Eroğlu: "Bizi Dünya Tanımasa Da, KKTC Diye Bir Devlet Gerçektir"

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçekleri bilindiği halde Rum devletinin Avrupa Birliği (AB) üye yapıldığını ve maalesef 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanı olacağını belirtti.

Eroğlu, zamanın her şeyin ilacı olduğunu, zaman içerisinde bu gerçeklerin kabullenileceğini düşündüklerini, ancak Kıbrıs Türk halkının da sabrının taşmaya başladığını belirterek, "sabır taşı olsa çatlardı. Bu kadar uzun yıllar süren müzakerelerden sonra artık bir sonuca şöyle veya böyle varma zamanı gelmiştir diye düşünüyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Mehmet Ramiz Bakır başkanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti Muharip Gaziler Derneği Hatay Şubesi heyetini kabul etti.

"SAVAŞIN NE DEMEK OLDUĞUNU YAŞAYAN BİRİ OLARAK BİLİYORUM"

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kendisinin de 1974'te doktorluk yaptığını ve savaşın ne demek olduğunu, yaralanmanın veya şehit olmanın ne demek olduğunu iyi bildiğini kaydetti. Eroğlu, Barış Harekatının Kıbrıs Türk halkına özgürlük getirdiğini, bedelinin ağır olduğunu ama özgürlüklerin mücadele etmeden kazanılamayacağını belirterek, "Özellikle bizim gibi Rumun çoğunluğu altında ve kurulmuş olan ortak devletinden uzaklaştırılan bir taraf olarak çektiğimiz sıkıntıları ancak bir barış harekatı ile ortadan kaldırabilirdik" dedi. Türkiye'nin desteğiyle KKTC topraklarının ortaya çıkması ve Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda cumhuriyetini kurmasının önemine vurgu yapan Eroğlu, 38 yıl sonra gazilerin tekrar, savaş verdiği topraklara gelip silah arkadaşlarını anmanın kendilerini duygulandırmasının normal olduğunu vurguladı.

"TEMENNİMİZ BİR DAHA BU OLAYLARIN YAŞANMAMASIDIR"

Eroğlu, "Temennimiz, bundan sonraki yaşantımızda Anavatan Türkiye ve KKTC halkının yaşantısında bu gibi olayların yaşanmamasıdır" diyerek, gelişen dünyada insanların güven ve huzur içerisinde yaşamak istediğini belirtti ve şunları söyledi: "Bugün Kıbrıs Türk halkı, bir anlaşma olmasa da, huzur ve güven içerisinde yaşamaktadır, TSK'nın buradaki varlığı, Anavatan Türkiye'nin yanı başımızda olması bizim huzur ve güven içerimizde yaşamamızı sağlamaktadır. Her zaman minnet duygularımızı belirtmekteyiz."

Bir savaşa girmenin ne demek olduğunu, o savaşa girenlerin bildiğini, gazilerin de bu savaşları birlikte yaşadığını, silah arkadaşının yanında şehit düşmesine şahit olduğunu ifade eden Eroğlu, çok şükür bugünleri görebildiklerini kaydetti.

Türkiye'den gelen gazileri, milli mücadele yıllarında mücahitlerle birlikte verdiği mücadele sonrasında doğan KKTC'de, görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Eroğlu, gazilerin KKTC'yi gezmesini istedi.

Eroğlu'nun ardından yine söz alan Türkiye Cumhuriyeti Muharip Gaziler Derneği Hatay Şubesi Başkanı Mehmet Ramiz Bakır, Eroğlu'na Hatay'daki üyelerinin yolladığı destek mesajını okudu.

"HAKLARIMIZI KORUYACAK BİR ANLAŞMA ARIYORUZ"

Destek mesajını dinleyen ve memnuniyetini belirtip teşekkür eden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, omuzlarına yüklenen büyük bir görev olduğunu, bunların; Anavatan Türkiye ile ilişkileri en sıcak bir şekilde sürdürmek, Kıbrıs Türk halkının mutluluğu için çalışmak ve müzakere masasında Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin haklarını ortadan kaldırmayacak bir anlaşmaya imza koymaya çalışmak olduğunu söyledi. Eroğlu, müzakereleri 2 yıldır devam ettirdiğini, müzakere masasında Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini koruyucu bir anlaşma içerisinde olduğunu belirterek, ancak bunu Rum tarafından gördüğünü söyleyemeyeceğini kaydetti.

"KKTC TANINMASA DA BİR GERÇEK"

Rumların müzakereleri Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden sürdürmeye çalıştığını, halbuki Kıbrıs'ta dili, dini, kültürü ile iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğunu belirten Eroğlu, KKTC tanınmasa da KKTC'nin bir gerçek olduğunu, dolayısıyla bu gerçekler dikkate alınarak bir anlaşma yapılması gerektiğini vurguladı ve böyle yapılırsa yaşayabilir bir anlaşmaya ulaşılabileceğini dile getirdi.

Eroğlu, müzakere masasındaki stratejilerinin; dün yaşananları yaşatmayacak, bugün var olan gerçekleri de gözetmeyecek bir anlaşmayı hayata geçirmek olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Bu, bugüne kadar ne yazık ki mümkün olmadı. Ortaya çıkan anlaşmalar, hep Rum tarafı tarafından reddedildi. Bir tatmin olmama ile karşı karşıyayız. Tatmin olmamalarının tek nedeni, dünyanın haksız yere Kıbrıs Cumhuriyeti'nin sahibi olarak ilan etmesidir. Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Türkler ile Rumlar eşit ve ortak kurmuşlardı. İki halkın eşit ortaklığına dayalıydı, ama bugün sadece Rumları temsil eden bir Kıbrıs Cumhuriyeti var. Ama maalesef bu gerçekler bilindiği halde Rum devletini Avrupa Birliği (AB) üyesi yapan bir AB vardır. Maalesef 1 Temmuz da kapının arkasında. AB Dönem Başkanı da oluyorlar. Bu şartlarda Rumların bizimle anlaşma niyeti sergilemesinin mümkün olmadığı, Rumları bir anlaşmaya motive edecek bazı hareketlerin BM ve AB'den başlatılması gerektiğini sık sık söylüyoruz ama her ne halse sesimizi fazla duyuramıyoruz ya da duyuyorlar da duymazlıktan geliyorlar. Zaman her şeyin ilacıdır derler, zaman içerisinde bu gerçeklerin kabullenileceğini düşünüyoruz. Ama Kıbrıs Türk halkının da sabrının taşmaya başladığını, yıllardır müzakereler sürüyor, hani 'sabır taşı olsa çatlardı' derler, bu kadar uzun yıllar süren müzakerelerden sonra artık bir sonuca şöyle veya böyle varma zamanı gelmiştir diye düşünüyoruz.

Anavatan Türkiye'nin desteğiyle müzakere masasında güçlü ve dik oturuyoruz. Haklarımızı masada bırakmayacak bir şekilde anlaşma arayışını sürdürüyoruz."

Konuşmaların ardından heyetten bir üye, Eroğlu'na hitaben yazdığı şiiri okudu ve plaket teatisinde bulunuldu. Gazi heyeti TC nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça' ya da nezaket ziyaretinde bulundu. - LEFKOŞA