Hdp 80 Milletvekilini PKK'nın Hizmetine Sundu" (1)

Görüntü dökümü: - Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin'in konuşması "HDP 80 milletvekilini PKK'nın hizmetine sundu"- SDE Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şahin: "Bir kısım Kürtler, 'HDP'yi güçlendirirsek PKK'nın baskısından kurtuluruz' diye oy verdiler. Diğer etnik ve mezhebi gruplar da 'HDP'nin Türkiyelileşmesini' beklediler. Bunlar Rojova'da da seçim sürecinde de kandırıldılar. Biz PKK'nın HDP'lileşmesini beklerken, HDP 80 milletvekilini PKK'nın hizmetine sundu"- "PKK'ya 'Bırakın Çözüm Süreci'ni, oradan kazanacağınız çok az. Artık bölge değişti, Suriye'nin, Irak'ın nereye gideceği belli değil. Biz de destekleyeceğiz sizi. Siz tarihi bir fırsatı yakaladınız, siz tekrar çatışma ortamına gireceksiniz' dediler. Bunu yaparken de bölgede, uluslararası alanda ve Türkiye içinde Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve AK Parti karşıtlığını iyi kullandılar. Bunun üzerinden bir siyasal strateji devreye soktular"- "PKK'nın üst yapılanması Kandil'de olduğu sürece, Kandil İran'ın kucağında olur"- " (Demirtaş'ın 'Devlet yenilecek' açıklaması) ABD Kongresi'nde Temsilciler Meclisi veya Senato'dan bir üye kalksa dese ki 'Amerikan askerleri El Kaide'ye karşı yenilecek', neyle karşılaşır. Almanya Federal Parlamentosu'nun bir üyesi kalksa dese ki 'Alman askerleri yenilecek, Almanya yenilecek, bu işten galip çıkacağız' dese Almanya'da bu parlamento üyesi neyle karşılaşır" AYNUR EKİZ - Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin, "Bir kısım Kürtler, 'HDP'yi güçlendirirsek PKK'nın baskısından kurtuluruz' diye oy verdiler. Diğer etnik ve mezhebi gruplar da 'HDP'nin Türkiyelileşmesini' beklediler. Bunlar Rojova'da da seçim sürecinde de kandırıldılar. Biz PKK'nın HDP'lileşmesini beklerken, HDP 80 milletvekilini PKK'nın hizmetine sundu" dedi.Şahin, AA muhabirine, PKK'nın terör saldırılarını, HDP'nin tutumunu ve halkın tepkisini değerlendirdi. Irak'ın ardından Suriye'de yaşanan çatışmalarla birlikte PKK'ya "Bırakın Çözüm Süreci'ni, oradan kazanacağınız çok az. Artık bölge değişti, Suriye'nin, Irak'ın nereye gideceği belli değil. Biz de destekleyeceğiz sizi. Siz tarihi bir fırsatı yakaladınız, siz tekrar çatışma ortamına gireceksiniz" denildiğini kaydeden Mehmet Şahin, bu yapılırken de bölgede, uluslararası alanda ve Türkiye içinde Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve AK Parti karşıtlığının kullanıldığı bir siyasal stratejinin devreye sokulduğunu kaydetti. Devasa bir 'terör yapılanması' ile karşı karşıya olunduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu: "Bu devasa terör yapılanması ne sadece PKK'dan ibaret, ne HDP ne de HDP ile PKK'nın bir araya gelmesinden ibaret. Türkiye'de terör örgütünün siyasi uzantısı HDP, Türkiye genelinde faaliyet gösteriyor ve 'Türkiyelilik' söylemini kullanıyor. Bölgeye gittiğimiz zaman ise üç büyükşehir belediyesi ile yüzün üzerinde belediye Demokratik Bölgeler Partisi'nin elinde. Demokratik Bölgeler Partisi, HDP'yi bir tarafa bırakarak, bölgede hiçbir Kürt siyasi yapılanmasına müsaade etmiyor. Suriye'ye iniyorsunuz siyasi partisi PYD, silahlı yapılanması YPG. PKK-HDP, PYD-YPG. Irak ve İran'da da benzer yapılanmalarla karşılaşıyorsunuz. KCK'dan, Kongra-Gel'den, Demokratik Toplum Kongresi'nden bahsediyoruz. Neredeyse 29 harf var, hepsini kullanarak örgüt yapılanmasına gittiğini görüyorsunuz. Buna 'büyük terör organizasyonu' diyorum. Her coğrafyada, her devlette faaliyet göstermeye uygun bir yapılanma ortaya koymuşlar."