Son Saldırılar Halep'te 51 Bin Kişiyi Yerinden Etti

BİRLEŞMİŞ Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'de Esed rejimi ile Rusya'nın son saldırılarının sahadaki insani durumu daha da kötüleştirdiğini duyurdu.

BM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, son saldırılar neticesinde Halep ve çevresinde çoğunluğu çocuk ve kadın 51 binden fazla kişinin daha yerlerinden edildiği bildirildi.

Bombalamalar nedeniyle insanların kuzeye kaçtığı ve Halep ile İdlib civarında yoğun bir göç hareketliliği olduğu kaydedilen açıklamada, BM'nin, sınır ötesi ve Halep'in doğusunda ihtiyaç içindeki insanlara yardım ulaştırabilmesi için Suriye hükümetine gerekli izinleri geciktirmeden vermesi çağrısı yapıldı.

Açıklamada Humus'un kuzeyindeki kırsal bölgede yolların kesilmesi nedeniyle yaklaşık 120 bin kişinin mahsur kaldığı vurgulanarak, çocuklar ve hamile kadınlarda yetersiz beslenme ile tıbbi yardım alamadığı için ölümler rapor edildiği belirtildi.

Bölgeye son BM yardım konvoyunun ekim ayında ulaştığı kaydedilen açıklamada, bu bölgeye yardım ulaştırılmasının temin edilmesi istendi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Ra'ad El Hüseyin de yazılı açıklamasında, Halep ve civarında yaşanan insan hakları ihlallerini kınayarak, kentlerin kuşatılarak insanların aç bırakılmasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu vurguladı.

" Türkiye'ye minnettarız"

Öte yandan BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Halep ve diğer Suriye kentlerinde devam eden hava saldırılarının tümünün durdurulmasını istediklerini söyledi.

Dujarric, Genel Sekreter Ban Ki-mun'un da sivil ayrımı gözetilmeden yapılan saldırılara son verilmesi konusunda defalarca çağrıda bulunduğunu hatırlattı.

Saldırılardan kaçan insanlardan çoğunun kadın ve çocuklar olduğunu vurgulayan Dujarric, "Türkiye'nin insani yardım konusunda gösterdiği dayanışma nedeniyle Türk yetkililere minnettarlığımızı sunuyoruz" dedi.

Sığınmacılara yardım etmenin küresel sorumluluk olduğunu vurgulayan Dujarric, coğrafi nedenlerle Suriye'nin komşularının büyük külfet altında bulunduğunu belirterek, uzun dönemde sığınmacılara sahip çıkmanın tüm ülkelerin sorumluluğunda olduğunu bildirdi.