Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Canlı Yayında - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Canlı Yayında

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Aman dikkat edelim, Kilis halkımız dikkat etsin, kurtlar bu tür ortamları, puslu havaları sever." dedi.

26.04.2016 17:46

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Aman dikkat edelim, Kilis halkımız dikkat etsin, kurtlar bu tür ortamları, puslu havaları sever." dedi.

Kurtulmuş, Habertürk televizyonunda katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Kilis'e ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, Kilis'in Suriyeli mültecilere ev sahipliği konusunda destan yazmış bir il olduğunu, kendi nüfusundan daha fazla Suriyeli göçmeni barındırdığını, onlara komşuluk eden, ekmeğini paylaşan hamiyetperver bir il olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, "Bütün Kilislilere samimi olarak millet adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Bundan dolayı da biliyorsunuz Kilis'in Nobel'e aday gösterilmesi de gündeme geldi." değerlendirmesini yaptı.

Kilis'in Suriye ile uzun bir sınırının bulunduğunu, bu sınırın batısında PYD, doğusunda DAEŞ, ortada az bir kısmında ise Özgür Suriye Ordusu'nun bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Dolayısıyla sınırın dışındaki örgütlerin ellerindeki silahlarla ve birtakım seyyar şu anda IŞİD'in kullandıkları, pikapların üstüne koydukları bir takım roketlerle katyuşalarla yerleri tespit edilmesine fırsatı vermeden ateşliyorlar ve maalesef 45 füze düştü ve 17 insan öldü, bunlardan 10 tanesi bizim vatandaşımız. Kilis bu anlamda ağır bir fatura ödüyor." diye konuştu.

Kilis halkının gerçekten çok tedirgin olduğunu, zor günler yaşadığını bildiklerini dile getiren Kurtulmuş, "Bu anlamda birtakım provokatörlerin de Kilis'teki huzuru bozmak için Kilis'in bu ensar ruhunu zedeleyecek bir takım teşebbüslere girme ihtimalini de fevkalade ciddi buluyoruz. Öncelikli olarak Kilis halkından beklentilerimiz, şimdiye kadar gösterdiği olgunluğu, yine Suriyelilerle dayanışma içerisinde, olgunluk içerisinde bunların tekrar provokatörlere uymadan bu süreçte olabildiğince sakin bir şekilde bu sürecin geçiştirilmesidir." diye konuştu.

Kilis'e yönelik önlemler

Kurtulmuş, Kilis'e yönelik 4 kategoride tedbirlerin alınacağını anımsatarak, "sınır güvenliğinde askeri tedbirlerin artırılması, Türkiye'nin milli imkanlarıyla ve uluslararası koalisyonun ABD'nin de gözetleme imkanlarıyla sınırın karşı tarafını çok daha iyi bir şekilde gözetleyerek anında cevapların verilmesi, askeri gücün artırılması bu anlamda her türlü ihtimalin de masaya yatırılarak terör örgütünün, DAEŞ'in söz konusu örgüt olarak Türkiye'ye zarar veremeyecek hale getirilmesi" değerlendirmesini yaptı.

Başbakanlık tarafından 5 milyon ve sonra 5 milyon daha olmak üzere 10 milyonluk ekonomik destek paketinin Kilis halkına sunulmak üzere valiliğe aktarılacağını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Ayrıca sosyal destek programlarımız olacak. Bu tedirginlik içinde halkımıza özellikle çocuklarımıza okullarımız üzerinden sosyal, psikolojik desteklerin verilmesi sağlanacak. İlave sağlık hizmetlerinin yapılması, mesela zırhlı ambulansların bölgeye gönderilmesi ve ayrıca yeni bir hastanenin yapılmasıyla ilgili talimatların hemen verilmesi şeklinde tedbirler alınacak. Kilis halkı ile dayanışma içerisinde inşallah bu zor zamanları geride bırakacağız. Tekraren söylüyorum, aman dikkat edelim, Kilis halkımız dikkat etsin, kurtlar bu tür ortamları, puslu havaları sever."

Kilis'e atılan roketlerle insanların canlarına kastedildiğini vurgulayan Kurtulmuş, şimdiye kadar hiçbir olayın yaşanmadığı Kilis'te de birtakım olayların fitilinin ateşlenerek halkın toplumsal bir huzursuzluğun içerisine itilmeye çalışıldığını ifade ederek, "Dolayısıyla burada kamu görevlileriyle, devletle, millet birlik içerisinde Kilis'te huzuru, barışı, sükuneti sağlamaya devam edeceğiz." dedi.