- "HDP 80 milletvekilini PKK'nın hizmetine sundu" Pek çok aydının bilinçli ya da bilinçsiz "Rojava Devrimi" adı altında PKK'ya destek verdiklerini dile getiren Mehmet Şahin, PKK'nın zemin yakalaması için oluşturulan bu durumun okunamadığını ifade etti. HDP'nin 7 Haziran genel seçimlerinde yüzde 13 oranında oy aldığını hatırlatan Şahin, "Halk size 'PKK ile ilişkini kes, ben seni Meclis'e gönderiyorum' diyor. Bir kısım Kürtler, 'HDP'yi güçlendirirsek PKK'nın baskısından kurtuluruz' diye oy verdiler. Diğer etnik ve mezhebi gruplar da 'HDP'nin Türkiyelileşmesini' beklediler. Bunlar Rojova'da da seçim sürecinde de kandırıldılar. Biz PKK'nın HDP'lileşmesini beklerken, HDP 80 milletvekilini PKK'nın hizmetine sundu" diye konuştu. - "Bu artık görüldü toprak meselesi""Çözüm Süreci'ni bitiren ne Hükümet'ti ne de Cumhurbaşkanı'ydı" diyen Şahin, "Cumhurbaşkanı bu sürecin kötü gittiğini gördükten sonra artık bu süreci sürdürmenin anlamsız olduğunu gördüğü için dedi ki 'çözüm yok, süreç farklı devam edecek'. Buna sığındılar. PKK'ya 'Bırakın Çözüm Süreci'ni, oradan kazanacağınız çok az. Artık bölge değişti, Suriye'nin, Irak'ın nereye gideceği belli değil. Biz de destekleyeceğiz sizi. Siz tarihi bir fırsatı yakaladınız, siz tekrar çatışma ortamına gireceksiniz' dediler. Bunu yaparken de bölgede, uluslararası alanda ve Türkiye içinde Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve AK Parti karşıtlığını iyi kullandılar. Bunun üzerinden bir siyasal strateji devreye soktular" değerlendirmesini yaptı. PKK'nın yayın organlarında Çözüm Süreci'nin çok yer bulmadığının altını çizen Doç. Dr. Şahin, yayınlarında devrimci halk savaşı, özyönetim, özsavunma ve serhildandan bahsedildiğine dikkati çekti. "Bu artık görüldü toprak meselesi" diyen Mehmet Şahin, Türkiye'nin buna izin vermeyeceğini, uzun ve zorlu bir süreç olacağını kaydetti. Türkiye'yi kontrollü bir şekilde etkisizleştirmek için kullanılabilecek en önemli aracın terör örgütü PKK olduğunu vurgulayan Şahin, "Siyaseti tıkamak istiyorsanız, HDP üzerinden tıkıyorsunuz. Çatışma ortamına çekmek istiyorsanız PKK üzerinden çekiyorsunuz" ifadelerini kullandı.- "Senato üyesi 'Amerikan askerleri yenilecek' dese, neyle karşılaşır"HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Asker yenilecek" şeklindeki açıklamasını anımsatan Şahin, şunları kaydetti: "Şöyle bir hayal edin. ABD Kongresi'nde Temsilciler Meclisi veya Senato'dan bir üye kalksa dese ki 'Amerikan askerleri El Kaide'ye karşı yenilecek', neyle karşılaşır. Almanya Federal Parlamentosu'nun bir üyesi kalksa dese ki 'Alman askerleri yenilecek, Almanya yenilecek, bu işten galip çıkacağız' dese Almanya'da bu parlamento üyesi neyle karşılaşır. HDP'nin başındaki o siyasi liderlerin, Demirtaş'ın artık yalanlarının ortaya konması gerekiyor. Toplumun sinir uçlarına dokunacak konuşma yapmasının, hukukun içinde bunun bir cezası olduğunun gösterilmesi gerekiyor. Dün itibarıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı iki soruşturma başlattı. Hukuk içinde mücadelenin sürdürülmesi gerekiyor ki dağda PKK'ya karşı mücadele yürüten güvenlik güçlerinin motivasyonunu güçlü tutmamız gerekiyor."