Birçok kadının korkulu rüyası olan myomların karın içinde rastlanan en sık hastalıklarından biri olduğunu ifade eden Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç, konforlu bir tedavi olan laparoskopik myom ameliyatlarının açık yapılan ameliyatlardan daha sağlıklı olduğunu belirtti. Op. Dr. Serdar Koç, açık myom ameliyatının kısırlığa neden olabileceğini açıkladı.
Op. Dr. Serdar Koç, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Rahim kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörlere myom denir. Kadın hastalıklarının en yaygın olanı denilebilir. 35 yaşını aşmış her 100 kadından 40'ında myom saptanabilir. Siyah ırkta beyaz ırka göre 9 kat fazla görülürken, ailevi geçiş özelliği bulunmaktadır. Myomların oluşmasına neyin sebep olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak östrojen hormonu myomların büyümesinde önemli rol oynar; bu sebepten dolayı gebeliklerde myomlar hızlı büyüme gösterirken menopoz ile beraber, östrojen hormonunun azalması nedeniyle myomlarda küçülme başlar. Myomlar genellikle fazla belirti vermediklerinden genellikle genel jinekolojik muayenede ya da ultrason muayenesi sırasında ortaya çıkartılır. Sanılanın aksine kanserleşme oranları son derece düşüktür."
MYOMLAR HANGİ ŞİKAYETLERLE ORTAYA ÇIKAR?
"Myomlar karşımıza en sık vajinal kanama şikayeti ile çıkar" diyen Dr. Koç, şöyle devam etti:
"Myomlar büyüdükçe adet ile dökülen alanın artmasına sebep olurlar, ayrıca büyüyen myom rahim kasılmasını engelleyerek de kanama miktarının artmasına sebep olur. Submuköz myom olarak adlandırdığımız myomlar da myom rahim zarının hemen altından kaynaklanır ve ara ara devam eden kanamalara sebep olur. Bütün bu kanama düzensizliklerinin en önemli yan etkisi anemi-kansızlık oluşmasıdır. Kadınlarda anemi hastalığının en sık sebeplerinden biri, bu uzamış adet kanamalarıdır. Diğer bir belirti ise ağrıdır. Bu ağrı genellikle adet sancısının şiddetlenmesi şeklinde ortaya çıkar. Bunun haricinde büyüyen myom çevre organlara ya da duyu sinirlerine baskı yapmaya başladığında, bel, kasık, bacağa vuran ağrı şeklinde kendini gösterebilir. Üçüncü sık görülen belirti sık idrara çıkma isteğidir. Büyüyen myom mesaneye bası yapıp mesane kapasitesinin azalmasına sebep olmakta ve sık idrara çıkılmasına sebep olmaktadır. Karın şişkinliği diğer sık görülen bir belirti olup iç organların baskısı sonucu ortaya çıkar. Kısırlık myomların oluşturduğu diğer bir yan etkidir. Kısırlıktan rahim duvarının içinde ya da duvardan dışarı büyüyen myomlar değilde genellikle rahim zarına doğru büyüyüp, rahim zarına bası yapan myomlar sorumludur. Kısırlık araştırmaları sırasında saptanan bir myom asla kısırlığın tek açıklayıcı sebebi olamaz. Tanıda basit bir jinekolojik muayenede ele gelebileceği gibi genellikle iyi bir ultrasonografi cihazıyla yüzde 100 doğruluk oranıyla saptanır. Çok büyük myomların ayırıcı tanısında nadiren M.R. ya da tomografiye gerek duyulabilir. Myomların ilaçla yani medikal tedavisi yoktur. Tedavi cerrahidir. Myomların oluşturduğu etkileri geçici bir dönem için azaltmak ya da durdurmak amacıyla yalancı menopoz durumu yaratan tedavi yöntemi uygulanabilir ancak bu kazanç geçicidir. Cerrahi yöntemi uygulama gerekliliğini doğuran sebepler, yukarıda belirtilen şikayetlerin hastanın sosyal düzenini bozmaya başladığı andır."
AÇIK VE KAPALI AMELİYATLAR
Myomların tedavisinde kullanılan açık cerrahi, artık çağ dışı bir yaklaşımdır. Bugün, hemen her boyut ve yerleşimdeki myom kapalı yöntem olarak adlandırdığımız laparoskopi yöntemi ile çıkartılabilmektedir" ifadelerini kullanan Dr. Koç, şunları kaydetti:
"Laparoskopik yöntemin açık cerrahiye oranla bir çok üstünlükleri bulunmaktadır. Klasik açık cerrahide karın duvarına uygulanan kesinin boyutu 7-8 santimi bulmaktadır. Böylesine bir kesinin oluşturacağı ağrının haricinde kozmotik sorunlar da akıldan çıkarılmamalıdır. Oysaki laparoskopik cerrahide 0.5 santimlik iki, 1 santimlik bir delik ile tüm işlem gerçekleştirilebilir. Açık cerrahi sırasında iç organlar, dış ortama maruz kaldıkları için ve hedef organa ulaşmak amacıyla birçok organa dokunmak zorunda kalınıldığı için operasyon sonrası karın içi yapışıklıklar daha sık görülür. Laparoskopik cerrahide ise mikro cerrahinin teknikleri kullanıldığı için ve dokulara dokunma söz konusu olmadığı için bu oran son derece düşüktür. Karın içerisinde oluşacak yapışıklar başta kısırlık olmak üzere ağrı, sindirim sitemi bozuklukları gibi birçok sorunun sebebi olabilir. Operasyon sonrası iyileşme kapalı cerrahide saatler içindeyken, açık cerrahide haftaları bulabilir. Bütün bu bulguların ışığında myom cerrahisinde yaklaşım, konusunda tecrübeli bir jinekolog tarafından uygulanacak laparoskopik cerrahidir." - ERZURUM
Son Dakika › Yaşam › 'Laparoskopik Myom Ameliyatları Açık Yapılan Ameliyatlardan Daha Sağlıklı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?