İzmir'de, "gerçeğe aykırı belgeler düzenleyerek başka isim ve IMEI numaraları üzerinden alınan mahkeme kararlarıyla usulsüz dinleme yaptıkları" iddia edilen 26 emniyet personeli hakkında açılan davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında 10 ila 961 yıl arasında hapis cezası istenen tutuksuz sanıkların 11'i ve avukatları katıldı.
Sanık emniyet amiri Tarkan Kolik, suçsuz olduğunu, iddianamedeki "fotokopinin fotokopisi" belgelerle yargılandıklarını savunarak, bu evrakların aslının gelmesi gerektiğini, suçsuz yere yargılanmalarının bir "cezalandırma" olduğunu ileri sürdü. Adli ve önleme dinlemelerinin karıştırıldığını iddia eden Kolik, "IMEI üzerinden telefon dinlemek suç değildir. Ses kayıtları ve log kayıtlarının mahkemeye getirilmesi gerekiyor" dedi.
Sanık avukatlarından Ali Aksoy ise, fotokopilerle mahkemenin yanılttığını öne sürerek "Hadi diyeyim, İzmir, İstanbul usulsüz dinleme yaptı. Tüm Türkiye mi usulsüz dinleme yaptı? Kim yutar bunu?" dedi.
Sanık İsmail Şahin, yasa dışı hiçbir dinleme yapmadıklarını, her işlemi kanunlar çerçevesinde yaptıklarını belirterek hakkındaki suçlamaları reddederken, avukatı Mehmet Şener Özterzi, "HSYK Başmüfettişleri, Türkiye'de sanki bütün suçlar bitmiş gibi, hakim ve savcıların sorunları bitmiş gibi bu işe yönelmiştir" dedi.
Sanık Kürşat Şenol Yılmaz da suç olduğu iddia edilen çalışmaların hiçbirinin kendisine ait olmadığını, kendisinin üstlerinin yaptığı çalışmaları paraflamakla suçlandığını anlattı. Yılmaz, "Ben üstüm olan kişilerin çalışmalarını nasıl paraflayabilirim, böyle mantık olur mu? Çocuk olsa buna güler. Ben memurlarımın yaptığı çalışmaların altına paraf attım. Ayrıca ben 2010'da organize bürosunda göreve başladım. Ama görev yapmadığım 2009 yılından suçlanıyorum. Bu mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, savunmalara devam edilmek üzere duruşmayı erteledi.
Olay
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca "yasa dışı dinleme" iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 26 emniyet personeli hakkında gözaltı talimatı verilmiş, 27 Ocak'ta İzmir merkezli 13 ilde eş zamanlı operasyon düzenlenmişti. Operasyonda 24 kişi gözaltına alınmış, eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ile eski Elazığ Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı hakkında da yakalama kararı çıkartılmıştı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 24 kişiden 10'u savcılıkta, 12'si mahkeme tarafından serbest bırakılırken, Emniyet Müdürü Memduh Tosun ile eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın tutuklanmıştı.
Tosun ile Aydın, avukatların üst mahkemeye yaptıkları itiraz sonrası serbest bırakılmış, Okan ile Karakayalı hakkındaki yakalama kararı da kaldırılmıştı.
Cumhuriyet Savcısı Okan Bato'nun hazırladığı iddianamede, müfettişlerce İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde yapılan denetimlerde, 2009 ile 2013 yıllarında gerçeğe aykırı belgeler düzenlenerek başka isim ve IMEI numaraları üzerinden alınan mahkeme kararları ile çoğunluğu Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, üniversite rektörleri, akademisyen, eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, üst düzey emniyet mensupları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 92 kişinin dinlendiği yer almıştı.
İddianamede sanıkların, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak", "suç örgütü faaliyetleri kapsamında kamu görevlilerinin resmi belgede sahteciliği", "iftira", "suç uydurmak", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" suçlarını işledikleri belirtildi.
Son Dakika › Yerel › İzmir'deki 'Usülsüz Dinleme' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?