- "Etkisiz olduğu ortaya çıkarsa, devlet süreci onunla yürütmez" Abdullah Öcalan'ın 'etkisiz görünmek' endişesiyle çağrıda bulunmayacağı iddialarına ilişkin Mehmet Şahin, kendisinin de aynı görüşte olduğunu dile getirerek, "2013 Nevruz'da Abdullah Öcalan'ın mektubu okundu, silahların bırakılması ve ülke dışına çıkarılması noktasında. Yerine getirdiler mi? Hayır. Bir yıl sonra da okundu, yerine getirdiler mi? Öcalan'ın halk ve gençler üzerinde etkisi var, bunu direkt reddedemiyorlar. Onu 'liderleri' olarak adlandırıyorlar. Abdullah Öcalan tarafından gelen çağrıları kabul ediyormuş gibi reddediyorlar. İlk önce 'evet bu bizim önderimiz, biz buna uyacağız' diyorlar. Ama uygulamıyorlar" şeklinde konuştu. Abdullah Öcalan'ın bunu farkettiğini kaydeden Doç. Dr. Şahin, "Öcalan, 'niye benim direktiflerime uymuyorsunuz' dediği zaman 'etkisiz' olduğu ortaya çıkarsa, devlet Çözüm Süreci'ni onunla yürütmez. Öcalan'ın 'beklenen etkiyi yapmayan bir aktör' olduğu ortaya çıkarsa, devletle birinci derecede muhatap olma noktasında yetkisizleşecek. Onun için Öcalan'ın bu konuya fazla girmediğini görüyoruz" dedi. - "Kandil, İran'ın kucağında olur""PKK'nın üst yapılanması Kandil'de olduğu sürece Kandil, İran'ın kucağında olur" ifadelerini kullanan Şahin, şöyle devam etti: "İran, her istediği zaman PKK'yı kendi politikası çerçevesinde kullanma fırsatına sahip. Türkiye'nin bölgesel politikasından, dış politikasından veya kalkınmasından rahatsızsanız, orada, vereceğiniz para veya sağlayacağınız imkan çerçevesinde sizin adınıza taşeronluk yapacak eğitim almış bir grup var. Bunu sonlandırmanız lazım. Son dönemde Ortadoğu'da Türkiye ile İran arasında bir politika farklılığı var. Direkt karşı karşıya gelmedikleri için 'vekalet savaşları' şeklinde mücadele yürüttüklerini görüyorsunuz. Bölgesel ve uluslararası politikanın da göz önüne alınması gerekiyor." - "Rol paylaşımında açlık grevi Zana'ya düşmüşse kötü""Elinde silah olan bütün taraflara sesleniyorum; kimseye sözümü dinletemezsem de kendime sözüm geçer" diyerek ölüm orucuna başlayacağını açıklayan HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın bu girişimini değerlendiren Mehmet Şahin, "Taraf dediğiniz, PKK terör örgütü ve devlet. Devlet silah bırakır mı? Siz devlet ile PKK'yı aynı çizgiye getireceksiniz, bir defa bu söylem yanlış" diye konuştu. Zana'nın, PKK'nın yanlış gittiğini düşünerek, PKK'ya da bu çatışmaya da tepki vermek istiyor olabileceğini belirten Şahin, bunun iyi bir ihtimal olduğunu dile getirdi.Selahattin Demirtaş'ın geçtiğimiz günlerde Avrupa ülkelerine yaptığı ziyaretleri hatırlatan Şahin, "PKK eylemde, Demirtaş Avrupa'da. Rol paylaşımı var. Eğer Leyla Zana'nın bu girişimi gerçekten PKK'ya bir tepki ise bu anlaşılabilir. Bir taraftan bölgede kent savaşına sürükleme, bir taraftan kırsaldaki eylemlerle toplumsal dokuyu bozma girişimleri devam ederken, Demirtaş Avrupa'da gezerken, Avrupa'da 'sivil toplum' adı altında faaliyet gösteren PKK'lı yapılanmaların kendilerini terör örgütü değil de sivil toplum kuruluşu gibi anlatmaya çalışırken, rol paylaşımında açlık grevi Leyla Zana'ya düşümüşse o kötüdür" değerlendirmesinde