Aydın Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şube Müdürü Uz. Dr. Şeniz Karademir, 3 beyaz düşmandan birisi olan tuzun kronik hastalıkların oluşmasında önemli rol oynadığını dikkat çekti.
10-16 Mart tarihleri arasında kutlanan Dünya Tuza Dikkat haftası nedeniyle uyarılarda bulunan Uz. Dr. Şeniz Karademir, tuzun fazla tüketilmesi durumunda birtakım hastalıklara neden olabileceğini vurguladı.
Tuzun, ülkemizde kronik hastalıkların oluşumunda önemli rol oynayan bir beslenme etmeni olduğunu dile getiren Karademir, "Yetişkin bir insan vücudunda 90-140 gram sodyum bulunur. İnsan vücudunun bazı fonksiyonları için sodyuma ihtiyacı vardır. Ancak fazla alınması ise yüksek kan basıncı başta olmak üzere felç, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, kemik erimesi, mide kanseri gibi kronik birçok hastalığa neden olabilmektedir. Sağlıklı bir bireyin günlük 5 gram tuz ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç, yeterli ve dengeli beslenme ile sağlanabilmektedir. Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği rakama karşılık günde 18 gram tuz tüketilmektedir. Beslenmede tuzun fazla kullanımı başta yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalığına, neden olmaktadır. Oysa diyette tuz alımının günde 1 gram azaltılmasıyla; felçlerde yüzde 5'lik, kalp krizlerinde yüzde 3'lük azalma sağlanabilir. Günde 9 gram azaltılmasıyla felçlerde yüzde 34'lük, kalp krizlerinde yüzde 24'lük azalma görülebilir" ifadelerini kullandı.
"EKMEĞİN TUZ TÜKETİMİMİZDEKİ ROLÜ BÜYÜK"
Tüm dünya genelinde bir milyon hipertansiyon hastası bulunduğunu ve bu hastaların yüzde 17 ila 30'unun aşırı sodyum tükettiğini belirten Karademir, "Son yıllarda yapılan analizler dünya genelinde 2006'dan 2015'e kadar 8.5 milyon ölümün sadece diyetteki sodyumun azaltılması ile önlenebileceğini göstermiştir. Tuz tüketiminin günde 6 grama düşürülmesi her yıl yaklaşık 2.5 milyon önlenebilir ölüm anlamına gelmektedir. Ülkemizde başlıca tuz alım kaynakları beyaz peynir, turşu, zeytin, erişte, ayçiçeği çekirdeği, salça, tuzlu kuruyemişler, aşırı maden suyu tüketimi ve yemeğin tadına bakmadan tuz atmaktır. Ancak ekmeğin de tuz tüketimimizdeki rolü büyüktür ve sadece ekmekle günlük aldığımız tuz miktarı ihtiyaçtan fazladır. İşlenmiş besinler genelde günlük sodyum alımının yüzde 75'ini oluşturur" şeklinde konuştu.
"TUZSUZ YA DA TUZU AZALTILMIŞ BESİNLERİ TERCİH EDİN"
Daima taze ve tuz eklenmemiş besinlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Karademir, "Eğer hipertansiyon gibi sağlık probleminiz varsa, mutlaka satın aldığınız hazır ürünlerin etiketlerini okuyunuz. "Tuzsuz" ya da "tuzu azaltılmış" besinleri tercih ediniz. Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı yüzde 15 azaltılabilir. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçiniz. Baharat ve maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi aroma sağlayıcıları tuz yerine tercih ediniz. Turşu, ketçap, hardal, zeytin, soya sosu, salata sosları vb. yiyeceklerin tuz içeriği yüksektir. Bu besinlerden uzak durunuz ya da çok nadir tüketiniz. Taze sebze ve meyve tüketimini arttırınız. Maden suları kaynağına göre farklı miktarlarda çözünmüş halde yapısında; sodyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyum olmak üzere çok sayıda mineral ve doğal gaz içermektedir. Bu nedenle satın aldığınız maden sularının sodyum içeriğini etiketinden kontrol ediniz. Tuz yerine göre zehir, yerine göre panzehirdir. Bu nedenle yerinde kullanmasını bilmek gerekir" dedi.
"TÜRKİYE'DE 7.5 MİLYON İNSAN BÖBREK HASTASI"
Ayrıca Mart ayının ilk Perşembe günü Dünya Böbrek Günü olarak da kutlandığını hatırlatan Karademir, " Türkiye'de 6 erişkinden birinde görülen kronik böbrek hastalığı sağlığı tehdit etmektedir. Türkiye'de 7.5 milyon insanda kronik böbrek hastalığı olduğu sanılmaktadır. Türk Nefroloji Derneği verilerine göre ülkemizde diyaliz uygulanan hasta sayısının gelişmiş birçok ülkenin neredeyse 2 katı olan yıllık en az yüzde 10 artış oranı ile 2015 yılında 100 bini aşacağı tahmin edilmektedir. Böbrek sağlığını korumak için; sigaradan kaçınmalı, tuz tüketimini azaltmalı, düzenli egzersiz yapmalı, yeterli sıvı almalı ve ideal vücut ağırlığı korunmalıdır. Ağrı kesiciler gibi bazı ilaçların ve yararı bilimsel çalışmalarda kanıtlanmamış olan bazı bitkisel ürünlerin böbreklerimiz üzerinde zararlı etkileri olabileceğinden, hekim önerisi dışında kullanılmamalıdır. Düzenli olarak idrar tahlili yaptırmalı, kan basıncı ölçtürmeli ve kan şekeri tayini yaptırılmalıdır" diye konuştu. - AYDIN
Son Dakika › Yerel › 3 Beyaz Düşmandan Birisi Olan Tuza Dikkat - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?