Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Cezayirli mevkidaşı ile enerji, Sudan ve Rusya konularını ele aldı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un Cezayirli mevkidaşı Ahmed Attaf ile yaptığı görüşmede, enerji, Sudan ve Rusya konuları ele alındı.

Baerbock ile Cezayir Dışişleri Bakanı Attaf'ın, başkent Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Dışişleri Bakanı Baerbock, Rusya- Ukrayna Savaşı nedeniyle geçen kış Almanya'da herkesin enerji konusunda endişeli olduğunda, Cezayir'in gaz sevkiyatıyla Avrupa'nın yanında durduğunu belirtti.

Görüşmede yenilenebilir enerji ve yeşil hidrojen konularını ele aldıklarını ifade eden Baerbock, "Yenilenebilir enerjide Cezayir büyük bir potansiyele sahip." dedi.

Baerbock, Akdeniz üzerinden bir "yeşil enerji köprüsü" oluşturulmasının, bölgedeki güvenlik için önemli olacağına işaret ederek, "Akdeniz üzerinde bir yeşil enerji köprüsü kurarsak bu aynı zamanda dramatik iklim krizi karşısında, iklim nötrlüğüne ve tüm bölge için ekonomik kalkınma ve güvenliğine yönelik değerli bir ortak adım olur." ifadelerini kullandı.

Görüşmede Sudan'daki durumu da ele aldıklarını aktaran Baerbock, Sudan'daki tarafların barışçıl çözümü reddettiğini, artık acımasız çatışmaların son bulması gerektiğini kaydetti.

Baerbock, "Özellikle Darfur konusunda endişeliyiz. Birleşmiş Milletler (BM) etnik temizlik ve insanlığa karşı suçların ilk işaretlerini görüyor." diye konuştu.

Sorumluların daha sonra hesaba çekilebilmesi için şimdiden kanıtların toplanması konusunda çaba sarf ettiklerini aktaran Baerbock, dünyanın neresinde olursa olsun insanlığa karşı suç işlendiğinde kanıt toplamanın ve dünya kamuoyunun bunu bilmesinin önemini vurguladı.

Baerbock, Sudan'da ve Darfur'da artan şiddeti durdurmak için çalıştıklarını belirterek Almanya'nın, Sudan'a ve bölgeye yaptığı insani yardımı 200 milyon avroya çıkardığını ifade etti.

Rusya'nın acımasız bir şekilde Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal ettiğini söyleyen Baerbock, "Rusya'nın emperyalist savaşının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin bu bariz ihlaline karşı uluslararası alanda birlikte durmazsak, dünyadaki hiçbir ülke daha fazla, huzur içinde uyuyamayacaktır." diye konuştu.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf da Almanya ve Cezayir için uluslararası düzeyde önemli olan diğer konular ve meseleler hakkında da konuştuklarını belirterek, özellikle Cezayir'in BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesiyle ilgili olarak Almanya'nın verdiği destek için teşekkür etti.

İnsan hakları, ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğü ilkelerinin önemli olduğunu vurgulayan Attaf, büyük hedef ve umutları olduğunu, Almanya ile işbirliğini derinleştirmek istediklerini dile getirdi.

Özellikle yenilenebilir enerji konusunda iki ülke arasındaki işbirliği olanaklarına dikkati çeken Attaf, Almanya, Avusturya ve İtalya arasında imzalanan ve hidrojen koridoru olarak bilinen "SoutH2 koridoru" projesini büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını ve Cezayir olarak bu projeye katılmaya hazır olduklarını ifade etti.

"SoutH2" projesinin çok önemli olduğunu dile getiren Attaf, "Bu proje sayesinde 2050 yılına kadar enerji talebinin yüzde 10'unun yenilenebilir enerji yoluyla karşılanması gibi birçok hedefe ulaşabiliriz." dedi.

Almanya ile bölgesel meseleler ve oradaki güvenlik durumu hakkında konuştuklarını aktaran Attaf, "Her şeyden önce Almanya'nın gerçekten bölgemizin bir parçası olduğunu söylemek isterim. Çünkü bölgemizde Almanya'nın da çözüm istediği birçok sorun ve birçok çatışma var." şeklinde konuştu.

Attaf, Ukrayna ile Rusya arasında yaşananların Cezayir'i "incittiğini" vurgulayarak, bu nedenle Cezayir Devlet Başkanı Abdülmecid Tebbun'un, Cezayir için iki dost ülke olan bu iki ülke arasında barışı teşvik etmek ve uzlaşı sağlamak için bir arabuluculuk rolü önerdiğini hatırlattı.

Kendilerinin Rusya ve Ukrayna arasında bu köprü kurmak istediklerini anlatan Attaf, "Bu bizim çabamızdır ve onlar da bunu böyle anlamalıdır." dedi.

Ahmet Attaf, Batı ülkeleri ile çözüm yolları konusunda farklı görüşlere sahip olabileceklerini ancak sonuçta aynı seviyede olduklarını kaydederek, "Bizim için önemli olan barışçıl bir çözüm yaratmaktır. Bu bizim ortak hedefimiz ve bu hedefe ulaşmak için barışçıl bir yol bulmak istiyoruz, çünkü güvenlik hepimizi ilgilendiriyor." değerlendirmesinde bulundu.