Hükümetin yeni eğitim sisteminde Kürtçe'nin seçmeli ders olarak verileceğini belirtmesinin ardından, Milli Eğitim Bakanlığı'nın aday öğretmenler yetiştirmesi için görevlendirdiği Mardin Artuklu Üniversitesi'nde hummalı bir çalışma yapılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 5. sınıftan itibaren verilecek Kürtçe seçmeli eğitim dersi için Mardin Artuklu Üniversitesi ilk defa geniş kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda bir konuşma yapan Rektör Vekili Milli Eğitim Bakanlığı'nın yasaklı harflerle ilgili olarak bilinen q, x, w, gibi harflerin önüne engel konulması halinde bu çalışmalardan çekileceklerini söyledi. Toplantıya bölgedeki Kürt yazarların yanında üniversitede eğitim veren Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü akademisyenleri ile bu alanda yüksek lisans eğitimi alan öğrenciler katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Vekili Kadir Yıldırım, Kürtçe seçmeli dersle ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendilerine ders kitaplarının hazırlanması konusunda kendilerine görev verildiğini açıkladı. Üniversite olarak Kürtçe'nin ortaöğretim kurumlarında ders olarak okutulması yönünde daha önce bakanlık yetkilileri ile bilgili alışverişinde bulunduklarını anlatan Yıldırım, Türkiye'de Kürtçe'nin akademik alanındaki bütün gelişmelerin ilk defa kendi üniversitelerinde gerçekleştiğini söyledi. Kürtçe'nin önündeki bütün engellerin kaldırılması adına attıkları bütün adımlarda kendilerine desteklerini esirgemeyen ve ön ayak olan rektör Serdar Bedii Omay'a da teşekkür eden Yıldırım, "Fırsat eşitliği tanındığı takdirde hiçbir dil doğuştan sahip olduğu medenileşme kabiliyetini yitirmez. Bu medenileşme yarışında şartlar aynı olmadığında hangi dil olursa olsun bu yarışta geride kalır. O dili konuşan toplumlar bireyler öyle bir gün gelir ki psikolojik bir travma yaşarlar. O dili kullanmaktan ve konuşmaktan utanç duyarlar. Bu da yavaş yavaş o dilin kaybolmasına ve peyder pey hakim sınıfın dilinin etkisine girmeye kadar götürüyor. ve o dili konuşanlar öyle bir gün geliyor ki hakim sınıflardan çok daha fazla o dilin milliyetçisi olurlar. Bunu da Cezayir'de ve bütün Arap dünyasında gördük. Yaşadık. Ülkemizden yaşanan travma sadece Kürtler için değil Arap'ına da Süryani'sine de çok acılar çektirdi. Bu acılar artık ülkenin istikbalini sosyal yapısına dinamit yerleştirme seviyesine gelince bazı ileriyi gören insanlarımızın aklına zihnine bu dillere bir sikke bir onay mühür vurmak geldi. Kurslar açıldı, bir kaç sene sonra biliyorsunuz Türkiye'nin ilk üniversitemiz bünyesinde yaşayan diller enstitüsü kuruldu. ve bu enstitü bünyesinde ilk defa içinde Kürt ismi geçen bir bölüm kuruldu. Doğrusu biz bu master programını açarken master tezlerinin bu dille yazılacağını eğitim dilinde kendi dilimizle konuşacağımızı ilk sıralarda biraz kuşku ile karşılıyorduk. Ama bu da nasıp oldu. Bütün mastır öğrencileri mastır tezlerini ana dilde hazırlıyorlar. ve tabi böyle bir mühürden sonra böyle bir eğitim sürecine sıkı bir şekilde girildikten sonra yayınsız olmuyordu.
Bu son aylara kadar ders notları şeklinde verdiğimiz eğitimi bir müfredata bağlamak istedik. Ders kitapları düşüncesi ile aramızda toplantılar yaptık. ve bunun neticesinde şuan elimde bulunan iki yayınımız basıldı. Bunlardan bir tanesi Zazaca edebiyatında örnekler, diğeri ise Kürtçe Dil bilgisi kuralları kitabı. Bu bizim için çok önemli çünkü Resmi bir devlet üniversitesinde resmi bir yayını olarak çıktı" dedi.
"SÜRYANİ EĞİTİMİ İÇİN BAKANLIĞA BAŞVURU"
Konuşmasında Süryanice eğitimde Mardin'in pilot il olması için bakanlığa başvurdukları bilgisini veren Yıldırım, "Biz bakanlığa Süryanice dilini seçmeli ders olarak Mardin'de pilot il olarak verilmesi için dilekçe ile başvuracağız. Bu dildeki öğretmen sıkıntısını da kendi bünyemizde kurulan Süryanice Anadil Dili bölümündeki akademisyenlerimizce eğitilerek bu dersin de bu sezona yetiştirilmesi için çalışacağız" dedi.
Konuşmasında diller arasında kardeşliğin tesis edilmesi için çalıştıklarına vurgu yapan Yıldırım, "Diller arasında kardeşlik tesis edildiği takdirde bu bizi halklar arasındaki kardeşliğe götürecektir. Ne Kürt Arapa ne Arap Kürt'e ne Farsa Türk'e öteki gözü ile bakacaktır. Birbirlerinin diline kimliklerine saygı gösterecektir. Karşılıklı sevgi ve saygı birbirini tanıma ile olur. Burada yaptığımız çalışmalar bu dilleri tanıma ile ilgilidir" diye konuştu.
Kürt Dili ve Edebiyatının Yavuz Sultan Selim döneminde altın dönemini yaşadığını anlatan Yıldırım, bir gazetecinin yasaklı harflerle ilgili sorusuna ise şunları söyledi:
"Biz zaten materyallerimizde yayınlarımızda tezlerimizde bu harfleri kullanmışız. Dolayısı ile hiç sorma gereği duymadık onları bizi her konuda serbest bıraktılar. Yani Celadet Ali Bedirhan'ın öncülüğünde ekip olarak 1931 yılında kabul edilen Latin Kürt alfabesinde hangi harfleri varsa istisnasız bu harfler kullanacağımız ve hazırlayacağımız Milli Eğitimin Kürtçe ders kitabında da aynı kendini koruyacak ve yer alacaktır. Zaten böyle bir sınırlamayı bizlere işaret olarak ileri sürdükleri takdirde böyle bir şeyi kabul etmeyiz. Eyvallah deyip Allah'a ısmarladık deriz. Biz böyle bir şeyi kabul etmeyiz. Biz bu harfleri olmazsa olmaz olarak görüyor zaten onları çıkardığınızda Kürtçe diye bir şey kalmaz."
Konuşmasından sonra üniversite bünyesinde eğitim verilen yüksek lisans tez çalışmalarında Zaza ve Kurmanci lehçelerinde tezlerini ilk olarak teslim eden öğrenciler birer konuşma yaparak duygularını ifade ettiler. Zazaca tez çalışmasını kitaplaştıran Nadire Aldatmaz ise kendilerine "Bu çalışma benim hayatımda bir dönüm noktası kendi anadilimde konuşmak kitap yazmak çalışmak kadar daha güzel ne olabilir? Çok mutluyum. Zazaca da dil midir? Sorusuna en güzel cevaptır" dedi.
"ÜÇ GÜNDE 300 BAŞVURU"
Kürtçe seçmeli ders için eğitim verecek öğretmenleri yetiştirmek için açtıkları tezsiz yüksek lisans programına üç günde 300 adayın başvurduğunu ve başvurunun kendilerini sevindirdiğini söyledi. Açtıkları 500 kişilik kontenjan çok üzerinde başvuru beklediklerini anlatan Yıldırım, "Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalı bünyesinde açılacak tezsiz yüksek lisans programına 500 öğrenci alınacak. 1 yıl süreli programdan mezun olacak adaylar, Kürtçe öğretmeni olarak atanacak. Yüksek lisans programına, eğitim fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyal Bilgiler ve Türkçe öğretmenliği mezunları ile Fen Edebiyat Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı ile Çağdaş Türk Lehçeleri bölümleri mezunları başvurabilecek. Bu bölümlerden mezun olup formasyonu olmayanlara alan dersleriyle birlikte formasyon dersleri de verilecek. Bu iki alandaki formasyon dersleri üniversitenin Eğitim Bilimleri Bölümü uzmanlarınca verilecek. Adaylarda, ALES sözel puanından en az 55 puan alma, lisans not ortalamasının en az 60 olması ve Kürtçe'nin Kurmanci veya Zazaki lehçelerinden birini bilme şartı aranacak. Eğitim, bu iki lehçeden sınıflarda karma olarak yapılacak. Lisans öğrenimini yurt dışında yapmış adayların Yükseköğretim Kurulu'nca verilen denklik belgesini de dilekçelerine eklemeleri gerekiyor. Söz konusu programa başvuruları, 27 Temmuz'da sona erecek, kesin kayıtlar 6-31 Ağustos 2012 tarihleri arasında yapılacak" bilgisini verdi. - MARDİN
Son Dakika › Yerel › Kürtçe Eğitiminde Harf Engeli Kalmadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?