13. Petroleum İstanbul 2017 Fuarı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı (EPDK) Mustafa Yılmaz akaryakıt sektörüne verilen cezalara ilişkin, "Kamuoyunda 'EPDK akaryakıt sektörüne ceza yağdırdı' diye yer alıyor. Bu cezaları inanın bayilerin o kadar almak istemesine rağmen biz vermemek için elimizden geleni yapıyoruz, ama suç sabit olunca kanunda karşılığı var. Bu cezaları biz sektörle beraber ürettik, şimdi söylenenlere kulak tıkamıyor yasal düzenlemeleri yine sektörle birlikte çalışıyoruz. Bunlarla ilgili adımları inşallah atacağız." dedi.

13. Petroleum İstanbul 2017 Fuarı'nda konuşan Yılmaz, Türkiye'de enerji sektörü ile ilgili düzenlenen bu tür fuar, konferans gibi organizasyonlara yerli ve yabancı şirketlerin ilgisinin her geçen yıl arttığını söyledi. Bunun sebebinin enerji sektörünün yatırım potansiyeli, yasal düzenlemelerin adil ve vizyonerliği, sunulan hizmetlerin kaliteli ve çeşitliliği olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bu durumun Türkiye'yi enerji alanında bir çekim merkezi haline getirdiğini vurguladı.

Yılmaz, EPDK olarak bu tip organizasyonları sadece sektörle bilgi alışverişinde bulundukları platformlar olarak görmediklerini dile getirerek, aynı zamanda teknolojik gelişmelerden ve yeniliklerden haberdar olunan, geleceğe ilişkin ufuk açan etkinlikler olarak kabul ettiklerini aktardı.

Akaryakıt sektörünün 2000'li yılların başında ciddi sorunları olduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Öncelikle piyasada ciddi bir denetim eksikliği söz konusuydu. Kaçak akaryakıt çok büyük bir sorundu ve bu sorun piyasa yapısını da bozuyordu. Hem akaryakıt kalitesi hem de akaryakıt sektöründeki hizmet kalitesi milletimizin hak ettiği seviyenin çok uzağındaydı. Ancak hamdolsun kamu-özel sektör iş birliğiyle kısa zamanda gerçekten büyük işler başardık. Başta 2007 yılında başlattığımız ulusal marker uygulaması olmak üzere, alınan tedbirler neticesinde bugün artık kaçak akaryakıt sorunu gündemimizden çıkma noktasına geldi. Yıllar önce sektörümüz için kangren olarak kabul edilen kaçak akaryakıtın sıfır düzeyine gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."

EPDK Başkanı olarak, Şırnak'ta, Tunceli'de veya Artvin'de satılan akaryakıt ve LPG ile İstanbul'da satılan akaryakıt arasında kalite açısından hiçbir fark bulunmadığını gururla söyleyebileceğini anlatan Yılmaz, "Dahası ülkemizde bir istasyonda satılan akaryakıt ve LPG ile Paris, Londra veya Berlin'de bir istasyonda satılan akaryakıt/LPG arasında kalite açısından bir fark da bulunmamaktadır. Hatta ülkemizde tüketilen akaryakıt ve LPG'nin Avrupa'nın çoğu ülkesine oranla daha kaliteli olduğunu sizler de biliyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

Akaryakıt tüketimi 10 yılda yüzde 50 arttı

Yılmaz, her yıl akaryakıt kalitesinin izlenmesi çalışmasını Avrupa Birliği ile beraber Türkiye'de de Akaryakıt Kalite İzleme Sistemi (AKİS) kapsamında sürdürdüklerini dile getirdi.

