Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Güney Kıbrıs'ın 1994 yılında açtığı davaya ilişkin olarak, Türkiye'yi, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan dolayı 90 milyon Euro tutarında tazminata mahkum etmesi haberi Kıbrıs Rum basınında geniş bir şekilde yer aldı.
AİHM'in ilgili kararı temelinde, 30 milyon Euro'nun 1974 sonrası kaybolanların yakınlarına, 60 milyon Euro'nun ise Kuzey Kıbrıs'taki Karpaz bölgesinde kalan Rumlara verileceği belirtildi. Rum gazeteleri, AİHM'in, Türkiye aleyhine verdiği kararın siyasi ve hukuki açıdan önemli olduğuna dikkati çektiler. Başta Rum Yönetimi ve siyasi partiler birer açıklama yaparak karardan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Güney Kıbrıs, davaya ilişkin ilk başvurusunu 1994 yılında, Barış Harekatı sonrası Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bazı maddelerinin ihlali nedeniyle yapmış, açtığı davada 1491 Rum'un kayıp olduğunu 211 bin Rum'un ise topraklarından olduğunu ifade etmişti. AİHM tarafından 1996 yılında görülmeye başlanan davada, 2001 yılında bu durum hakkında, Türkiye'nin Barış Harekatı'nda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11 farklı maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti. Rum Yönetimi 2011 yılında ise davanın maddi manevi tazminatı için yeniden mahkemeye başvurmuştu.
Filelelftheros gazetesi "Kıbrıs Rum Tezleri Silahlanıyor- AİHM: Mülkiyetlerdeki Göçmen Hakları Dokunulmamış" başlıklı haberinde, AİHM'in Türkiye aleyhine verdiği tazminat kararına geniş bir şekilde yer verdi. Gazete AİHM'in kararının ardından, Kıbrıs Rum tarafının, mülkiyet konusundaki ayrıca bu konuda, müzakerelerde bugünden itibaren başlayacak görüşmelerdeki tezinin, kuvvetlenmeye başladığını yazdı. AİHM'in, Türkiye'yi, "sürmekte olan ihlallere" ilişkin olarak sorumlu tuttuğunu yazan gazete Dimopulos kararı nedeniyle de Türkiye'yi azat etmediğinin de açık olduğunu belirtti. Bilindiği üzere AİHM, Kıbrıslı Rumların KKTC'deki mülkleri için KKTC'de kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvurmaları yönündeki kararını, "pilot dava" olarak bilinen Dimopulos ve 7 arkadaşının başvurusu sonrası almıştı. Gazete AİHM'in, Rum Yönetimi'nin Türkiye aleyhine olan 4. Hükümetler Arası Başvuru'daki, tazminatlar boyutuna ilişkin kararında, Türkiye'ye toplam 90 Euro tazminat ödemeye çağırdığını yazdı.
Karar temelinde, Türkiye'nin, başvuru yapan ülkeye üç ay içerisinde ödeme yapması gerektiğini yazan gazete, Güney Kıbrıs'ın da hak sahiplerine, kayıp yakınlarına ve KKTC'de yaşayan Rumlara, paranın teslim alınmasından sonra, 18 ay içerisinde bu parayı dağıtmakla mükellef olduğunu belirtti. AİHM'in, Türk Hükümeti'nin, sözleşmenin 41.maddesine (haklı memnuniyet) ilişkin Rum Yönetimi tarafından gecikmenin söz konusu olduğu şeklindeki görüşünü ret ettiğini belirten gazete, Türkiye'nin davanın incelenmesi sırasında, 4. Hükümetler Arası Başvuru'nun ilk baştaki kararına ilişkin tazminat isteme konusunda Rum tarafının geciktiğini savunduğunu anımsatırken, AİHM'in ise Güney Kıbrıs'ın zaman sınırları içerisinde hareket ettiğini addettiğini yazdı.
Gazete kararın 6. paragrafında, "özellikle Kıbrıslı Rumların evleri ve mülkiyetlerine ilişkin geriye kalan ihlallere ilişkin haklı memnuniyet konusunda, Rum Yönetimi'nin haklarını muhafaza ettiğinden" bahsedildiğini belirtti. Rum Yönetimi'nin, mülkiyet haklarına ilişkin ihlallere yönelik beyan nitelikli karar talep ettiğini yazan gazete, Türkiye'nin mülkiyet haklarının ihlallerine ilişkin, uyumluluğunun Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde incelenmekte olduğunun da ifade edildiğini belirtti.
Alithia gazetesi, AİHM kararını "AİHM'in Nihai Kararı- Türkiye'ye Rekor Ceza- Yılların Acısı İçin 90 Milyon Euro" başlıklarıyla aktardı. Gazete AİHM kararının nihai olduğunu ve üç ay içerisinde ödenmesi gerektiğini ileri sürdü. Gazete, AİHM kararının, ilk etapta 15 "evet" ve 2 "hayır" oyuyla, ikincisinde ise 16 "evet", 1 "hayır" oyuyla alındığını belirtti.
Politis gazetesi ise haberi "Güçlü Mesajlar 90 Milyon Ceza" başlığıyla aktarırken AİHM kararının, gerek hukuki gerekse siyasi açıdan önemli olduğunu yazdı. Çok yüksek olarak addedilen tazminatın ötesinde AİHM'in mülkiyet yönelik olarak güçlü bir mesaj gönderdiğini, Türkiye'ye, sadece Kıbrıslı Rumların tazmin edilmesi değil (mülklerin) iade edilmesi yöntemlerini de bulması çağrısının yapıldığını belirtti. Habere göre hukuki çevreler, gazeteye yaptıkları açıklamada, önemli bir para miktarının ötesinde AİHM kararının, mülkiyetteki olguları değiştireceğinden bahsederken Rum Yönetimi'nin başvuruda bulunma talebiyle, Dimopulos davasına ilişkin kararın olumsuz etkilerini tersine çevirmek istediğinden bahsettiler. Rum avukat Ahilleas Dimitriadis ise gazeteye yaptığı açıklamada kararın büyük öneme sahip olduğunu ve Avrupa hukukunda emsal yaratacağını ifade etti.
Simerini gazetesi ise "Elimizde Önemli Silah" başlığını kullanırken Haravgi gazetesi haberi "Sadece Manevi Tazminat İçin 90 Milyon Euro Tazminat" başlığıyla yansıttı.
RUM YÖNETİMİ KARARI MEMNUNİYET İLE KARŞILADI
Fileleftheros gazetesi ve diğer gazetelere göre Rum Yönetimi, bir açıklama yaparak AİHM'in kararını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, yaptığı yazılı açıklamada, Mahkeme'nin özellikle Türkiye'nin, 2001 yılındaki 4. Hükümetler Arası Başvuru'daki karara uymadığına ilişkin ifadesinden duyulan memnuniyeti dile getirdi.
Hristodulidis, AİHM'in, "Dimopulos ve diğerleri davasındaki" kararın, Türkiye'yi, 4.Hükümetler Arası Başvuru'daki Mahkeme kararına uymasına ilişkin yükümlülüklerinden azat etmediği şeklindeki ifadeden de memnun olduklarını ifade etti. Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, Dışişleri Bakan Ahmet Davutoğlu'nun Mahkeme kararı hakkındaki açıklamasına da yer verdiler.
Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, Rum siyasi partilerin, yaptıkları açıklamalarla AİHM'in dünkü kararının önemini vurguladıklarını ve bu kararla Türkiye'nin yeniden sanık sandalyesine oturduğuna dikkati çektiklerini yazdı. DİSİ açıklamasında, AİHM kararını önemli nitelendirerek kararın içeriği ve büyük tazminatın ötesinde Rum halkının haklarının talebinin de çok önemli olduğunu belirtti. DİSİ, bu tarihi kararın, Türk "işgalini" sonlandırmadığını ancak Avrupa alanında mücadele etmeleri için kendilerine siyasi ve hukuki silah verdiğini ifade etti. AKEL açıklamasında, kararın, Rum Yönetimi tarafından Haziran 2012'de sunulan doğru talebin haklılığını ortaya koyduğunu belirtti. AKEL, bu kararın ellerindeki bir başka güçlü argüman olduğuna da dikkati çekti. DİKO, kararın, Türkiye tarafından "insan hakları çiğnenen" kayıp yakınlarının, binlerce göçmenin haklılığını ortaya koyduğunu savundu. DİKO bu kararın ayrıca taleplerinin doğruluğunu da ortaya koyduğunu belirtti. EDEK ise açıklamasında, bu kararın, Türk "suçunun" korkutucu sonuçlarını yeniden düzeltmesine ilişkin cezaya yönelik olarak yeterli olmadığını, bununla birlikte kararın siyasi öneme de sahip olduğunu ifade etti. EDEK, Türkiye'nin yeniden sanık sandalyesine oturduğunu da ileri sürdü. Rum Vatandaşlar İttifakı ise kararı Rum Yönetimi'nin, Pirus zaferi (uğruna büyük kayıplar verilen zafer) olarak nitelendirdi.
Alithia gazetesi ve diğer gazetelere göre Rum Hukuk Dairesi bir açıklama yaparak AİHM kararını yorumladı ve bu kararın, kayıp yakınlarının, Kuzey'de yaşayan Rumlara tazminat verilmesi ve Mahkemenin beyan nitelikli karar verilmesi şeklinde üç boyutunun bulunduğuna vurgu yaptı. Simerini gazetesine göre DİSİ Avrupa Parlamentosu üyesi Eleni Theoharus, AİHM kararının çok büyük öneme sahip olduğunu belirterek, bu kararın Güney Kıbrıs'ın, siyasi ve hukuki zaferi olduğunu ifade etti. Theoharus, Türkiye'nin, Avrupa Birliği sürecini istiyorsa bu karara uymak zorunda olduğunu da savundu. - LEFKOŞA
Son Dakika › Dünya › Güney Kıbrıs Basını AİHM Kararından Memnun - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?