"Kılıçdaroğlu'na verilecek bir cevap bulamıyorum"

Kurtulmuş, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısındaki konuşmasında, bu konuya ilişkin hükümeti suçladı. Neden sesleri çıkmıyor çünkü karşıda DAEŞ var, oraya silah yardımı yapılıyor vesaire bildiğiniz zaten silah gönderme eleştirilerini yineledi. Ne diyorsunuz muhalefetin bu açıklamaları konusunda" sorusuna karşılık şöyle konuştu:

"Bir ana muhalefet partisi liderinin, bu kadar desteksiz bu kadar usul ve üsluba uymadan, hele hele Türkiye'nin neredeyse savaşla burun buruna yaşadığı bir ortamda kendi devletini suçlayacak sözler sarfetmesine verilecek bir cevap bulamıyorum. Buna söylenecek bir söz yok. Söylenir de söylenecek sözler de çok ağır olur. Burada öncelikli olarak bu bir safsatadır. Dünyada hiçbir devlet DAEŞ'i bir terör örgütü olarak neredeyse kabul etmiyorken Türkiye DAEŞ'le mücadele etmiştir. Türkiye yaklaşık 5 bine yakın DAEŞ'liyi sınır dışı etmiştir. 41 bine yakın DAEŞ'li olduğu iddiasındaki insan, Türkiye sınırları içerisine sokulmamıştır. Ayrıca birçok operasyon hazırlıkları içerisinde yakalanmış olan çok sayıda DAEŞ'li de mahkemelere çıkarılmış önemli bir kısmı da tutuklanmıştır. Çok sayıda canlı bomba, çok sayıda bombalı araçlar ve yelekler yakalanmıştır.

Allah aşkına bunları görmeyen ana muhalefet partisi lideri hangi bilgiyle hangi izanla tutuyor da Türkiye'yi DAEŞ'le işbirliği halinde olmakla suçluyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Hiçbir şekilde bir siyaset de değildir bu. Yani hükümeti eleştirebilirsiniz, yerden yere vurabilirsiniz ama kusura bakmayın Türkiye'nin ulusal güvenliği bu kadar ciddi bir tehdit altındayken, Türkiye'nin bir şehrine karşı bu kadar büyük saldırılar düzenleniyor ve bununla ilgili tedbirler alınmak için gayretler sarfediliyorken burada milli birlik, dayanışma içerisinde olmak lazım. Eğer böyle yapmazsa kim böyle yapmazsa aynı zamanda tarih önünde de gerçekten suçlu olur. Ben bütün bu iddiaların hepsini külliyen reddediyor ve Sayın Kılıçdaroğlu'na iade ediyorum. Bunları kabul etmediğimizi, bunların haksız yersiz bir takım iddialar olduğunu ifade etmek isterim."

"Eylem planının mantığı yeniden imar ve inşadır"

Kurtulmuş, "Çözüm Süreci ne aşamada? Güneydoğu Anadolu bölgesinde ne yapılacak bundan sonra bir plan var mı ne yapılacağına dair?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:

"Tabii ki var. Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı dediğimiz plan bundan sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ne yapılacağının yol haritasıdır. 80 maddelik bu planın ilgili bakanlıklar arasında koordinasyonunu sağlıyoruz, her hafta yapılanlar burada iş formu üzerinde işaretleniyor. Bunların önemli bir kısmı 30-31 maddesi şimdiye kadar zaten yapılmış vaziyette. Uzun sürecek olanlar var. Bu eylem planının mantığı şudur, yeniden imar ve inşadır. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da terör dolayısıyla bazı il ve ilçelerde yaşadıklarımız ümit ediyoruz ki geçici bir dönemdir. Çok kısa bir süre içerisinde terör sonlandırılacaktır. Biz burada terör örgütünün yaktığının, yıktığının çok daha iyisini yapacağız. Burada insanların gönüllerinin, zihinlerinin onarılması noktasında elimizden gelen bütün gayreti ortaya koyacağız. Bu planlar konulmuş, icra edilmektedir, yerinde çalışmalar yapılıyor. Bunların bir kısmı çok hızlı bir şekilde tamamlanıyor. Ama orta vadeli ve uzun vadeli olan tedbirler de var. Bunlarla ilgili de bütün çalışmalar yapılıyor. Sonuçta, hiçbir şekilde bu durumun kalıcı olmayacağının altını çizmek isterim. Eninde sonunda terörle mücadeleyi mutlaka millet kazanacaktır ve bu tarumar olmuş ilçeler, yıkıntılar bunların hepsi eskisinden daha güzel inşa edilecektir. Halkımız yeniden günlük hayatına çok güçlü bir şekilde dönecektir. Türkiye, tabiri caizse bunu söylediğimde bazıları bozuluyor ama bu parantezi kapatacağız ve yolumuza devam edeceğiz. Terör örgütünün yapmak istediği en önemli şey, şehirleri yakmak, yıkmaktan öte milletin fertleri arasına düşmanlık sokmaktı. Bunu başaramadılar."

