Kobani'den Acil Yardım Çağrısı

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) saldırısına uğrayan Rojava'nın Kobani kentinde gıda sıkıntısı yaşanmaya başlandı. Kobani Kantonu İnsani Yardım Sorumlusu Süleyman Xelil, Yekîneyên Parastina Gel'in (YPG) seferberlik ilanından sonra Kuzeydeki Kürtler başta olmak üzere, Uluslararası ve Türk Kızılay'ı dahil tüm insani yardım kuruluşlarına acil insani yardım çağrısında bulundu. Kobani Kantonu'nda yaşayan tüm halkların IŞİD tarafından "Kafir" olarak tanımlandığını ve Deyrel Zor, Halep, Rakka, Lazkiye ve diğer bölgelerdeki tüm güçlerini Kobani'nin üç tarafına konumlandırdığını kaydeden Xelil, Kobani Kantonu'nun kuşatma altında kaldığını söyledi. Kantonun güneyinde kalan ve buğday depolarının bulunduğu Arap muhaliflerin elindeki Sirrin, Qubê ve Cehdê köylerinde çatışmaların devam ettiğini ifade eden Xelil, IŞİD'in Cerablus ve Sirrin tarafına tank yığdığını, kantonun doğusunda bulunan Kendal köyüne tanklarla saldırı düzenlediklerini, YPG savaşçısı olan dokuz kişinin yaşamını yitirdiğini, buna karşılık karşı taraftan da onlarca kayıp yaşandığını anlattı.

HER ÜLKEDEN SAVAŞMAYA GELİYORLAR
Xelil, ölen veya teslim olan IŞİD üyelerinin üzerinden çıkan pasaportlardan Suudi Arabistan, Yemen, Irak, Cezayir, Tunus, Libya, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Türkiye, Federal Kürdistan ve Çeçenistan gibi birçok ülkeden gelerek burada savaştıklarının anlaşıldığını belirtti. Xelil, "Bu doğrultuda YPG'nin seferberlik ilanını iyi anlamak gerekiyor. Çünkü dünyanın her tarafından islam adı altında, ancak islam ile alakası olmayan insanla getirtilip bize karşı savaştırılıyor. Bunların ahlakı islam dışıdır. Çünü islam çocukların kafasının kesilmesini onaylamaz. Kobani Kantonu'na Baas rejimi 'Kaniya Ereba' ismini koymuştu. Çeteciler şimdi o adı 'Kaniya İslamê' diye değiştirmişler. Kobani Halkı'da buna karşılık Kobani'ye 'Kaniya Kürdistanê' ismini verdi. Kobani Kürdistan'ın kalbidir" diye konuştu.

KIZILAY'A YARDIM ÇAĞRISI
Cehdê ile ilgili örnek veren Xelil, Kantonda yaşayan tüm halkların IŞİD'in hedefi haline geldiğini belirterek, şöyle devam etti: "Eğer bunlar kantondaki tüm halkları hedef alıyor ve kantonda yaşayanlar da 'Kürdistan'ın kalbi' ismini veriyorsa, Kürdistan'ın tüm parçaları acil destek sunmalıdır. Dört parça bir olabilirsek bize yönelik saldırıyı alt edebiliriz. Bu bağlamda başta Kürtler olmak üzere, tüm dünya ve Türkiye'deki insan hak kuruluşlarına, Türk Kızılay'ına, acil insani yardım çağrısı yapıyoruz. Özelikle Türkiye'de ki herkesle komşu ve kardeşiz. Her tarafımız kuşatılmış, sadece Suruç'a açılan Mürşitpınar (Kobani) Sınır Kapısı var. Yardımlar mutlaka bu kapıdan bize ulaştırılmalıdır. Sınırlar İnsan hak kuruluşlarına ve yardımlarına kapatılamaz. Biz bu kapıdan gelecek her tür yardımın yanında para karşılığında da olsa gelecek her şeye insani yardım gözüyle bakıyoruz. Kapının bu geçişlere kapalı olması kantonda yaşayan tüm yurttaşlara yapılacak insan hak ihlalidir."

'AÇLIK BAŞLAYACAK'
Kobani'nin nüfusunun üç katına çıktığını ve yaklaşık 700 bin civarında olduğunu ifade eden Xelil, "YPG'nin seferberlik ilanının yanında bizde acil insani yardım çağrısı yapıyoruz. Çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Bir aylık unumuz kaldı. Bir aydan sonra un kalmayacak. Kantonun içinde buğday ekimi yok. Çevrede kuşatıldığı için diğer kantonlardan buğday alma durumumuz yok. Yardım ulaşmaz ise bir ay sonra açlık başlar. İnsan hak savunucuları bu sesimiz duymalıdır. Kantonun her şeye ihtiyacı var. Un, çadır, battaniye, yatak, tıbbi malzeme ve akla gelebilecek günlük kullanılan her şeye ihtiyacımız var" diyerek acil yardım çağrısında bulundu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)