Ürün ve hizmet kalitesinde yakaladıkları bu başarıyı, sektördeki büyümenin de taçlandırdığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"2006'da 12,7 milyon ton olan motorin satışı yüzde 75'lik artışla 2016'da 22,5 milyon tona ulaştı. Toplam akaryakıt tüketimi ise 18 milyon tondan yüzde 50'lik artışla 2016 itibarıyla 27 milyon tonlara yaklaştı. Akaryakıt depolama kapasitemiz de aynı dönemde 8 milyon metreküpten yüzde 50 artışla 12 milyon metreküp mertebesine ulaştı. Akaryakıt dağıtıcı lisansı sahibi şirket sayısı 2006'da 42 iken bugün itibariyle 96 adet dağıtıcı lisansı sahibi bulunmaktadır. İnşallah bu yüzü bulduğunda bunun için de bir toplantı yapabiliriz. Bu artış elbette sektörümüze olumlu katkı sunmaktadır. Bildiğiniz gibi yatırımcı büyüme potansiyeli olan bir alanda yatırımlarını yapmak ister. Hızla gelişen bir ülke olan Türkiye'nin enerji ihtiyacı ve tabii akaryakıt ihtiyacı da hızla artmaktadır. Örneğin motorin tüketimi 2014 yılında 17,4 milyon tondan yüzde 18'lik artışla 2015 yılında 20,6 milyon tona 2016 yılında da yine yaklaşık yüzde 9'luk artışla 22,3 milyon tona ulaştı."

"(Bu yemeğin acısı çok) deme hakkınız olmamalı"

Yılmaz, kamuoyunda sık sık "EPDK akaryakıt sektörüne ceza yağdırdı" haberlerinin yer aldığını hatırlatarak, "Tabi ki bizler de bu durumdan memnun değiliz. Bu cezaları inanın bayilerin o kadar almak istemesine rağmen biz vermemek için elimizden geleni yapıyoruz, ama suç sabit olunca kanunda karşılığı var. 12-13 sene öncesinde ciddi problemler vardı. Bu cezaları biz sektörle beraber ürettik, şimdi 'bu yemeğin acısı çok' deme hakkına sahip olmamanız gerek. Söylenenlere kulak tıkamıyoruz. Cezalar, hizmetlerin kalitesi, kaçakçılığın sıfıra inmesi açısından katkı sağladı ama yeniden birlikte değerlendiriyoruz. Yasal düzenlemeleri yine birlikte çalışıyoruz. Bunlarla ilgili adımları inşallah atacağız. İnşallah bu adımların sonuçlarını en kısa sürede sizler de müşahede edeceksiniz." ifadelerini kullandı.

"Dünyanın en büyük 14. LPG pazarıyız"

Yılmaz, bugün dünyanın en büyük petrol şirketlerinin Türkiye'de dağıtım faaliyetlerinde bulunduğuna dikkati çekti.

Ayrıca şu anda inşası devam eden rafineri projeleri bulunduğunu ve bu projelerin Türkiye'nin akaryakıt ticaret merkezi olmasına da önemli katkılar sağlayacağına işaret eden Yılmaz, sağlıklı işleyen, adil ve sürdürülebilir bir piyasa için dünyadaki gelişmeleri yakından izleyip sektörün önünü açacak adımlar attıklarını söyledi.

Türkiye'nin dünyanın en büyük 14. LPG pazarına sahip olduğunu belirten Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ülkemiz otogaz kullanımı açısından dünyada Güney Kore ve Rusya'dan sonra üçüncü sırada, Avrupa'da ise birinci sırada yer alıyor. Otogaz kullanan araç sayısı ve istasyon sayısı bakımından ise Türkiye dünya lideri. LPG sektörümüzün dünya pazarlarında daha üst sıralara yükselmesi için bizlere de görev düştüğünün bilincindeyiz. Hesap verebilir, şeffaf, tutarlı, etkili ve verimli düzenlemeler ile rekabet ortamını daha da iyileştirmek bunların başında geliyor. Sektör oyuncularının ve tüketicilerin karşılaşabileceği problemlere çözüm üretmek ve daha sağlam bir piyasa yapısı oluşturmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz."