"Çevre" konulu "Etki Söyleşisi" çevrim içi düzenlendi - Son Dakika
Güncel

"Çevre" konulu "Etki Söyleşisi" çevrim içi düzenlendi

"Çevre" konulu "Etki Söyleşisi" çevrim içi düzenlendi

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, iklim değişikliği konusunda harekete geçilmesi gerektiğini belirterek, "Bildikten sonra 'Kendi payımıza ne düşüyor ve ne yapmalıyız?' onu anlamak ve arkasından da bunu yapmak gerekiyor.

07.07.2021 19:32  Güncelleme: 19:36

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, iklim değişikliği konusunda harekete geçilmesi gerektiğini belirterek, "Bildikten sonra 'Kendi payımıza ne düşüyor ve ne yapmalıyız?' onu anlamak ve arkasından da bunu yapmak gerekiyor." dedi.

Etki Konseyince Headline Diversity Kurucusu Arzu Pınar Demirel moderatörlüğünde, Deniz Ataç ve yazar Buket Uzuner'in katılımıyla "çevre" konulu etki söyleşisi çevrim içi düzenlendi.

Ataç, çevreyle ilgili en önemli iki sorunu "iklim değişikliği" ve "biyoçeşitlilik kaybı" olarak açıklayarak, şöyle devam etti:

"İklim değişikliği özellikle son 1-1,5 senedir salgınla beraber daha iyi anlaşıldı. İklim değişikliğinin etkileri son birkaç senedir çok net görülmeye başladı, ama salgın da herkesin oturup bir şeyleri düşünmesi için bir fırsat oldu. Arkasından Marmara Denizi'ndeki problemi yaşayınca çevre sorunları Türkiye'de epey gündeme geldi. İklim değişikliği çok bilinir bir konu ama bilinse bile yetmiyor hepimizin harekete geçmesi gerekiyor. Bildikten sonra 'Kendi payımıza ne düşüyor ve ne yapmalıyız?' onu anlamak ve arkasından da bunu yapmak gerekiyor. Bunun sadece sohbetini yapmak ne yazık ki bir işe yaramıyor."

"İklim değişikliği", "arazi tahribatı", "ormansızlaşma", "aşırı kullanım", "nüfusun yoğunluğu"nun biyoçeşitlilik üzerinde sıkıntı yarattığına işaret eden Ataç, şu görüşleri dile getirdi:

"Sorunların sebebi ne? Şu anki yaşam ve tüketim biçimimiz. Gereksiz, ihtiyacımız olmayan ürünleri almak ve tüketmenin çevre üzerindeki etkisi çok net. Bir diğeri de doğrusal üretim, yani alıyoruz sanki varlıklar sonsuzmuş gibi sanki hep arkasından gelecekmiş gibi varlıkları tüketiyoruz. Alıyoruz, üretiyoruz ve çok kısa bir süre kullanıyoruz ve atıyoruz. Dünya artık onu da konuşmaya başladı. Artık doğadan aldığımız varlıkları tekrar tekrar kullanmanın, doğaya en az zararla üretim yapmanın yollarını bulmamız lazım. Onun için döngüsel ekonomi kavramı ortaya çıktı."

"Devletleri zorlamamız gerekiyor"

Yazar Buket Uzuner de bugünlerde insanların satın aldığını tüketip attığını, ancak 1960'larda, 1970'lerde ve 1980'lerde saatlerin, ayakkabıların tamir edildiğini, kardeşlerin, kuzenlerin kıyafetlerinin giyildiğini anlattı.

Uzuner, "Şu anda geldiğimiz yer, tekrar eskiye dönmemizi söylüyor bize. Özellikle korona döneminde de... Bizim bu hayat tarzından vazgeçmemiz, eski hayatlarımıza dönmemiz gerekiyor ve çok da uzak değil. Belki Z kuşağı görmedi bunu ama anne ve anneannelerinden dinlemişlerdir. Bunu anlatabiliriz ama bu bir devlet politikası olmak zorunda. Devletleri zorlamamız gerekiyor. Burada en büyük zorlayıcı etken kadınlardır çünkü evin mutfağını ve bütçesini kadın kontrol eder, kadın çiftçiler çok önemlidir." diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Çevre' konulu 'Etki Söyleşisi' çevrim içi düzenlendi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement