Adana'da düzenlenen 'Ortadoğu Barışında Türkmenlerin Rolü' konulu panelin sonuç bildirisi açıklandı. Sonuç bildirisinde, "Suriye Türkmenlerinin, tarihte olduğu gibi gelecekte de Türkiye ile Suriye arasında en önemli köprü vazifesini göreceklerinin unutulmaması gerektiği vurgulanarak", "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Suriye'de tarihi sorumluluğu ve garantörlüğü bulunmaktadır" denildi.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda, Akdeniz Yörük-Türkmen Dernekleri Federasyonu ve Dünya Türkmenleri Birliği işbirliği ile düzenlenen 'Ortadoğu Barışında Türkmenlerin Rolü' konulu panelin sonuç bildirisi açıklandı. Türkiye Cumhuriyeti ve Suriye'nin Fransa mandası hükümeti arasında imzalanan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara anlaşmasının 7. maddesinde, "Suriye'deki Türkmenlerin resmi dillerinin Türkçe olması ve tüm kültürel sosyal haklarının korunması" hükmünün yer aldığının hatırlatıldığı sonuç bildirisinde, bu nedenle "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Suriye'de tarihi sorumluluğu ve garantörlüğü bulunmaktadır" denildi.
Bildiride, "1963 yılında askeri bir darbe ile iktidara gelen Baas Partisi yönetimindeki Suriye'de Türkmenler devamlı olarak dışlanmışlardır ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal sınırları dışında kalmalarının vebalini ödemişlerdir. Bu bağlamda mülkiyet hakları ihlal edilmiş, özelikle sınır bölgelerinde, kendi dil ve kültürlerini yaşatma ve koruma hakkı tanınmamıştır. Türkmenler bin yıllık hakim unsur olarak yaşayıp yönettikleri topraklarda yok sayılmıştır" ifadeleri yer alırken,
Arap Baharı'nın bir devamı olarak 2011 Mart ayından itibaren hızlanan, Suriye'deki çatışma sürecinde Türkmenlere yapılan baskıların şiddetlenerek arttığına dikkat çekildi ve Suriye'de oluşacak yeni devlet sisteminde Türkmen kimliğinin ve haklarının yeni anayasa çerçevesi içerisinde korunması, Suriye'yi oluşturan üç ana unsurdan biri olduklarının kabul edilmesi, eğitim hakkının ve diğer sosyal ve kültürel haklarının verilmesi talep edildi.
Bildiride, Suriyeli muhaliflerden oluşan 285 üyeli Suriye Ulusal Meclisi'nde hiçbir Türkmen temsilcisine temsil hakkı tanınmadığına dikkat çekilerek, Kürtlere, Ermenilere, Asurilere ve yüzde bir nüfusa sahip diğer gruplara tanınan hakların Türkmenlere verilmediği vurgulandı ve "Türkiye'nin bu süreçte oynadığı role ve Suriye Türklerinin 3,5 milyon olarak ifade edilen nüfus yoğunluğuna uygun olarak, Suriye Ulusal Meclisi içerisinde gerekli üye sayısıyla temsil edilmesini talep ediyoruz" denildi.
Tüm insani hakları ellerinden alınan, Suriye'nin birliği ve bütünlüğünü isteyen Suriye Türkmenlerinden çeşitli bahanelerle tutuklanan beş bini aşkın tutuklunun akıbetinden endişe duyulduğunun bildirildiği metinde, Suriye'de yaşanan çatışmalar sebebiyle, Türkiye hükümetinin, Irak Türkmenlerine uyguladığı ikamet, çalışma ve eğitim kolaylıklarının Suriye Türkmenlerine de tanınması istendi. Bildiride, "Suriye'nin yeniden yapılanması sürecinde oluşturulacak Anayasa'da, Türkmen kimliğinin diğer halklarla eşit düzeyde tanınmasını ve yönetimde temsil edilmesini bekliyoruz. Mülkiyet ve mimari eserlerimizin korunması konusunda uluslararası hukuktan doğacak bütün haklarımızın takipçisi olduğumuzu duyuruyoruz. Suriye Türkmenleri, tarihte olduğu gibi gelecekte de Türkiye ile Suriye arasında en önemli köprü vazifesini göreceklerinin unutulmaması gerektiğini vurguluyoruz" ifadeleri kaleme alındı. - ADANA
Son Dakika › Yerel › 'Ortadoğu Barışında Türkmenlerin Rolü' Paneli Sonuç Bildirisi - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?