Avrupa Birliği ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Türkiye çevresinde ki bütün güç problemlerine karşı yerinde sayamaz. Daha ileri doğru hamle yapmak durumundayız. Türkiye, ekonomisini, demokrasisini güçlendirmek durumundadır. Dış politikadaki yerini güçlendirmek, sesini duyurmak zorundadır" diye konuştu.
TÜYAP Fuar Alanı'nda 14 sivil toplum kuruluşu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci'nin katılımıyla düzenlenen 'Üreten Türkiye Konuşuyor Çalıştayı'nda konuşan Bakan Çelik, fırtınalı yollarda aracın kontrol altına alınması için fren yerine gaza basılması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'nin yerinde sayan, siyasi krizlerde fay kırıklarına, vesayet marketlerine, bir takım müdahale AVM'lerine tahammül etme lüksü yoktur" dedi.
"TBMM Dünya'da bir istisnadır"
Dünyadaki bütün parlamentoların bir kurtuluş savaşı sonrası kurulduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) ise kurtuluş savaşından önce kurulup savaşı komuta ettiğini belirten Çelik, "TBMM Dünya'da bunun tek istisnasıdır. TBMM Kurtuluş Savaşı'ndan önce kurulmuş, Kurtuluş Savaşı'nı komuta etmiş bizzat başkomutanlık yaparak gazi unvanını almıştır. Kurtuluş Savaşında Polatlı'da tank sesleri duyulurken meclisi terk etmeyenlerin torunları 15 Temmuz gecesi FETÖ'nün saldırısında meclisi açmış 2. kez gazi unvanını hak etmiştir. Cumhuriyeti kuran kadro Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları henüz cumhuriyet ilan edilmeden İzmir İktisat Kongresi'ni toplayarak silahla kazanılan bağımsızlığın ekonomiyle de kazanılmasına ilişkin vizyon oluşturmuştur" diye konuştu.
"Hasta adam muameleleri artık bitti"
AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'nin tarihte 2 kere hasta adam muamelesi gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Tarihte 2 kere hasta adam muamelesi gördük. Biri 1800'lü yılların sonunda ekonomi olarak çökmüş olmamış, tüm Dünya'nın gözü önünde devletimize Osmanlı imparatorluğuna hasta adam muamelesi yapılıyordu. O hasta adam olma durumundan taze cumhuriyeti kurarak çıktık, zinde bir kuvvet olarak yeniden düya sahnesinde yerimizi aldık.1990 ve 2000'li yılların başında da benzer söylem söz konusuydu o dönemde de Türkiye'ye hasta adam yakıştırması yaklaşık 100 yıllık bir aradan sonra tekrar yapıştırılmaya başlanmıştı. O süreçten de 2002den beri Türkiye'de inşa ettiğimiz istikrar, ortaya koyduğumuz vizyon, demokrasinin güçlenmesi, vatandaş iradesinin devlet hayatına yansıması, ekonomik olarak büyümesi Türkiye'nin dış dünyadaki sesinin güçlenmesi şeklindeki vizyonla çıktık. 2002'de kurduğumuz vizyon o kıskaçtan çıkmamızı sağladı. Artık önümüze bakıyoruz."
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'nin ekonomik anlamda çökmediğini kaydeden Bakan Çelik, bu göstergenin Türkiye'nin büyük bir devlet olmasından kaynaklandığını söyledi. Çelik, "O gece gazi milletimizi büyük bir fedakarlıkla FETÖ'nün devletimizi işgal ve Türkiye'de rejimi değiştirme girişimine karşı güçlü duruş sergilerken siyasi kadrolardan daha önce aziz milletimiz sokaklarda dün içinden geçtiği koşullarda biricik değerimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni daha çok düşünmek güçlendirmek durumundayız" şeklinde konuştu.
"Türkiye, tehlike sular içinde iyi yönetiliyor"
Dünya'da daha önce bugüne kadar hiç yaşanmamış olaylar olduğunu belirten Bakan Çelik, daha sonra şu ifadeleri kullandı:
"Bugün 2. dünya savaşından bugüne kadar hiç rastlamadığımız tartışmalarla karşı karşıyayız. Dünyada adı konulmamış bir eksen kayması yaşanıyor. İlk defa bir ABD Başkanı küreselleşmeye karşı olduğunu ifade etmektedir. İngiltere'nin AB'den ayrılma sürecine destek vermekte ve ABD'den serbest ticarete karşı açıklamalar duyuyoruz. Kapalı toplum ve devlet yapısı olarak atfedilen Çin'den, devlet başkanının davostaki konuşması gibi serbest ticaret ve küreselleşmeden yana bir takım açıklamalar duymaktayız. Transatlantik iişkilerde ABD ile AB arasında tartışmalar olduğunu görüyoruz. İlk defa Çin ve ABD arasında bir takım çatışma durumlarından bahsedilmektedir. Bu sebeple hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Türkiye'nin tüm bu tehlikeli sular içerisinde iyi bir şekilde yönetilmesi hepimizin birinci önceliği olmak durumunda. Türkiye'nin tam ortasından bir çizgi çektiğinizde yukarı baktığınızda AB'nin yükselen ırkçılığı ekonomik kriz, göçmen krizinin siyasi tartışmaları ve bazı ülkelerde aşırı sağ ırkçı siyasetin yükselmesi, Türkiye'nin dikkatle izlemesi gereken devletimizin bekası milletimizin geleceği açısından hassasiyetle baktığımızda Irak ve Suriye'yle 1295 kilometrede ulusal otorite yok, ordu gücü yok. Milli çıkarlarımızı ulusal güvenliğimizi korumak için çok daha hassas süreçleri ince metotlarla sürdürmek durumundayız."
"Gazı kesmeden yolumuza devam edeceğiz"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bu güç problemleri karşısında Türkiye'nin gazını kesmeden yolunda emin adımlarla ilerlemesi gerektiğini belirtti. Çelik, "Yeniden sanayileşmeden 4. sanayi devriminden bahsediliyor. Tüm bu güç problemler, siyasi krizlerin ortasında yerimizde sayamayız. Daha ileri doğru hamle yapmak durumundayız. Bu izlediğimiz yolu, bir takım trafikle ilgili ileri sürüşte anlatırlar. Eğer fırtınalı yoldaysanız ve arabada sarsılma varsa sakın arabayı kontrol altına almak için fren yapmayın araba takla atar. Arabanın istikametini düzeltmek için gaza basmak zorundasınız. Dışarıdan pek çok analizde şunu söylüyorlar, terör, kuzeyde sorunlar var güneyde sıkıntılıar var. Türkiye niye bunları tartışıyor diyorlar? Yerimizde sayamayız olumsuz hava koşulları varsa ondan uzaklaşmak için duramayız daha da hızlanmak ve daha ötesine ulaşmak durumundayız. Yerinde sayan siyasi krizlerde fay kırıklarına vesayet marketlerine bir takım müdahale AVM'lerine tahammül etme lüksü yoktur. Türkiye'nin ekonomisini büyütmek, demokrasisini güçlendirmek durumundadır dış politikadaki yerini güçlendirmek sesini duyurmak zorundadır"ifadelerini kullandı.
Toplantı, daha sonra basına kapalı olarak devam etti. - ADANA
Son Dakika › Ekonomi › AB Bakanı Çelik: 'Türkiye, Çevresinde Ki Problemlere Karşı Yerinde Sayamaz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?