ZEHRA AYDIN - Eskişehir'de, Abhaz Kültür Derneği üyeleri, kaybettikleri kültürlerini geri kazandırmak için köy köy gezerek, aynı kökenli kişileri dernek çatısı altında birleştirmeye çalışıyor.
Eskişehir Abhaz Kültür Derneği Başkanı Turgay Tekin, dernek binasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesinin 1864 yılında zorunlu olarak Anadolu'ya göç ettiğini söyledi.
Abhazya'nın Rusya tarafından tanınmasının ardından Türkiye'de Abhaz derneklerinin kurulmaya başladığını belirten Tekin, Eskişehir'de ise derneğin 2010 yılında kurulduğunu bildirdi.
Eskişehir Abhaz Kültür Derneği'nin 450'ye yakın üyesi olduğunu aktaran Tekin, "Eskişehir'de 50 bine yakın Kafkas göçmeni var, bununda 20 bini Abhaz kökenli. 20 bin Abhazın tamamına ulaşamayacağımız için tüzüğümüze 'Abhaz kökenli olan herkes doğal olarak üyemizdir' maddesi koyduk" dedi.
Derneğe katılım arttığı için daha büyük bir mekana taşınmak istediklerini anlatan Tekin, şöyle konuştu:
"Kültürümüzü kaybetmemek için öncelikle bir arada olmaya çalışıyoruz. Derneği de onun için kurduk, resmiyet kazandırdık. Köylerimize geziler düzenliyoruz, Abhazlara ulaşmaya çalışıyoruz. Onları, çocuklarını, akrabalarını buraya gelmeye ve birlik olmaya teşvik etmeye çalışıyoruz. Çünkü bir arada olduğumuz zaman kültürümüz daha köklü hale geliyor. Irkçılık yapma çabamız yok. Biz sadece kaybettiğimiz kültürümüzü geri kazanmanın derdindeyiz."
Dernekte şu anda mızıka ve dil kursu verildiğini dile getiren Tekin, geleneksel çalgılarının bir kısmını da Abhazya'dan sipariş ettiklerini ve ilerleyen zamanlarda başka kurslarında açılacağını vurguladı.
"Hem alfabeyi öğrenip hem de dillerini geliştirmek için geliyorlar"
Dernekte Abhazca kurs öğretmenliği yapan Gürkan Tekin ise 1864 yılında Kafkasya'dan Anadolu'ya gerçekleştirilen göç sonrası kurdukları köylerde kapalı bir yapıya sahip olarak yaşadıklarını aktardı.
Türkiye'de şehirleşmenin başlamasının ardından köylerdeki kapalı yapının bozulduğunu ve Abhazca bilen sayısında azalma olduğunu kaydeden Tekin, "Benim jenerasyonumda Abhazcayı bilen sayısı çok az. Annem ve babamın yaşında olanlar ise Abhazcayı konuşabiliyor ama yazıp, okuyamıyor. Her yerde kullandığımız dil Türkçe olunca Abhazca ikinci planda hatta daha gerilerde kalıyordu. Biz bugün bunu aşmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
İlk önce ailesinden kendi dilini daha sonra Türkçe'yi öğrendiğini dile getiren Tekin, şu ifadeleri kullandı:
"Abhazca fonetik bir dil. Bundan bin yıl önce nasıl konuşuluyorsa şu anda aynı şekilde konuşuluyor. Zor bir dil ve 64 harften oluşuyor. 25-30 öğrencimiz var. Günlük 3 harf öğretiyoruz. Dil zor olduğu için bir ders kaçırdıklarında birçok şeyi öğrenmemiş oluyorlar. Üyelerimiz, ana dillerini bir şekilde öğrenememişler, çoğu kulak dolgunluğuna sahip. Buraya hem alfabeyi öğrenip hem de dillerini geliştirmek için geliyorlar." - Eskişehir
Son Dakika › Yerel › Kültürlerini Devam Ettirmek İçin Köy Köy Geziyorlar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?