Rajoy-Cameron Ortak Basın Toplantısı

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ve İngiltere Başbakanı David Cameron, Avrupa'daki sığınmacı krizi konusunda bir araya geldi.

Toplantının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rajoy, İspanya'da çalışan nüfusunun yüzde 10'unun yabancı olduğunu, ülkesinde yabancıların entegrasyon sorunu bulunmadığını, son yıllarda İspanya'ya yapılan sığınma talebinin 3 kat arttığını bildirdi.

Avrupa'nın gündeminde olan sığınmacı krizi konusunda da Rajoy, "Sığınma hakkı olup bu talebi yapan herkese karşılık verilecek. Sığınmacılarına yapıcı ve pozitif cevaplar vermek için çalışıyoruz" dedi.

Rajoy, "Bu soruna küresel bir cevap vermek gerekir. AB ortak kararlar ve planlar uygulamalı. İki öncelik var. İlki sığınmacıların ilk çıkış ülkeleriyle ekonomik işbirliği, ikincisi de Avrupa ile Afrika arasında insan kaçakçılığı yapan mafya örgütlerine karşı mücadele" görüşünü savundu.

İspanya Başbakanı Rajoy,  " Suriye'deki sorunu baştan çözebilseydik şimdi bu durumda olacağımızı sanmıyorum" şeklinde konuştu.

-"Sığınmacı konusunda ahlaki ve insani değerlerle hareket ediyoruz"

Ekonomik amaçlı göç ile sığınmacılar terimlerinin birbirinden ayrılması gerektiğine vurgu yapan Cameron da İngiltere'nin daha fazla sığınmacı alacağı ve sığınmacılara yardım için ayrılan bütçeye daha fazla kaynak aktaracakları yönünde bu sabah Lizbon'da yaptığı açıklamaları yineledi.

Avrupa'ya gelen sığınmacılarla ilgili karar alırken sabırlı hareket etmeleri gerektiğini dile getiren Cameron, "İngiltere Schengen de olmadığı için kendi sınırlarımızı kendimiz kontrol ediyoruz. Sığınmacı krizinde ahlaki ve insani değerlerimizle hareket ediyoruz. Bu yüzden de bütçemize de bakarak, mülteci kamplarında olan sığınmacıları kabul ediyoruz. Sayı şu anda veremiyoruz ama daha fazla sığınmacı alacağımızı söyledim. Bu yaptıklarımız sorunu çözmüyor. Onu da biliyoruz. Öncelikli olarak yapılması gereken iş, Suriye ve Libya'dadır. Esad, kendi vatandaşlarını öldürüyor. Orada tam bir kaos yaşanıyor. Bu ülkelerin istikrara kavuşması, normalleşmesi, mafya gruplarıyla mücadele edilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

Suriyeli Aylan'ın görüntüleri

Avrupa kamuoyunda büyük etki yaratan, Bordum'da sahile vuran Suriyeli çocuk Aylan'ın cesedinin görüntüleri de konuşmaları sırasında her iki Başbakan tarafından hatırlatıldı.

Cameron "Ben de bir babayım ve çok etkilendim. Aklımızdan uzun süre çıkmayacak bir görüntüydü. Bu şeylerin gerçekten değişmesi için ne yapabileceğimizi düşünüyoruz. Yeni bir hayata başlamak için en önemli şey böyle korkunç bir seyahate başlamamaktır" dedi.

Rajoy da "Her insanı çok derinden etkiledi" yorumunu yaptı.

Katalonya krizi

Öte yandan Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı girişimlerle ilgili görüşü sorulan Cameron, "İspanya, İngiltere gibi uzun tarihi olan, büyük bir ülke. Birliktelik daha iyidir. Birlikte olunca daha güçlüyüz ve başarılıyız. Katalonya eğer başka bir yoldan gitmek istiyorsa bunu yasallık içinde yapmalıdır" dedi.

Cameron, Katalonya'nın İspanya'dan ayrılması halinde otomatik olarak Avrupa Birliğinden çıkıp, diğer tüm aday ülkeler gibi baştan bir süreç başlamasının da doğal olacağını savundu.

İspanya Başbakanı Rajoy da "İspanya ulusal egemenliğinde bir kırılma yoktur" diyerek, "İspanya'nın geleceğine ne ben ne de Mas (Katalonya özerk yönetim başkanı) karar verebilir. Bu, İspanyolların tamamının vermesi gereken bir karardır. Katalonya'da bağımsızlıkçı girişimler kimseyi hiçbir yöne götürmez. Mas bana referandum talebi ile gelirse ben bu görüşmeyi kabul etmem çünkü bu İspanya'nın tamamının vereceği bir karardır. Ama diğer türlü diyaloğa hazırım" dedi.

Rajoy-Cameron görüşmesinde Avrupa'daki sığınmacı krizinin yanı sıra İngiltere'nin sunduğu AB'deki ekonomik içerikli reform yapılması planı, İspanyol ekonomisinin durumu ve Suriye, Libya, Ukrayna gibi dış gelişmelerin ele alındığı bildirildi.