Sigorta ve G-20 Hedefleri" Konferansı

Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu (GFIA) Başkanı Dirk Kempthorne, "2020 yılı itibariyle küresel ölçekte  çalışma çağındaki yaklaşık 3 kişi, 1 emekliyi destekleyecek, 2050 yılında ise her yerde bu sayı 2 kişiye düşecek. Bu durum sürdürülebilir değil" dedi.

Türkiye'nin G-20 Dönem Başkanlığı kapsamında, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ve Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu (Global Federation of Insurance Associations - GFIA) iş birliğinde "Insurance and the G-20 Goals/Sigorta ve G-20 Hedefleri" başlıklı konferansta sigortacılığın küresel hedefleri tartışıldı.

Etkinlik kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü GFIA Başkanı Dirk Kempthorne'nin yaptığı "Yaşlanan Nüfusun Sigortalanması" panelinde, nüfusu gittikçe yaşlanan ülkeler ve  bu durumun sisteme getireceği yükün çözümü gibi konular ele alındı.

Başkan Dirk Kempthorne, panelin açılışında yaptığı bilglendirmede, 2020 yılı itibariyle küresel ölçekte çalışma çağındaki yaklaşık 3 kişinin, 1 emekliyi destekleyeceğini, Çin'de bu sayının 6 kişi, Türkiye'de ise 4 kişi olacağını aktardı.

2050 yılında ise her yerde bu sayının 2 kişiye düşeceğine işaret eden Dirk Kempthorne, Japonya hariç bütün ülkelerde 2 çalışanın 1 emekliyi destekleyeceğini, bu durumun ise sürdürülebilir olmadığına dikkati çekti.

Panelistlerden TSB Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu, toplumun yaşlanma olgusunun risk ve fırsatları birarada barındırdığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Nüfusu tamamen yaşlanmış ülkeler için değil, ama gelişmekte olan ülkeler için bu fırsatlar devam ediyor. Hükümetlerin bu konuda önlem alıp, sermayeyi tasarrufa teşvik edici önlemlerle bunu yatırıma dönüştürmeleri lazım. Kadın başına doğum sayısı hala oldukça düşük. Ülkelerin aldığı önlemlerle yavaş yavaş artmaya başlamış olsa da durum böyle. Göç almayan bir toplumun kendi nüfusunu koruyabilmesi için kadın başına doğumun 2,1 olması lazım. Şu an AB ortalaması 2,1'in altında. Dolayısıyla bu  yaşlanmayı tehdit edici bir durum."

Eroğlu, Türkiye'nin kadın başına doğum ortalamasında bir sıkıntısı olmadığını aktararak, " Önlem alınmazsa 2050 yılında bu ortalamanın 1,7'lere kadar düşeceği, toplumun kendi kendini besleyemeyeceği öngörülüyor. Son dönemde hükümetimizin aldığı önlemlere bakıldığında bu konuda ciddi çabalar da söz konusu" dedi.

Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Gökhan Karasu ise, uzun yaşamda asıl sıkıntının kalite olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Eğer yaşlı nüfusun gelir seviyesi yüksekse bunu fonlayabilirsiniz, ama  yaşlı nüfus yoksulsa sorun orada başlıyor. Yaşlı nüfus sorun değil, ama yoksul yaşlı nüfus sorun. Daha da önemlisi yaşlı nüfus hızlı şekilde yaşlanıyorsa, sorunu çözmek için zamanınız daralmaya başlamış demektir. Fransa'da toplumun yaşlanması 115 sene sürmüş, başka ülkelere bakıyoruz 65-70 aralığında giden bir seyir var ama gelişmekte olan ülkelerde bu biraz sıkıntılı. Türkiye'de ise bu durum 25 sene olarak tahmin ediliyor."

Hızlı ve yoksul yaşlanmanın sorun olduğunu yineleyen Karasu, "Yaşlılık aslında sadece devletin sorunu olmaktan çıktı. Bu aslında kişilerin kendi sorunu" değerlendirmesini yaptı.

Karasu, yaşlanan insanların sorunun değil çözümün parçası yapılması, çözüme ortak edilmesi gerektiğini dile getirerek, kişinin bunun kendi riski olduğunu, yaşlandığı zaman yoksullaşacağını bilmesi durumunda tedbir alacağını kaydetti.

Sorun çok boyutlu olduğu için buna tek çözüm bulunamayacağını dile getiren Karasu, çözümün sadece özel sektöre ya da devlete bırakılamayacağının da altını çizerek şunları kaydetti:

"Sıkıntının tek çözümü özel sigorta olamaz. Özel sigorta desteklenmesi gereken bir alandır. Hayat sigortası şirketlerine tabi oldukları yatırım riskini yönetmeleri bakımından özel kağıtlar çıkarılabilir. Daha da önemlisi, kişileri bu sisteme sokmak bakımından bir güvence sunmamız lazım. Yani devletin çıkardığı bir mevzuat güvencesiyle, yönetmelik ve kanunla kişilere yaşlılıklarında belli bir asgari maaşı alabileceklerinin güvenini vermemiz lazım. Devletin buna ilişkin kural getirmesi ve kişinin bu sisteme girdiği durumda enflasyon karşısında erimeyen bir teminatı bilmesi lazım."

Gökhan Karasu konuşmasında, getirilebilecek çözümler kapsamında uzun süreli, enflasyon korumalı, özel amaçlı, sadece sektöre özel bir kağıt üzerinde çalıştıklarının, şu an bunun müzakere aşamasında olduğunun bilgisini de verdi.