalkmış, reyting uğruna okuyucuyu kandırmak amaç olmuş.

Doğruları öğrenmek mümkün eğil.

Baksanıza TFF Başkanı Mahmut Özgener ne diyor;

Futbolda demokrasi yoktur. Kurallar vardır.

Yapma Başkan!

Sen Türk futbolunun başına demokratik yollardan gelerek seçilmedin mi?

Yoksa seni tayin mi ettiler?

Unutmayın ki TFF konuşma yeri değil, icraat yeridir.

İcraat da; Sözle değil eylemle hakemleri sindiren Fenerbahçe Başkanı'na karşı susup, söylemle haklarını arayan Galatasaray ve Beşiktaş Başkanına laf yetiştirmek değildir.

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören size sunturlu bir cevap verdi. Kutlarım kendisini.

Galatasaray'da iki yenden biri yırtıldı!

Doğrunun yanında olmak özellik değil, herkeste olması gereken bir akıldır.

Ne yazık ki bu ülkede ihtiraslar daima aklın önünde gidiyor.

Galatasaray'ın bu sene yaşadığı futbol erozyonu da ne yazık ki bacağına kurşun sıkan camianın gafletinden kaynaklanıyor.

İhtiraslar bu saygın camiaya kan kaybettiriyor.

Kimse de çıkıp ‘durun yapmayın" demiyor.

Hayret!

İkinci Başkan yönetimin içindeyken kalkıp başkanı aleyhine imza kampanyası açıyor.

Böyle bir durum Galatasaray'da yaşanıyorsa yaşamayanların kemikleri sızlıyordur sanırım.

Sen başkanını bu kadar yıpratırsan eller ne yapmaz!...

Medyaya bile yönetimi rahatsız edecek aleyhte haberler sızdırılıyor ki Polat Yönetimi yıpransın.

Bilmiyorlar mı ki; bu gidişin kimseye faydası olmaz!

Galatasaray'da isimler kimsenin babasının oğlu değil ama Galatasaray'a hizmet edenlere saygı her Galatasaraylının görevi. Başkan değiştirmenin de bir zamanı ve yolu var.

Divan'da imza kampanyası anonsu yakışıksız!

Galatasaray bu değil.

Ne yazık ki;

Galatasaray'da iki yenden biri yırtıldı!

Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu son toplantısında yaşananlar artık Galatasaray'ın ilke edindiği ‘kol kırılır yen içinde kalır' sözünü de hükümsüz kıldı. Ne yazık ki yen yırtıldı!

Geriye bir ‘Yen' kaldı.

Ali Sami Yen.

Umarım o da bu erozyona kurban gitmez.

Baksanıza yeni stadın adı üzerinden bile muhalefet yapılıyor.

O isim; Ali Sami Yen.

Hüzünleniyorum.

Bu şartlarda Galatasaray zor maç kazanır

Herkes pusuya yatmış Galatasaray'ın kaybetmesini bekler halde.

Camiada birlik beraberlik kalmamış.

Ne yapsın Hagi?

Ne yapsın futbolcular?

Bunlara topyekun psikoterapi lazım ki kendilerine güven gelsin.

Galatasaray'ın özgüvene ihtiyacı var.

Gaziantepspor maçında mücadele iyiydi. Takım da sahaya iyi yayıldı. Sonuç 1-0 bittiyse gol de maçın başında bir kontra yumruktan geldiyse…

Neden kötü olsun Galatasaray?

Bir hafta önceki Eskişehirspor maçında umut veren takım, Gaziantepspor maçında neden beğenilmiyor ki?

Golsüzlük evet.

Hagi'nin takım tertibi de tartışılabilir.

Ama ne bekleniyordu ki Galatasaray'dan?

Haksızlık etmeyin.

Hagi, Baroş'u kafadan oynatmalıydı denebilir

Bir görüş;

Savunma; Serkan, Neill, Servet, Balta ( İnsua) olabilirdi.

Forvet de;

Sabri, Yekta Culio, Kazım, Stancu, Baroş olarak yapılabilirdi.

Kazım-Sabri sağda, Culio,Yekta solda,

Onların önünde Stancu-Baroş olabilirdi.

Kazım-Sabri, Culio,Yekta savunmadan başlayan atak zenginliği yaşatabilir, ofans-defans ilişkisini kalabalık olarak yapabilirdi.

Baroş da idman eksiği varsa ikinci yarı oyundan alınabilirdi.

Bunlar görüşler…

Hagi başka bir yayılışla sahaya çıktı. 1-0 kaybetti.

Ne yapacağız. Asacak mıyız adamı?

17'de 17 yapacak denen Beşiktaş'ın Ankaragücü'ne yenilgisi Galatasaray'ın bu durumundan daha ağır değil mi?

Galatasaray'ın geçen hafta 4 golle yendiği Eskişehirspor bugün ligin flaş takımı, geçen senenin şampiyonu Bursaspor'la berabere kalmadı mı?

Gördünüz bugün Eskişehirspor'u. Fırtına gibi oynadı.

Geçen hafta Galatasaray karşısındaki Eskişehirspor gibi miydi?

Neden?

Galatasaray onu oynatmadı da ondan.

Yoksa güç; bir hafta olur bir hafta olmaz, olmaz!

Galatasaray da Gaziantepspor karşısında sahadan yenik ayrıldı.

Daha iyi olan taraf Gaziantepspor'du da ondan…

Bunlara alışacağız.

Her haftanın ayrı bir raporu var.

Gaziantepspor'u kutluyorum. Tolunay Kafkas taş gibi bir takım yaratmış. Ama onun da bir korneri bile yok! Pozisyonu da çok yok. Ama galip geldi.

Wagner, Murat Ceylan, Dany, Sosa, Popov, kalede Karcemarskas az futbolcular mı?

Buna rağmen gol sayısını artıramadılar.

Futbolda kriter puan ama doğruları da görmek gerek.

Galatasaray bu sene toparlanmaya çalışıyor.

Mehmet Topal'ı ve Mehmet Güven'i gittikleri takımlarda görüyorsunuz. Transferde yapılan hatalar da var. Galatasaray için dört dörtlük takım denmiyor ki. Eksikleri hala var.

Ribery de gitmişti bu takımdan bu kadar vaveyla çıkmamıştı!

Galatasaray'ı her seferinde yermek niye?

Bu tavır, galip taraf Gaziantepspor'un da hakkını yemek olur.

Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Spor Türkiye'ye Futbol Geldi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement