GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması CHP'nin Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı
Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2)
"Şehit cenazesine, ceplerine yumurta koyup geliyorlar. Niçin? Şehidin cenazesini kılmak için değil, şehidi istismar etmek için geliyorlar ve yumurta atıyorlar. Şehitlere saygısızlık bizatihi en büyük terör eylemidir. Bütün Ankara'daki savcılara açık ve net çağrıda bulunuyorum; Bu teröristleri yakalamak, ey savcı senin görevindir. Ey emniyet senin görevindir"
" Cumhuriyet Halk Partisi'ni terörle bir göstermek isteyenler veya böyle bir çaba içinde olanlar, açık ve net söylüyorum, namussuz insanlardır, alçak insanlardır, şerefsiz insanlardır. Böyle bir şerefsizliği yapıyorlar"
" Türkiye'nin yeni bir sürece girdiğini biliyoruz. Gün geri adım atma günü değildir, gün demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, terörle mücadelede en kararlı tavrı ve tutumu alma günüdür. Dolasıyla hepimizin üzerine düşen büyük görev var. Türkiye'nin kurtuluşu CHP'nin ellerindedir"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şehit cenazesine, ceplerine yumurta koyup geliyorlar. Niçin? Şehidin cenazesini kılmak için değil, şehidi istismar etmek için geliyorlar ve yumurta atıyorlar. Şehitlere saygısızlık bizatihi en büyük terör eylemidir. Bütün Ankara'daki savcılara açık ve net çağrıda bulunuyorum; Bu teröristleri yakalamak, ey savcı senin görevindir. Ey emniyet senin görevindir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin turizm bölgesi Belek'te bir otelde düzenlenen 26. Dönem 1. Yasama Yılı Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bütün vatandaşların Berat Kandili'ni kutladığını söyledi.
Dokunulmazlık tartışmalarına ilişkin görüşlerini açıklayan Kılıçdaroğlu, "Bakanların dokunulmazlığı sürekli, milletvekili olmasa dahi bakanlık süresi, milletvekilliği süresi bitse dahi, o kişiye dokunmak için parlamentonun özel karar alması gerekiyor. Bakanların böyle bir özel, güçlü yaşam boyu zırhı var. Bunun kalkmasını istedik, bu da kalkmadı." diye konuştu.
Bunun her yerde anlatılması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bugün 21 Mayıs. Bugün diyelim ki herhangi bir milletvekili terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptı. Bugün herhangi bir milletvekili ihaleye fesat karıştırdı, yolsuzluk yaptı. Onun dokunulmazlığı var, ona kimse dokunamıyor. Dün dokunuyorlardı ama bugün dokunamıyorlar. Niçin? Çünkü yasa düne kadardı. Bugünden itibaren yeni birgün başladı. Biz buna da itiraz ettik, eğer dokunulmazlık kalkacaksa neden illa kürsü dokunulmazlığı diyoruz. Bundan sonra niye dokunmuyorsun? Hangi gerekçeyle dokunmuyorsun. Eğer terör olayı bu kadar ciddiyse, niye sınırlama getiriyorsun, niye tarih sınırlaması getiriyorsun? Tam bir aldatmaca. O zaman sormamız gerekiyor, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Niye böyle yapıyorsunuz."
Farklı düşüncelerin olabileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, hoşgörünün, toleransın bu toprakların kültüründe olduğuna, birlikte huzur içinde yaşayabileceklerine dikkati çekti.
"Birlikte, hep birlikte karnımızı doyurabilir, hep birlikte şarkımızı, türkümüzü söyleyebiliriz. Bütün olanaklar var bu ülkede ama kutuplaşma Türkiye'yi farkı bir noktaya taşımış durumda." diyen Kılıçdaroğlu, "Milletvekili arkadaşlarımız bir şeyi unutmasınlar, bu dokunulmazlık yasasını niçin çıkadılar? Terörle mücadele için çıkarıyoruz dediler, terörü bitireceğiz dediler. Buraya yazıyoruz, 21 Mayıs 2016 terörü biterecekler mi bitirmeyecekler mi? Bu yasayla bakalım terör bitecek mi bitmeyecek mi?" değerlendirmesini yaptı.
Terörü bitirmek için anayasanın bile değiştirildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buyurun bitirin. Önlerinde ne engel var, merak ediyorum. Parlamentoda çoğunluğunuz var, vali, emniyet, kaymakam sizin, jandarma, ordu sizin ordunuz, buyurun terörü bitirin. Niye bitirmiyorlar, hangi gerekçeyle sonlandıramıyorlar bunu hep beraber soracağız. Gelen her şehit cenazesinin kanı bunların yakalarındadır. Ülkeyi bu hale bunlar getirdiler. 2002'de yönetimi devralırken terör sıfırdı. Türkiye'yi kan gölüne bunlar çevirdi, bunların hesabını hep birlikte sormak ve dillendirmek durumundayız."
Yumurtalı protesto
Ankara'da dün yaşanan yumurtalı protestoya da değinen Kılıçdaroğlu, " Kocatepe'de iki şehidimizin ve bir albayımızın cenaze törenine katıldım. Olabildiğince Ankara'daysam veya Ankara dışındaysam şehit cenazelerine katılırız, namazımızı kılar, duamızı yapar. Hoca helallik ister, helalliğimizi veririz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, fırsat buldukça yine şehit ailelerinin evlerine bizzat giderek, ailelerle dertleştiğini, anneyle babayla konuştuğunu anlattı.
Dün de cenaze törenine katıldığını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bir kişi önce, 'Bu şehit cenazesinde sizin ne işiniz var?' diye soru sordu. Arkasından protestolar gelmeye başladı. Şu konuya özellikle değinmek isterim. Şehit ailelerine gittiğimiz zaman, onlar bize zaman zaman sitemde bulunurlar. Niye bu terörü bitirmiyorsunuz diye her gittiğim şehit evinde bu soru bana sorulmuştur. Niye bu terörü bitirmiyorsunuz diye. Siz Meclis'tesiniz, siz Cumhuriyet Halk Partisi'siniz, niye bir araya gelip, bu terörü bitirmiyorsunuz?'Acı bizim ocağımıza düşüyor, doğru. Acı, ateş onların ocağına düşüyor. Neden bunu yapmıyorsunuz? Biz de dilimizin döndüğü kadar kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ama dün farklı bir tabloydu. Ceplerine yumurta koyup şehit cenazesine gelmişler. Bakın altını çiziyorum. Şehit cenazesine, ceplerine yumurta koyup geliyorlar. Niçin? Şehidin cenazesini kılmak için değil, şehidi istismar etmek için geliyorlar ve yumurta atıyorlar. Şehitlere saygısızlık bizatihi en büyük terör eylemidir. Bütün Ankara'daki savcılara açık ve net çağrıda bulunuyorum; Bu teröristleri yakalamak, ey savcı senin görevindir. Ey emniyet senin görevindir. Bu alçaklara hesabını sormak zorundasınız. Akıllarınca şöyle bir şey yapacaklar. Efendim CHP'nin terörle bağlantısı var, bunu halkın kafasına yerleştirmek istiyorlar. Daha önce söyledim, grupta söyledim, şimdi Antalya'da söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ni terörle bir göstermek isteyenler veya böyle bir çaba içinde olanlar açık ve net söylüyorum, namussuz insanlardır, alçak insanlardır, şerefsiz insanlardır. Böyle bir şerefsizliği yapıyorlar."
"İnadına geleceğim"
CHP'nin çağdaş uygarlık için mücadele eden, hiç kimseyi düşüncesinden dolayı suçlamayan, hiç kimsenin inancına dokunmayan parti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, inanç konusunda çok hassas olduğunu vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Şehit cenazelerine katılırım. Bana orada gazeteciler soru sorarlar, şu cevabı veririm; Burası camidir, caminin avlusudur. Burası siyaset yeri değildir, ben burada siyasi sorulara cevap vermem derim. Neden? Oradaki bütün inançlı insanlara duyduğumuz saygıdandır. Ama bunlar şehit cenazelerini istismar ediyorlar. Hayatımın her döneminde mücadele yaptım. Sanıyorlar ki iki yumurta atacağız, Kılıçdaroğlu bir daha gelmeyecek. İnadına geleceğim, inadına. Şehide, ibadete, ibadet yerine de saygısızlık yaptılar. Böyle bir saygısızlık ilk kez oluyor. Bir de bunlar sözde Müslüman geçiniyorlar. Sizin yakından uzaktan Müslümanlıkla hiçbir ilginiz yok."
Kılıçdaroğlu, şehidine saygı duymayan insanın Müslüman da insan da olamayacağını belirterek, "Bunların birer piyon olduğunu biliyorum. Arkasındaki alçaklara sesleniyorum; Neden fareler gribi karanlıklara gizleniyorsunuz? Neden erkekçe, adam gibi karşıma çıkmıyorsunuz, birer birer de değil istiyorsanız topunuz gelin. Böyle bir rezalet olabilir mi? Saklanacaksın piyon kullanacaksın." dedi.
"Bu alçaklara bir şey söylemek istiyorum. Şehitlerimize birisi kalktı kelle dedi. Şehitlerimize kelle diyen adam için bunlar ne yaptılar? Yumurta mı attılar, protesto mu ediyoruz dediler?" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Önüne gidip diz çöktüler, ellerini öptüler. Şehide kelle diyen adamın önünde diz çöktüler. Kalkmış şimdi bizi protesto ediyorlar. Siz kim, şehit kim, Müslümanlık kim." diye konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"PKK ile görüşenler şerefsizdir demişlerdi. Sonra gittiler baktılar ki PKK ile görüşüyorlar. Açıklama yaptılar, AK Parti PKK ile görüşüyor. Bu alçaklar AK Parti PKK ile görüşüyor diyen bakana bir şey dediler mi? Hayır, gidip önünde diz çöktüler. Bunun için bunlara alçak sözcüğünü kullanıyorum. Aslında alçak da onlar için hafif bir sözcük, çünkü onunda bir düzeyi var. Oslo'da gidip PKK ile görüşen kim, Cumhuriyet Halk Partisi mi? Niye protesto etmediler? Niye karşı çıkmadılar? Gelen şehit cenazelerinden onlar sorumlu değil mi? Seslerini çıkarmıyorlar. PKK, Doğu ve Güneydoğu'da mahkemeler kurdu. Ses çıkardılar mı? Vergi daireleri kurdular, trafik kontrolü yaptılar ses çıkardılar mı? Ses çıkarmadılar. Valilere talimat verildi, sakın ha PKK'lılara dokunmayın. Onlardan birisi yine söyledi. Efendim Doğu, Güneydoğu'ya 200 ton patlayıcı yerleştirdiler diye, kim AK Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı. Doğu, Güneydoğu'ya 200 ton patlayıcı yerleştirilirken valilere aman ha sakın bunlara dokunmayın diyenlere karşı, bu alçaklar seslerini çıkardılar mı? Çıkarmadılar. Ne yaptılar gidip önlerinde diz çöktüler, el ayak öptüler. Niçin beş, on kuruş para için. Kimliğini ve kişiliğini beş, on kuruş para için satan insanlara ancak ve ancak en hafif deyimiyle alçak denir."
"İnsan demekten utanıyorum"
Güneydoğu'dan bir ilçede kamyonun üzerinden kalaşnikof silahlar dağıtıldığını, halkın silahlandırıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, emniyetin, jandarmanın müdahale etmek istediğini ancak valinin Ankara'dan talimat geldiği için 'dokunmayın' dediğini savundu.
Kemal
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Peki bu şehit cenazesinde bizi protesto edenler seslerini çıkardılar mı? Hayır. Ne yaptılar? Gidip onların önünde diz çöktüler. O nedenle söylüyoruz, bunların yaptığı alçaklıktır diye. Daha da önemlisi, 8 şehidimiz vardı. Daha bedenleri soğumamıştı. Birisi kalktı İstanbul'da görkemli bir törenle nikah yaptı. Bu alçaklar dediler mi, bir dakika, insaf ya 8 şehidimizin daha bedeni soğumadı, bu yapılır mı diye sordular mı sormadılar, soramadılar. Şimdi kalkmışlar bizi protesto ediyorlar. Satılık adamlar, kimliksiz ve kişiliksiz adamlar, size insan demekten gerçekten utanıyorum. İnsan demekten utanıyorum. İnsan bile değilsiniz. Siz insan değilsiniz, sizi oraya taşıyanlar zaten insan değil. Her ortamda direneceğiz. Türkiye'nin yeni bir sürece girdiğini biliyoruz. Gün geri adım atma günü değildir. Gün demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, terörle mücadelede en kararlı tavrı ve tutumu alma günüdür. Dolasıyla hepimizin üzerine düşen büyük görev var. Türkiye'nin kurtuluşu CHP'nin ellerindedir. Bütün güçleriyle gelecekler üstümüze. Bir AKP devletine karşı mücadele ettiğimizi herkes bilmeli. İşimizin kolay olmadığını biliyorum ama önemli olan kolayı değil zor işi başarmaktır ve biz zor işi başaracağız. Başarmak zorundayız. Bütün olumsuzlukların üstüne gideceğiz, çünkü CHP'yi CHP yapan bu kararlı tablodur."
(Bitti)
Son Dakika › Politika › CHP'nin Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?