Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, "Yargılanan insanlar suçsuz şekilde cezaevinde yatmaktadır" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Antalya Şubesi'nce Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Ulusal Dil ve Anayasa" konferansına konuşmacı olarak katılan Ülgen, " Ergenekon, Balyoz, Kafes" gibi davalarda aydınların yeteri kadar bilgilendirilmediğini öne sürdü.
Davalarla ilgili bilgi kirliliği yaşandığını savunan Ülgen, bütün davaların
"kurgulanmış deliller üzerinden yürütüldüğünü" ileri sürdü. Ülgen, "Bu davaların adına ne derlerse desinler kurgulanmış delillere dayanmakta. Yargılanan insanlar suçsuz şekilde cezaevinde yatmaktadır" dedi.
Ülgen, sözlerine şöyle devam etti:
"Darbecinin kim olduğunu onlara göstereceğiz. Faşist yöntemde, siyasi iktidar, kral, adına ne derseniz deyin, başbakan ya da cumhurbaşkanı, sivil ya da general olması fark etmiyor. Faşist faşisttir. 'Bu ülkede faşizm var mı-' diye sorsalar, yargı tek kişinin elinde mi, TSK'ya o hükmediyor mu- Türkiye'de faşizm var. Bir davadan yargılanan sanık kendisinin suçsuz, öbür davada yargılanan sanığı ise suçlu sanıyor. 'Bizde bir şey yok, onlarda var' sanıyor. Komedi. O kendi suçsuzluğuna bakıyor."
-"Ergenekon terör örgütü, aptallar ordusu"-
Kafes Eylem Planı davasıyla ilgili Beykoz'da Bedrettin Dalan'a ait olduğu belirtilen alanda bulunan mühimmatla ilgili görüntüleri de katılımcılara izleten Ülgen, görüntülerde çelişkiler olduğunu savundu.
Mühimmat arayan görevlilerin elindeki kazma küreğe işaret eden Ülgen,
"Bomba araması böyle mi yapılır- Delil olarak sunulan görüntülerde bunlar bariz şekilde yer alıyor. 'Mühimmatı sakladı' denen Ergenekon terör örgütü, aptallar ordusu. Çünkü sonra kullanacağı mühimmatı suyun içine saklamış" dedi.
-"2 bine yakın şaşırtıcı nokta"-
Balyoz davasında bütün suçlamaların 11 ve 16 No'lu CD'ler üzerinde yapıldığını da anlatan Ülgen, bu CD'lerin ise sahte olduğunu iddia etti. Ülgen, CD'lerin savcılığa verilmeden önce bazı basın organlarına ulaştırıldığını ileri sürerek, olayda aydınlatılması gereken karanlık noktalar olduğunu savundu.
Davada buna benzer 2 bine yakın şaşırtıcı nokta olduğunu iddia eden Ülgen,
"Karşımızdaki mahkeme maddi gerçeğin ortaya çıkmasından korkuyor" dedi. Ülgen, davada görev alan 130-140 avukatın, gerçeğin ortaya çıkması için büyük bir dayanışma örneği sergilediğini de söyledi. Celal Ülgen, Türkiye'deki dijital verilere bağlı davaların ortaya çıkmasının 1 Mart tezkeresiyle bağlantısı olduğunu da öne sürdü.
-"Kendi içimizde birliği sağlayamıyoruz"-
Konferansta konuşan Cumhuriyet gazetesi Yazarı Işık Kansu da küreselleşmenin insanı tek tipleştirerek "müşteri kılığına soktuğunu" söyledi.
Türk bayrağının ebatları büyürken, bayrağa olan bağımlılığın azaldığını ileri süren Kansu, bu ortamda Türk dilinin ise yozlaştırılmaya çalışıldığını kaydetti. Türk dili ve Türk benliğine karşı bir "gözü dönmüşlük" yaşandığını savunan Kansu, "Laik ve sosyal devletten yana olanların bir araya gelmesi gerekiyor. 10. Yıl Marşı'nı söyleyerek bir yere gidilmiyor. Yeni yöntemler bulunmalı. Örgütlenmeliyiz. Kendi içimizde birliği sağlayamıyoruz" dedi.
Konferans sonunda Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Cemal Öcal konuşmacılara çiçek verdi.
Muhabir: Hüseyin Kanber/ Güç Gönel
Yayıncı: Tarkan Demir - ANTALYA
Son Dakika › Yerel › Ulusal Dil ve Anayasa Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?