"Türk'ün Kürt'ün kaderi birbirine bağlıdır"

Çözüm Sürecine ilişkin soruya karşılık Kurtulmuş, "Terörün 20 Temmuz 2015'ten sonra niye tekrar canlandığı" sorusunun yanıtının verilmesi gerektiğini belirtti. DAEŞ, PKK ve diğer terör örgütlerinin sadece birkaç bin militandan ibaret olmadığını, arkalarında lojistik, siyasi, silah, ekonomik, politik desteklerin bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, birilerinin terör örgütlerini kullanarak, Türkiye'nin özgürlük, barış ve demokrasi içerisinde yoluna devam etmesi önlemeyi amaçladıklarını ifade etti.

Terörle mücadelenin, sadece örgütlerle mücadele olmadığının altını çizen Kurtulmuş, çözümün sahibinin de adresinin de hakeminin de millet olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin birlikte, barış içinde yaşamanın bütün imkanlarını oluşturacağını belirten Kurtulmuş, "78 milyonla birlikte inşallah terörü ortadan kaldırıp terörü bir türlü dizginledikten sonra yani parantezi kapattıktan sonra inşallah birlikte barış içerisinde yaşamanın bütün yollarını bulacağız. Şunu açıkça söylüyorum, bu memlekette Türk'ün Kürt'ten Kürt'ün Türk'ten başka bir kaderi yoktur. Türk'ün Kürt'ün kaderi birbirine bağlıdır." şeklinde konuştu.

"Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin firesiz oy kullanacağız"

Dokunulmazlıklara ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, kapı önünde başka arkasında başka konuşmayacaklarını söyledi.

Mecliste bekleyen tüm dosyalarda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifi verdiklerini anımsatan Kurtulmuş, dokunulmazlıkların siyasi manipülasyon aracı olmaması ve konuya ilişkin kararı Meclisin değil mahkemelerin vermesi gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, "Anayasa değişiklik teklifi en kısa zamanda parlamentoya geldiğinde, AK Partili 316 milletvekili olarak Mecliste olacağız, eksiksiz, firesiz bir şekilde dokunulmazlıkların kaldırılması için oy kullanacağız" ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, "Gelir alırlar bizi, biz kolay kolay teslim olmayız" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması ve durumun Çözüm Süreci'ni nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin asla 1990'lara geri dönmesini istemediklerini dile getirdi. Bunun için üzerilerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Kurtulmuş, HDP'li siyasetçilerin ortamı gerecek, bu ortamdan terör örgütünün faydalanması ve propaganda yapmasını sağlayacak söz ve eylemlerde bulunmak yerine, terör örgütüne, "Bu yaptığınız, Kürt halkına, bölgeye, Türkiye'nin birliğine, dirliğine zarar veriyor, bunlardan vazgeçin." demesi gerektiğini ifade etti.

HDP'ye oy verenlerin böyle bir beklentisi olduğunu aktaran Kurtulmuş, "'Çıkmayan canda ümit vardır' diye bir söz var. HDP'li siyasetçiler, arkadaşlar inşallah bu gerçeği görürler, HDP bu dili kullanırsa, yani barışa, demokrasiye katkı sunacak, terörü, silahı, bombayı lanetleyecek arasına mesafe koyacak dili, çok geç olmuştur bunun farkındayım ama geç olmasına rağmen bunu geliştirecek bir siyasi kabiliyeti ortaya koyabilirlerse bunun HDP'ye oy veren halkın menfaatleri bakımından hem de Türkiye demokrasi bakımından çok daha doğru olduğu kanaatindeyim. Yoksa dilin kemiği yok herkes konuşur, 'şöyle yaparsanız, ben de böyle yaparım' dersiniz o söylediğiniz siyaseten de realitede de bir karşılığı olmaz, Türkiye'yi germek, ortamı gerginleştirmek, siyasi sorunlarımızı daha da çıkmaza sokmaktan başka bir mana ifade etmez." diye konuştu.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement