Soma Maden Ocağı'nda meydana gelen facia sonrasında kaybettiğimiz 301 maden şehidi, Tavşanlı Cumhuriyet Meydanı'nda, madenci işçiler tarafından dualarla anıldı.
Maden İş Sendikası Batı Anadolu Şubesi tarafından organize edilen, eski SSK Hastanesi önünden başlayan yürüyüş, Haşim Benli Bulvarı üzerinden Cumhuriyet Meydanı'nda sona erdi. Burada toplanan yüzlerce maden işçisine Belediye Başkanı Mustafa Güler, AK Parti Tavşanlı İlçe Başkanı Mehmet Demir, CHP İlçe Başkanı Mehmet Şentürk, MHP İlçe Başkanı Akın Kaygısız, belde belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri eşlik etti.
Saygı duruşu ve istiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda Maden İş Sendikası Batı Anadolu Şube Başkanı Yusuf Yaman, duygusal bir konuşma yaparak "Acımız çok büyük. Allah bu acılara dayanma gücü versin" dedi.
Yaman konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Bir Türk vatandaşı, bir madenci çalışanı olarak siz madencileri temsil eden sendika başkanı olarak yüreğimiz yanıyor yüreğimiz. Acımız gerçekten çok ama çok büyük. Önce buradan Soma'daki faciada ailesinin ekmek parasını kazanmak, ülke ekonomisine katkıda bulunmak için yerin yüzlerce metre altında çalışırken hayatlarını kaybeden maden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına, madenci camiasına ve tüm ülkenin başı sağolsun. Allah herkese sabır versin, bu acılara dayanma gücü versin diyorum. Bizler sendikacı olarak her zaman kömür işletmelerinin devlet eliyle çalıştırılmasını istedik ve haklı çıktın, neden mi? Çünkü özel şirketler bir işin hep kar tarafına bakıyor. Getirisine bakıyor, ben buradan ne kadar az masrafla ne kadar kazanırım düşüncesindeler. Buralarda çalışanın iş güvencesi var mı, yok mu diye düşünmüyorlar. Onlara hep gelsin, hep gelsin. Hiç onlardan gitmesin. Cumhuriyet tarihimizde madenlerde meydana gelen ölümlü iş kazalarına bir bakın. Kazaların hemen hemen hepsi özel yeraltı kömür işletmelerinde oluyor. Nedeni ise işletme sahibinin çalışanın emniyeti ve iş güvencesini sağlamadığından yeterli ekipman ve teçhizatın olmamasından kaynaklanıyor. Dünyanın birçok ülkesinde yeraltı maden ocakları devlet tarafından işletiliyor, devlet tarafından işletilmeyen ülkelerde ise işte bu şekilde ölümlü kazalara sebebiyet verdiği için özel işletmelerin elinden alınarak tekrardan devlet tarafından işletilme çalışmaları yapılıyor.Artık teknolojilerin son derece modern olduğu asırda insan hayatını hiçe sayan sadece para kazanma hırsıyla güvencesiz ortamda ve de çok düşük bir ücretle çalıştırmak, sürdürmek değil de nedir soruyorum.Bir insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı diye düşünüyorum, haksız mıyım? Buradan hükümetimize sesleniyorum, yüzlerce madencinin hayatını kaybetmesine yol açan Soma faciasının maden şirketi sahiplerinden bunun hesabı mutlaka sorulmalı. Biz Türkiye maden işçileri sendikası olarak bunun takipçisi olacağız. ve sonuna kadar da takip edeceğiz. Bu canların hesabı mutlaka verilmeli. ve de en kısa zamanda ülkemizde güvencesiz ortamda iş yapan tüm madenler ellerinden alınarak tekrar devlet tarafından işletilmesini talep ediyoruz. Zaten Soma'da meydana gelen bu faciadan sonra bilhassa Başbakanımız ve Hükümetimizden bu yanlıştan döneceği ve madenleri tekrar devlet eliyle çalıştırılması yönünde kararlar alacağını ümit ediyorum. Çünkü insan yaratılanlar içinde en şerefli olandır. Rabbimin en şerefli olarak yarattığı insanın hayatı bu kadar ucuz olamaz. Bunun vebali çok büyüktür. Babasını yeraltında şehit veren ve babasının öldüğünden haberi olmayan 7 yaşındaki madenci çocuğu annesine soruyor. Anne evdeki kömür çuvalı aynı babam gibi kokuyor diyor. Annesi de çocuğa bundan sonra baban cennet gibi kokacak yavrum diyor. ve yine öldüğünden haberi olmayan başka bir madenci şehidimizin çocuğu diyor ki, anne babam eve hergün karalarla gelirdi. Bu gün niye beyazlara büründü de geldi diye soruyor. Bir annenin evladına verebileceği en zor cevaptı bu. Size sesleniyorum, gözünü para hırsı bürümüş. İş güvencesiz işçi çalıştıran canavar maden patronları. Bütün bunların vebalini nasıl taşıyacaksınız. Biz emekçiyiz, biz madenciyiz, biz alnımızın teriyle çoluk çocuğumuza helalinden ekmek götürme peşindeyiz. Devletimize ahlaksız teklifimiz olmadı, olamaz da. Biz birileri gibi memleketimizden petrol çıktı diye pay isteyenlerden değiliz. Diyarbakır'da petrol çıktı diye belediyeye pay isteme küstahlığını tasvip edenlerden hiç değiliz. Biz de Tavşanlı'mızda kömür çıktı diye pay istesek olur mu? Bu gün en karlı kuruluşlarımızdan olan Seyitömer Kömür İşletmeleri bağıra bağıra satılmıştır. Seyitömer'in bir yıllık geliri 200 trilyondur. Bunun 30-40 trilyon lirası kurum gideridir. Her yıl, 160-170 trilyon lira kar eden kuruluştu. Eğer bu paranın Kütahya il ve ilçelerine geri dönüşü olsaydı, Kütahya'nın ara sokakları bile altın taşlarla döşenmiş olurdu. Bugün Yatağan özelleşmemek için can çekişiyor. Hep söyledik, hep söyleyeceğiz de. Özelleştirme taşeronlaşma, çalışan işçiler için en büyük felakettir. Bölge halkı için büyük kayıptır. Bu özelleşme felaketinin örneğini daha bir hafta önce Soma'da acıyla, elemle yaşadık. Artık bu felaketlere dur deme zamanı gelmiştir. Bizler de işçinin Tavşanlılı hemşehrilerimizin bu işyerlerinde alnının teriyle rızkını kazanmak isteyen herkesten yarın olası bir felakete dimdik karşı duracaklarından ve GLİ'ye madenlerine sahip çıkacaklarından hiç şüphemiz olmayacaktır."
Konuşmaların ardından Meydan'da bulunan işçiler toplu dua etti.(İÖ-EFE) - KÜTAHYA
Son Dakika › Yerel › Tavşanlılı Madenciler Şehitlerini Andı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?