Bakan Alaboyun Editör Masası'na Konuk Oldu: (1)

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Ankara'daki bombalı saldırı sonrasında hükümete yönelik eleştirilere ilişkin, "(Bunu devlet yaptı) demek, hele hele Meclis'te 80 milletvekiline sahip bir partinin böyle bir açıklama yapması devlet ciddiyetiyle, devleti yönetme arzusuyla bağdaşan bir şey değil" dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Alaboyun, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Ankara'daki bombalı saldırı sonrasında muhalefet partilerinin yaklaşımı ve hükümete yönelik eleştirilere ilişkin soru üzerine Alaboyun, saldırının Diyarbakır ve Suruç'taki saldırılarla büyük benzerlik gösterdiğini ifade etti. Olayın, Suruç'taki saldırıyla kıyaslandığında genel yaklaşım olarak terör örgütü DAEŞ üzerinde yoğunlaşıldığını dile getiren Alaboyun, "Ne olursa olsun terör her zaman terördür. Kaynağı, uygulama biçimi sonuçları ne olursa olsun vatandaşa vermiş olduğu korku, endişe nedeniyle terörü kınamamız lazım" diye konuştu.

Saldırının ardından hükümete yönelik eleştirilere dair de görüşlerini paylaşan Alaboyun, istifa etmeleri istenen İçişleri ve Adalet bakanlarının terörle mücadelede aktif olarak çalıştıklarını belirtti. Alaboyun, "İki bakanımızın görevden alınması her şeyden önce PKK'yı, paralel yapıyı, terörden amaçları olan insanları memnun eder. Muhalefetteki birkaç liderin talepleri doğrultusunda böyle bir karar gerçekleşirse belki onları anlık olarak tatmin edebilir ama uzun vadeli düşündüğümüz zaman terörle mücadele eden insanların şevkini kırmış oluruz" ifadelerini kullandı.

7 Haziran'daki seçimlerin ardından yaşanan terör saldırılarında enerji nakil hatlarının da zarar gördüğünün ve PKK saldırılarında elektrik kesintilerinin yaşanmasını değerlendirmesinin istenmesi üzerine Alaboyun, Silopi'de özel sektöre ait enerji üretim tesisi bulunduğunu ve enerji hatlarının temellerine bombalar konularak yıkıldığını dile getirdi. Bu durumda, ilgili şirketin ve özellikle bölge halkının büyük mağduriyet yaşadığına dikkati çeken Alaboyun, bölgedeki doğalgaz ve Kerkük'ten gelen petrol boru hatlarına saldırılar olduğunu söyledi. Alaboyun bu tip saldırılarla mücadele ettiklerini ve tedbir aldıklarını belirtti.

"(Saldırıyı devlet yaptı) demek devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz"

"Ankara'daki saldırının ardından hükümetin kan dökmekle suçlandığının" anımsatılması üzerine Alaboyun, şu değerlendirmelerde bulundu:

" Türkiye'de çok derin fay hatları var. Geçmişten gelen, belki yüzyıllara dayanan... Alevi-Sünni, Türk-Kürt... Bu kırılgan fay hatları zaman zaman içerisinde deprem gibi yükleniyor, birtakım sonuçlara neden oluyor. Özellikle bölgeye ilgisi olan büyük güçler bu fay hatlarını çok iyi biliyor ve bunu sürekli hareket haline getiriyorlar. Temel sıkıntımız bu diye düşünüyorum.

Bir ülkede düşmanınız içerideyse dışarıdan düşman almanıza gerek yok. Hırsız içerideyse kapınıza ne kadar kilit vurursanız vurun, içeriden zaten yeteri kadar götüreceğini götürüyor. 'Bunu devlet yaptı' demek, hele hele Meclis'te 80 milletvekiline sahip bir partinin böyle bir açıklama yapması devlet ciddiyetiyle, devleti yönetme arzusuyla bağdaşan bir şey değil. Elinizde bilgi, belge varsa bunu kamuoyuyla paylaşırsınız. Özgür bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına, Başbakanına söylenmeyen söz, yapılmayan hakaret yok. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok, bizde var. Sayı olarak 97'yi çıkartıp da 128 kişi öldü deyip de kamuoyunu tahrik etmek yerine 128 kişinin isimlerini verirsiniz olur, biter. Bunların hiçbirisini yapmadan sürekli bu fay hatları üzerinden 'bu çatışmayı nasıl körükleriz' çabası içerisindeler."

Söz konusu fay hatları üzerinden siyaset yapılmasının mezhep temelli partilerin oluşmasına, bunun da büyük çatışmalara yol açacağını anlatan Alaboyun, merkez partilerin ise farklı mezhep ve siyasi görüşten insanları bünyesinde toplayabildiğini belirtti.

"HDP açılım sürecine karşı çıkanlara cevap vermedi"

Belli bir etnik grubun tamamen bir partiyi desteklemesinin sıkıntılı durum olduğunu dile getiren Alaboyun, demokratikleşme ile yapılan hizmetlere daha sıcak bakılması gerektiğini vurguladı.

HDP'nin Çözüm Süreci'nde kendisini konunun bir tarafı olarak konumlandırdığını ifade eden Alaboyun, diğer taraftan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hiç kimsenin alamayacağı bir riski alarak süreci başlattığını kaydetti. Buna karşın HDP'nin en fazla mücadele ettiği kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu anlatan Alaboyun, "Açılım sürecine karşı çıkanlara ağzını açıp bir şey söylemedi. Onlara muhalefet edenlere bir cevap vermedi. O zaman düşünüyorsunuz. 'Bunlar açılım sürecinde veya ülkenin sorunlarının çözülmesi konusunda gerçekten samimi mi değil mi?' diye. Bu sorulara cevap bulmakta da zorlanıyorsunuz" dedi.

Her şeyin arkasında devleti aramanın yanlış olduğuna işaret eden Alaboyun, AK Parti'nin halının altına sürülmüş sorunları çözmek için çaba sarf ettiğini söyledi.

Türkiye gibi ülkelerin genel olarak güçlü parti ve liderlerle yönetildiğini belirten Alaboyun, Türkiye'de kurumsal altyapının yanı sıra zihinsel dönüşümün de oturması gerektiğini kaydetti.

(Sürecek)