bulundu. - Dünyaya 'Kürt halkıyla mücadele ediyor' görüntüsüDoç. Dr. Şahin, Cizre ve Yüksekova'da bir anlamda ilçeleri ele geçirerek şöyle bir görüntünün verilmeye çalışıldığını kaydetti: "Bir grup PKK'lı ilçelerdeki bazı evlere yerleşiyor, siz bununla yasal güçler olarak buraya müdahale ettiğinizde, çocukları, kadınları öne sürerek dünyaya şu mesajı vermeye çalışıyorlar; 'Türkiye, terörle mücadele değil de Kürt halkıyla mücadele ediyor' görüntüsü. Çok tehlikeli bir girişim. Dünyaya bu resmi vermeye çalışırken, Kürt halkına da bu resmi vererek, 'taban genişletme siyaseti' uyguluyorlar."Milletvekillerine 'madem çatışmayı istemiyordunuz, neden PKK'nın eylemleri önünde durmuyorsunuz' diye soran Şahin, bunun hesabının sorulması gerektiğinin altını çizdi. Çok sayıda şehit verilen terör saldırılarının gerçekleştirildiğini belirten Mehmet Şahin, "Bu şehitler Türkiye'nin değişik bölgelerine yayılıyor. Bu defa da bu kırsal eylemlerle, Güneydoğu'nun dışındaki bölgelerin dokusunu bozmaya yönelik eylemler yapıyorlar. Bu tuzağa düşmemek lazım" ifadesini kullandı.Buna karşı olarak şiddet içeren gösterilerin ortaya çıktığına vurgu yapan Şahin, "Terörle mücadeleyi toplum yapmaz, toplum destek verir. Terörle mücadeleyi devletin bu konudaki sorumlu kurumları yapar. Bu çerçevede hareket ederek, sağduyunun ön plana çıkmasının tam zamanıdır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Terörün amacını 'toplumsal dokuyu bozmak', 'toplumda bir yılgınlık oluşturmak', 'ülkenin yönetilemediği görüntüsü vererek toplumsal kaosa neden olmak' diye sıralayan Şahin, şunları kaydetti: "PKK, Türkiye'yi Ortadoğululaştırmak istiyor. PKK, Türkiye'yi Suriye, Irak, Mısır, Libya, Yemen gibi yapmak istiyor. Grupları karşı karşıya getirerek, bir anlamda o yapı bozulsun istiyor. Bunun destekçileri de bunu istiyor. Buna karşı nasıl önlem alınması gerektiği çok önemli. Bu amaçlanırken, biz PKK'nın ekmeğine yağ sürecek şekilde onların istediği gösteriler, şiddet içeren, birbirimize tahammülün olmadığı, birbirimize etnik, mezhep veya ideolojik yapılarla bakmaya başladığımız zaman PKK 'ben başarıyorum' der. PKK'ya destek verenler der ki "Başarıyorsunuz devam edin, biraz daha devam edin. Biz de desteğimizi size vereceğiz."Akıl ve sağduyunun öne çıkarılması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Mehmet Şahin, akademisyenlerin, gazetecilerin, siyasetçilerin kullandıkları siyasi dile özen göstermesi gerektiğine dikkati çekti. Şahin, Fransa'da Charlie Hebdo saldırısından sonra dünya liderleri ve binlerce insanın katılımıyla gerçekleşen "Cumhuriyet Yürüyüşü"ne atıfta bulunarak, "Düşünsenize, yarın sayın Başbakan Davutoğlu, sayın Kılıçdaroğlu, sayın Bahçeli kolkola giriyor. Aynı hizada Meclis dışındaki siyasi parti liderleri de oraya geliyor. Bunların tüm taraftarları arkalarında karışık bir şekilde 'terörü telin', 'terörü lanetleme' mitinginin yapıldığını düşünün. Hayal etmek bile insana huzur veriyor" dedi.Bu fotoğraf verildiği zaman, bozulmaya çalışılan toplumsal dokunun daha da sağlamlaştığı mesajının verileceğini kaydeden Doç. Dr. Şahin, bu görüntünün terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin motivasyonunu arttırırken, terör örgütü PKK'nın ve destekçilerinin de adeta 'belini kıracağını' söyledi.